Kürdistan'ın incisi konumunda olan ancak Türk devletinin anti Kürt politikası sonucu 2000 yılında doğası ve tarihini baraj ile katlettiği Urfa'nın Halfeti ilçesinde barajdan geriye kalan tarihi miras ve doğal güzellikler, büyükşehir yasasının yürürlüğe girmesiyle beraber AKP'li Urfa Büyükşehir Belediyesi'nin sermaye ve rant politikalarına kurban edilmeye çalışılıyor.

AKP'li Urfa Büyükşehir Belediyesi ilçenin turizm merkezi olan eski yerleşim yerini kendi çıkar politikaları nedeniyle tarihi ve doğasını yok ediyor. Tarihi Kentler Birliği ve dünyaca ünlü Cittaslow Birliği'nin (Sakin Şehir Birliği) Türkiye'deki 11 üyesinden biri olan Halfeti'de ekolojik talanını göz göre gerçekleştiren AKP'li Urfa Büyükşehir Belediyesi, sit alanı içerisinde otopark adı altında yaptığı çalışmalar ile ekolojik bir kıyıma imza atıyor.

İş makineleri ile günden güne yapılan kazı ve inşaat çalışmaları ile açılan devasa bir çukurla doğası tahrip edilen Halfeti'deki kıyıma dair doğa ve ekoloji derneklerinin duyarsız kalması da bölge halkı tarafından tepkiyle karşılanıyor. Her geçen gün yürütülen çalışmalar ile geniş bir alana yayılan tahribat sürerken, AKP'li Urfa Büyükşehir Belediyesi tarafından Halfeti'ye gelen turistlerin ihtiyacı karşılamak adı altında yürütülen çalışmalar aralıksız devam ediyor. İhtiyaç gereği alternatif olarak sunulan otopark projeleri olsa da AKP'li Urfa Büyükşehir Belediyesi'nin yapmaya çalıştığı otopark ve burada hayata geçireceği otomasyon sistemi ile elde edeceği rant karşısında tercih etmeyerek, doğaya ve ekoloji kıyımını göz ardı ederek otopark çalışmalarına başladı.

'DOĞA VE TARİHİ KATLETMEKTEN VAZGEÇİN'

Halfeti'ye gezmek tanımak adına ilçeye gelen ziyaretçilerden biri olan Mehmet Akyüz, yapılan çalışmanın sadece sermaye ve rant odaklı hayata geçirilmeye çalışıldığını belirterek, yapılan tarih ve doğa kıyıma tepki gösterdi. Akyüz, yapılan otopark çalışmasını Halfeti'de yapılan baraj, tepesine dikilen otel ve son olarak yapılmaya çalışılan otopark ile 3'üncü kez katledilmeye çalışıldığını söyleyerek, "Bir iktidar ancak bu kadar kendi doğası, tarihi ve ekolojisine karşı olabilir. Bu güzellik abidesi memleketi yok etmek adına her şeyi yapıyorlar. Her şey kısa vadeli çıkarsal rant ve kazanç uğruna yapıyor. Yazık buralara yazık. Doğa ve tarih yok ediliyor kimsenin gıkı çıkmıyor. Buda insanlara bir lütufmuş gibi gösterilmeye çalışıyor. En büyük lütuf bu kirli anlayışların ellerini bu doğa ve tarihini katletmek vazgeçmeleri olacak" dedi.

'BARİ BARAJDAN ARTA KALANA SAHİP ÇIKILMALI'

Hatice Şahin ise Halfeti'nin doğal bir cennet olduğunu belirterek, baraj ile sular altında bırakılan tarih ve doğasına dikkat çekerek, "Burası (Halfeti) barajdan önce adeta bir cennet bahçesi gibiydi. Baraj ile insanlar buradan sürüldü. Yaşam alanları yok edildi. Katledildi. Geriye kalanlar ile insanlar avunmaya çalışırken, bu kez farklı rant projelerine kurban edilmeye çalışılıyor. Ne Halfeti bunu hak ediyor ne insanları. Doğa ve tarih bilincinin oluşması ve bu değerlere sahip çıkılması lazım. Bu için üzerine görev düşenlerin sorumluluk alması lazım. Kentlerini, doğaları ve tarihlerini rant ve sermayeye kurban edilmesine izin verilmemeli. Barajla beraber yok edilenin önüne geçilmedi. Ama barajdan arta kalan değerlere sahip çıkılmalı. Buraya otopark lazım. Ama bunun Halfeti'nin en güzel yerlerinden birine yapılmasına gerek yok. Birçok farklı alternatif var. Ama bunlar değerlendirilmek istenmiyor. Çünkü buradaki amaç rant ve kazanca dayalı. Bu çalışmadan belediyenin biran önce vazgeçmesi gerekiyor" diye konuştu.

'HİZMET DEĞİL RANT ODAKLI KIYIM'

Güney Akşahin de yapılanı tam anlamıyla ilçenin siyasi görüşünden kaynaklı gösterilen yaklaşım olarak değerlendirerek, AKP'li Urfa Büyükşehir Belediyesi'nin ilçeyi adeta cezalandırmaya çalıştığını dile getirdi. Akşahin, "Halfeti özgür ve aydın bir kent. Buradaki hakim görüş ise demokrasi ve özgürlükten yanadır. Bu nedenle AKP'li Urfa Büyükşehir Belediyesi tarafından DBP'li olan ilçe belediyesine de ambargo uygulanıyor. Bunları görmemek için kör olmak lazım. İlçeye hizmet getirmeyen AKP'li Urfa Büyükşehir Belediyesi, turizm yeri olan eski Halfeti'de ise tüm inisiyatifi alarak gelir kaynaklarını hizmetine aldı. Buraya şimdi de otopark yapıyor. Otoparkı yaptığı yere bakarsanız Halfeti'nin geleceğinin, tarihinin ve doğasının göz önünde bulundurulmadan hayata geçirilmeye çalışıldığını göreceksiniz. Ama bu kimin umurunda. Onlar sadece buradan elde edecekleri rantı ve kazancın hesabını yapıyor" dedi.