Kürt Dili Enstitüsü Amed Eş Başkanı İrfan Babaoğlu, mevcut sistemin Kürt dilini yok saymaya çalıştığını belirterek ‘Kürt halkı yıllardır kendi dil ve kültürleri için mücadele veriyor ve vermeye devam edecektir’ dedi.
ELİF DOĞAN
AMED
Cumartesi, 6 Ağustos 2016, 07:06
Anadilde eğitim hakkı mevcut sistemle beraber yıllardır kirli politikalar çerçevesinde yok edilmek isteniyor. Geçmiş yıllarda zorla Türkçe konuşmaya dayatan zihniyet aynı istemini gelecek nesillerimiz için sürdürmeye çalışıyor. Kürt Dili Enstitüsü Amed Eş Başkanı İrfan Babaoğlu ile konuya ilişkin yürüttükleri çalışmaları konuştuk.
Anadilin özellikle Kürtçe'nin önemine değinen İrfan Babaoğlu, büyük işgalci devletlerin Kürt dilini tarih boyunca yok etmeye çalıştıklarını ve Kürdistan'ı kendilerine benzetme çabaları olduğunu ama başaramadıklarını dile getirdi. Cumhuriyet dönemindeki asimilasyon politikalarına dikkat çeken Babaoğlu, şöyle devam etti: "Arap merkezi devleti bir taraftan, Ankara merkezli Türk devleti diğer taraftan Kürtleri hem kültürel varlık olarak hem dil hem de beyin olarak ortadan kaldırmak için büyük politikalar izlediler. Fakat Kürt halkının direngenliği burada ortaya çıktı. Egemenlerin sistemine teslim olmamak için nasıl dağlara sığındılarsa dilini ve kültürünü de korumuş günümüze kadar getirmiştir."
‘BİR DİL EĞİTİM DİLİ OLMAZSA KORUNAMAZ'
21. yüzyılda bir halkın kendi haklarını koruyabilmesi için özgürlüğünün olması gerektiğinin altını çizen Babaoğlu, Kürt halkının yıllardır kendi kimlikleri ve dilleri için mücadele verdiğini belirtti. Kürt halkının dilini bu zamana kadar yok edemediklerine dikkat çeken Babaoğlu sözlerine şöyle devam etti: "Bütün merkezi devletlerin özgür ve eşit bir yaşam için Kürt halkının hak olmaktan doğan dillerinin ve kültürlerinin kabul edilmesi gerekiyor. Dillerini ve kültürlerini yaşamaları için bu dilin bir eğitim dili olması gerekiyor. Bir dil eğitim dili olmazsa korunamaz. Belki aile içinde bunu kullanabilir ama eğitim dili olmazsa nesilden nesile aktaramazlar. Bu nedenle Kürt halkının kendi benliğine, kültürüne ve dile sahip çıkması önem kazanıyor."
‘KÜRDİSTAN’IN HER YERİNDE EĞİTİM VERECEĞİZ’
'Kürt halkıyla beraber kurulan onlarca kurumumuz vardır ki bunlarda Kürt dilini eğitim dili haline getirme çabasındadır' diyen Babaoğlu, sadece Kürtçe dilin değil bütün dünya dillerinin eşit bir şekilde eğitim dili olmasının mücadelesini verdiklerini kaydetti.
Babaoğlu, son 2-3 yıl içinde “özgür okullar” adını verdikleri ve tamamen eğitimin Kürtçe olduğu okullarda öğrencilerin gayri resmi bir şekilde eğitimlerini sürdürdüklerini ifade etti. Yaklaşık 30'a yakın fiili bir şekilde eğitimini sürdüren okulların olduğunu söyleyen Babaoğlu, bu okulların bir kısmının devletin savaş yürüttüğü yani Sur, Cizre, Nusaybin gibi yerlerde olduğuna ama bu süreçte eğitimlerin verilmediğine dikkat çekerek en kısa zamanda yeniden eğitim vermek için ısrarcı olacaklarını söyledi.
‘KURUMLARIMIZ CANLA BAŞLA ÇALIŞIYOR’
Kürt halkının artık kendi kendilerine mücadele verip bir şeyler kazandığını belirten Babaoğlu, "Kürt halkı evlerini bir okul haline getirmeden, kendi mahallerinde köylerinde bir odayı sınıf haline getirmeden egemen sistemler dilimizi bir eğitim dili olarak kabul etmeyeceklerdir. İki yıldan beri Amed'de üç tane okulumuz var ve öğrenciler şu an 3’üncü sınıflara geçtiler. Kurumlarımız da mamostelerimiz yeterli düzeyde vardır ve canla başla çalışmaktadırlar" diye konuştu.
‘BEDEL ÖDENEREK ENSTİTÜLER AÇILDI’
Devletin Kürtçe dil eğitimlerine karşı olduğunu ve her alanda en sert şekilde müdahale ettiğini belirten Babaoğlu, şunları söyledi: "Ferzat Kemanger okulu defalarca mühürlendi ama halkımız her seferinde gidip o mührü açıp öğrencilerin eğitimi görmesini sağladı. Müdahale ettiler. Öğrenciler okuldayken gaz bombaları attılar. Bunlara rağmen çocuklar ve aileler okullarını terk etmediler."
Kurumların dil ve eğitim çalışmalarının devam edeceğini belirten Babaoğlu, Kürt Dili Enstitüsü'nün amaçlarına değinerek "1992 yılında enstitü İstanbul'da açılırken tabelasında ki Kürt kelimesinden dolayı nice baskılara maruz kalmıştı. O zamandan bugüne büyük bedeller ödenerek enstitüler açıldı. Kürdistan'ın 4 parçasında ki Kürtçe Lehçeler için çeviri faaliyetlerimiz vardır ve bu önemli bir konudur. Yanı sıra sosyoloji ve kültürel çalışmalarımıza da önem veriyoruz" dedi.
‘KÜRT HALKI KENDİ DİLİNE SAHİP ÇIKMALI’
Babaoğlu son olarak başta aileler olmak üzere bütün yurtsever insanlara dillerine sahip çıkma çağrısında bulundu. Babaoğlu gelecekte çocukların kişilik çatışması yaşamaması için ailelerin evde çocuklarıyla kendi anadilinde konuşmasına dikkat çekerek Kürt dilini eğitime çevirme mücadelesini sonuna kadar sürdürmelerini belirtti.