Jinên Ciwan ên Azad Koordinasyonu, Zeynep Kınacı'nın eyleminin 20'nci yılını selamlayarak, "Direniş ateşini büyütmeyi kendimize bir borç biliyor ve bütün genç kadınlara bu ateşin etrafında faşist erkek zihniyetine karşı tek vücut olalım, diyoruz" mesajını verdi.

Jinên Ciwan ên Azad Koordinasyonu, Zeynep Kınacı’nın (Zilan) eyleminin 20’nci yılı vesilesiyle yazılı bir açıklama yayımladı. 

Açıklamada, "Bugün Erdoğan’ın başını çektiği TC devleti, Kürdistan topraklarını işgal ve talan etmekte, halkımıza her türlü katliam ve soykırımı uygulanmaktan geri durmamaktadır. Ve bu katliamları yaparken asıl hedefi de bin yıllardır üzerinde uygulanan köle sistemi aşmak için mücadele eden ve bu sistemin karşısında duran direnişçi kadınlar olmaktadır" denilerek, şunlar belirtildi:

'ZİLANLAR'IN MÜCADELESİNİ REHBER ALALIM'

"Faşist zihniyeti taşıyan Erdoğan Kürdistan topraklarını savunmak için alanlarda olan yoldaşlarımızın bedenleri üzerinde emrinde olan ayakçılarına talimat vererek zihniyetindeki her türlü çirkin yöntemi uygulayarak yapmıştır. Kadının direnişçi, özgürlükçü yanını görünce korkmuş ve her seferinde kadını köleleştirmek için kadının kaç çocuk doğurmasından tutalım, 'iyi kadın' olmanın kurallarını utanmadan bas bas bağırarak emretmiştir. Erdoğan zihniyeti kadını böyle köleleştirirken kapitalist sistem ise Avrupa sokaklarında etrafımızı sarıp nefes almamızı engellemektedir. 'Özgürlük' kavramını süsleyip önümüze getirmeye çalışan kapitalist sisteme karşı genç kadınlar olarak tanrıçalaşan Zilanlar'ın özgürlük mücadelesini kendimize rehber almalıyız. Ancak o zaman bu eril erkek aklının bize dayattığı köleliğe karşı savaşabiliriz."

"Dördüncü dönemi zafere taşımanın esas sloganını Zilan yoldaş yaptığı güçlü eylemde 'savaşalım ve özgürleşelim' diyerek haykırmış ve bu dönemi taçlandıracak ruhu bize hissettirmiştir" vurgusunda bulunulan açıklamada, "İçinde bulunduğumuz süreç bütün sıcaklığıyla özgürlük arayışından vazgeçmememiz gerektiğini göstermiştir. Bunun örneğini öz yönetim direnişlerinde hedef alınarak vurulan Sêvê, Pakize, Fatma ve halkının savunmasını yaparken fedaice savaşarak şehit düşen Axin, Berjin, Nudalar şahsında gördük. Özgür ve bir yaşamın yaratıcısı olan kadınlar  bugün de yıllar önce tıpkı tanrıça Zilan'ın yaptığı gibi kadının öncülük rolünü üstlendiğini ortaya koymuşlardır. Alanlar kadınların zılgıtlarıyla sonuna kadar direniş diye yankılanmıştır" denildi.

'SESSİZ KALMAK SUÇA ORTAK OLMAKTIR'

Jinên Ciwan ên Azad Koordinasyonu, açıklamasının devamında şu ifadelere de yer verdi:

"Avrupalı genç kadınlar olarak Önderliğimizin üzerinde yürütülen tecridin, başta Kuzey Kürdistan olmak üzere her parçada öne sürülen kirli politikalar ve yapılan katliamların en birinci sorumlusunun Erdoğan ve onun bu faşist zihniyetine ses çıkarmayan uluslararası güçlerin olduğunu bilmekteyiz. Zilan yoldaş da eylemini gerçekleştirirken arkasında bıraktığı mektupta bu ortaklığa karşı şu cümlelerle dikkat çekmek istemiş ve şöyle dile getirmiştir: 'Susmak en büyük  suçu işlemektir. Eğer gözlerinizin önünde akan bu kanı görüyor ve sessiz kalıyorsanız en büyük suçlu sizlersiniz.' Aslında sessiz kalan herkesin bu katliamlara ortak olduğunu belirtmektedir. 

DİRENİŞ ATEŞİNİ BÜYÜTECEĞİZ'

Özgürlük aşkı büyük olan genç kadınlar olarak bizler bu katliama, işgalci güçlere karşı sessiz kalmayacağız ve sessiz kalanlara da bunun hesabını direniş olan bütün alanlarda vereceğimiz sözünü yineliyoruz. Zilanlar'ın ve Semalar'ın yaktığı direniş ateşini büyütmeyi kendimize bir borç biliyor ve bütün genç kadınlara bu ateşin etrafında faşist erkek zihniyetine karşı tek vücut olalım, diyoruz. Tanrıçalaşan Zilan yoldaş şahsında sonuna kadar kendi ve halkının özgürlüğünden ödün vermeyip savaşan şehitlerimizi saygıyla anıyoruz. Zafer Önder Apo’nun özgürlüğüyle, özgür Kürdistan ile taçlanacaktır."