‘Neden ilk taşı hep sevdiklerimiz bize atıyor’

‘Neden ilk taşı hep sevdiklerimiz bize atıyor’

Kürdistan’daki kadın cinayetleri, görücü usulü ve küçük yaşta evlilik ve zorla evlilik gibi, kadına yönelik toplumda meşru kılınmaya çalışılan uygulamaların konu edinildiği Şiret oyunu Hamburg’da sahnelendi.

Sedat Barış’ın kendi kuzeninin hayat hikayesinden yola çıkarak yazdığı “Şiret” isimli tiyatro oyunu Almanya’nın Hamburg kentinde 10, 11 Mayıs’ta sahnelendi. Diyarbakır Mezopotamya Kültür Merkezi’nin sahnelediği “Şiret” oyununun gösterimi Rojbin Kadın Meclisi tarafından organize edildi.

Oyun, Werkstadt 3 kültür kompleksinde Saat 19.00’da sahnelendi. MKM oyuncuları Rugeş Kırıcı ve Ömer Şahin’in oynadığı oyunun ışık ve teknik düzenlemeleri ise Ro Oğuz tarafından dizayn edildi.

Kürdistan’daki kadın cinayetlerini, görücü usulu ve küçük yaşta evlilik gibi, toplumda meşru kılınmaya çalışılan kadına yönelik baskıcı uygulamaların konu edildiği “Şiret” oyunu, gerçek bir hayat hikayesinden yola çıkılarak, Kürt tiyatrocular tarafından sahneleniyor.

Sevmediği bir insan ile zorla evlendirilmek istenen Şiret adlı genç bir kadının bakış açısı ile irdelenen oyun, daha önce Kürdistan ve Türkiye’nin birçok ilinde sahnelendi. Kendi rızası olmadan, yaşça kendisinden büyük bir insanla evlenmeye zorlanan Şiret, düğün gecesi evden kaçıyor, ancak sığınacak bir yeri bile yok.

Kaçtıktan sonra köylüler ve akrabaları tarafından ‘namuzsuzlukla’ suçlanan genç kadınının ölüm fermanı, ailesi tarafından yazılıyor ve bu rol evde aynı ekmeği paylaştığı, yaşamına ve çocukluğuna en saf duygularla ortak olan erkek kardeşine veriliyor. Çaresizlikten intihar etmek isteyen Şiret’in yolu, köylerde çerçilik yapan bir kişi ile kesişiyor. Şiret tam kendini asmak isterken çerçi tarafından farkedilip, kurtarılıyor.  Şiret ile çerçi arasındaki diyalog ise, Kürdistan’da kadına karşı yapılan haksızlıkları izleyiciye aktarıyor.

Çerçi ise, kendini asmaması için Şiret’i oyalamaya çalışıyor, anlattıkları kendince komik, ancak yaşanmış olaylar. Çerçiyi ağaca bağladıktan sonra, Kürdistan’da kadınların başına gelen trajikomik olayları anlatan Şiret, haksızlık ve zulmü de şöyle dillendiriyor: “Neden kardeşlerimiz, babalarımız, akrabalarımız katilimiz oluyor. Kimbilir kaçımız katillerimizle aynı yuvayı paylaşmak zorunda kalıyoruz. Neden ilk taşı hep sevdiklerimiz bize atıyor.”

Oyun, izleyicilerde sorgulamayı, duygu yoğunluğunu yaşatmayı hedefliyor. İlerleyen sahnelerde de izleyicilerde bu duyguları büyük bir baraşı ile yaşatan oyunun hazırlık aşamasında ise, ekip tarafından yapılan araştırmalarla meşrulaştırılmaya çalışılan kadın cinayetleri gerçekliği bir kez daha göz önüne seriliyor.