'İyi işler yaptık, yapmaya devam edeceğiz'
Van'ın ardından Amed Kitap Fuarı'nda da polisin baskısına maruz kalan Aram Yayınları'nın editörü Emine Zozan Özkeskin, hayatın gerçeğini okurla buluşturmaya devam edeceklerini belirtti.
Van'ın ardından Amed Kitap Fuarı'nda da polisin baskısına maruz kalan Aram Yayınları'nın editörü Emine Zozan Özkeskin, hayatın gerçeğini okurla buluşturmaya devam edeceklerini belirtti.
Van'ın ardından Amed Kitap Fuarı'nda da polisin baskısına maruz kalan Aram Yayınları'nın editörü Emine Zozan Özkeskin, hayatın gerçeğini okurla buluşturmaya devam edeceklerini belirtti, "İyi işler yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Gerekirse kitaplarımızı sokakta tek tek satacağız" dedi.
Aram Yayınları, 1998 yılından bu yana onlarca kitabı okurla buluşturdu. Gençlerin ve kadınların daha çok ilgi gösterdiği yayınevinin, en çok okunan kitapları da anılar.
En çok okunduğu için de en çok devletin dikkatini çeken ve baskıya uğranan kitaplar da bunlar.
Aram Yayınları, Van'daki kitap fuarının ardından 2. Amed Kitap Fuarı'nda da baskıyla karşılaştı. Polisler, yayınevinin standına geldi, asılı duran Gurbettelli Ersöz ve Sakine Cansız'ın posterlerini indirdi. Yayınevinin editörlerinden Emine Zozan Özkeskin'i gözaltına alındı.
Dün gece saat 22.00 sıralarında serbest bırakılan Özkeskin, ANF'nin sorularını yanıtladı.
'KALDIRDIKLARI POSTERLER KİTAP KAPAĞIYDI'
Özellikle son 5 aydır artan baskılara maruz kaldıklarını anlatan Özkeskin, dün yaşanan polis baskısına ilişkin şunları söyledi: "Van'da da benzer bir şey yaşanmıştı. Standımız iki kez basılmıştı. Arkadaşımızın iki kez ifadesi alınmıştı. Burada da fuarın başladığı ilk günden tacizler vardı. İlk gün gelip tek tek kitapları kontrol ettiler. İkinci gün tekrar geldiler. Biz de 'Dün kontrol ettiniz, neden bugün yine kontrol ediyorsunuz?' diye tepki gösterince gittiler. Ancak stanttaki afişlerle ilgilendiklerini görüyorduk. Sürekli fotoğraflarını çekip, birbirlerine gösteriyorlardı. Ziyaretçilerin çok yoğun olduğu bir saatte standa geldiler. Arama kararını gösterdiler. Ancak kararda, posterlerin kaldırılmasına dair savcılığa daha önce başvurulduğu, savcının bu başvuruyu reddettiği, bunun üzerine 24 saatlik bir inceleme kararı çıkartıldığı yazıyordu. Arama yaptılar, afişleri söküp gittiler. Sonra da tutanak tutulması ve imza atmam gerektiğini söylediler. Ardından ifade için karakola davet ettiklerini söylediler. Ancak tam bir gözaltı işlemi yaptılar. Parmak izim alındı, sağlık kontrolleri yapıldı. Akşam saat 22.00 sıralarında serbest bırakıldım."
Polisin ifade sırasında ilk sorusunun "PKK üyesi misin?" olduğuna dikkat çeken Özkeskin, "Stantta bulunan posterlerle kırsala teşvik ettiklerini söylediler. Ben de posterlerin kitap kapakları olduğunu, kitaplar hakkında herhangi bir yasak kararının olmadığını söyledim" dedi.
YASAKLANAN KİTAPLAR YAYINEVİNE BİLE BİLDİRİLMİYOR
Özkeskin, Saray'ın savaş ilanıyla birlikte yayınevinin yasaklanan kitaplarına ilişkin bir rakam veremiyor. Nedenini ise şöyle açıklıyor: "Hangi kitabın yasaklı olduğunu tesadüfü öğreniyoruz. Yayınevine tebliğ edilen bir karar yok. Örneğin Antep'te bir ev baskınında bulunan kitaplarımıza dair dağıtım yasağı kararı çıkmış. Ancak buna ilişkin bir yasak bize tebliğ edilmiş değil."
Aram Yayınları'nın Kırşehir'de 4 bine yakın kitabına da el konuldu. El konulan kitapların ise akıbeti belirsiz.
Özkeskin, "Karşılaştıkları sansürle nasıl baş edeceksiniz?" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Biz hukuka, yasalara uygun bir yayıncılık yapıyoruz ve hayatın gerçeklerini okura taşıyoruz. Ancak karşılaştığımız uygulama tamamen keyfi. Bu nedenle gerekirse kitaplarımızı sokakta dağıtacağız. Yayınevinin görünürlüğü arttı, daha geniş kesime ulaşmaya başladı. Tüm fuarlara katılıyoruz. Belli ki iyi işler yapıyoruz ve bunlardan rahatsızlık duyuyorlar. Bizleri fuarın dışında bırakmak istiyorlar. Ancak biz buradayız ve bir yere gitmiyoruz."