Kürdistan'daki katliamları konu alan 'Üç Sürgün Bir Dönüş' romanı çıktı

Kürt, Ermeni ve Êzidi katliamlarını konu alan, Araştırmacı-Yazar Nihat Ekinci'nin “Üç Sürgün Bir Dönüş” romanı okurla buluştu. Ekinci, son yüzyılın mazlumlar tarihini bir aşk hikayesiyle belleklere işlemek istediğini belirtiyor.

Kürt, Ermeni ve Êzidi katliamlarını konu alan, Araştırmacı-Yazar Nihat Ekinci'nin “Üç Sürgün Bir Dönüş” romanı okurla buluştu. Ekinci, son yüzyılın mazlumlar tarihini bir aşk hikayesiyle belleklere işlemek istediğini belirtiyor.
Araştırmacı-Yazar Nihat Ekinci, Kürdistan’da Ermenilerin, Êzidi ve Sünni Kürtlerin farklı tarihlerde uğradıkları katliamları “Üç Sürgün Bir Dönüş” adlı romanında işledi.
KOBANÊ VE ŞENGAL'E ADADI
Kürt coğrafyasında son yüzyılda meydana gelmiş olan üç sürgünün konu alındığı kitapta, Birinci Dünya Savaşı evresinden ele alınan konular günümüzdeki gelişmelerle bütünleştiriliyor. Yazar Ermeni Katliamı , Zilan Katliamı ve Êzidi Katliamı sürgünlerine temas ediyor.
Zaman zaman tarih belgeleri ile konuyu güçlendiren Yazar Ekinci, okuyucuyu hayal ve gerçek arasında sürüklüyor. 
Roman aynı zamanda Kürt coğrafyasında yaşamış ve tarihe tanıklık etmiş olan Kürt edebiyatçılar ile siyasetçilerin öğütlerini de kurgulama ile okuyucu ile paylaşıyor.
Kitabını Şengal ve Kobanê'ye adadığını söyleyen Yazar Ekinci, Kuzey Kürdistan’da Ararat’tan Güney Kürdistan’daki Sincar'a tarihi bir yolculuk serüvenini de aktarıyor.
'KAN KOKAN COĞRAFYA DİRENİŞLE YEŞERDİ'
Katliama uğrayan, sürgüne tabi tutulan Kürtlerin ülkeyi terk ederken karşılaştıkları zorluklar, Suriye-Lübnan-Fransa-Almanya ve Türkiye çemberinde köklerini arayan farklı inanç ve etnik sahibi insanların başından geçenlerin hikayelerini de yer aldığı romanda, aynı zamanda aşk, sadakat ve mücadele konuları da ele alınıyor. Zal ile Beti’nin aşkı, Nonê ile Hüsrev’in yarım kalan aşkını tamamlıyor. Kürt, Ermeni, Êzidi kimliklerinin ortaya çıkardığı duygu roman kahramanlarının şahsında okuyucuyu tarihsel geçmişle hesaplaşmaya götürüyor. 
Kan kokan coğrafyanın direnişle adeta yeniden yeşerdiğini de söyleyen Yazar Ekinci, ‘Üç Sürgün Bir dönüş’ ile son yüzyılın mazlumlar tarihini bir aşk hikayesiyle belleklere işlemek istediğini belirtiyor.
KATLİAMDAN KURTULMAK İÇİN...
Yazar Ekinci Êzidilerin, Ermenilerin ve Kürtlerin katliama maruz kalmamak için kaçışını şu satırlarla anlatıyor:
“Yağmur bardaktan boşalırcasına yağıyordu. Üç dört katır, beş altı eşekten oluşan kervanı izleyen onlarca kadın, yaşlı, çocuk ve yanlarında beş altı adamla dağdan ovaya doğru yol alıyorlardı. Çıplak ayakların üzerindeki taş kesiklerinin izlerini pıhtılaşmış kan artıkları doldurmuştu. Yağan yağmur vücutlarında kuru tek bir nokta bırakmamıştı. Kimilerinin yırtılmış ıslak elbiseleri bacaklarına, sırtlarına yapışmıştı. Anneler bebeklerini yağmurun hışmından ve soğuğundan korumak için sardıkları bezler içerisinde sıkı sıkıya sarılarak taşıyorlardı. Kervanın başında yol rehberliği yapan dedenin ak sakallarından yağmur suları damlamaktaydı. Gözler yaşlı, gövdeler ıslak, karınlar aç, ayaklar çıplak ölümden kaçıyorlardı. Korku, endişe, güvensizlik, umutsuzluk her hallerinden belliydi. Kaçıyorlardı. Nereye gideceklerini, kime sığınacaklarını, nasıl kurtulacaklarını bilmeden kaçıyorlardı.”