İrade gaspına karşı direniş sürüyor
“İradeye Saygı” nöbetini devralan grup: “Hiçbir güç bu onurlu ve haklı taleplerimiz karşısında duramaz. Hiçbir güç bizi durduramaz” mesajı verdi.
“İradeye Saygı” nöbetini devralan grup: “Hiçbir güç bu onurlu ve haklı taleplerimiz karşısında duramaz. Hiçbir güç bizi durduramaz” mesajı verdi.
Halkların Eşitlik ve emokrasi Partisi (DEM Parti) tarafından yönetilen Colemêrg Belediyesi'nin 3 Haziran'da İçişleri Bakanlığı tarafından gasp edilmesine karşı başlatılan protesto nöbeti, "İradeye Saygı" şiarıyla devam ediyor. 25 Haziran’da başlayan nöbet, belediye halk pazarı önünde geceleri devam ediyor. Wan ve çevre ilçelerden seçilmiş yetkililerin devralmasıyla süren nöbette protestocular, çarşı merkezine doğru "Tecridi kıracağız, kayyımı göndereceğiz" pankartları ve "Kayyıma geçit yok" yazılı önlüklerle yürüdü.
Yürüyüş sırasında "Colemêrg warê me, şaredarî karê me", "Direne direne kazanacağız", "Colemêrg ya me ye, şaredarî ya me ye" ve "Berxwedan jiyan e" sloganları atıldı.
Yürüyüşün ardından Şêx Seîd anması ve 15 Şubat 1999'da uluslararası komployla Türkiye’ye teslim edilerek İmralı Ada Cezaevi’nde esir tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan hakkında verilen idam kararı ile ilgili açıklama yapıldı.
Şêx Seîd'in anılmasının ardından yapılan açıklamada, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a verilen 15 Şubat 1999'daki idam kararıyla ilgili Kürtçe bir basın metni okundu. Metni okuyan DEM Parti İl Eşbaşkanı Kadir Şahin, Kürtlerin tarih boyunca maruz kaldığı baskılara dikkat çekerek, "Kürt halkı ve Kurdistan için tarihi bir gün olan 29 Haziran'da Abdullah Öcalan'a verilen idam cezası, Kürt özgürlük mücadelesi için önemli bir mesajdır" dedi.
Kürtlere yönelik baskıların tarihçesine dikkat çeken Şahin, “Yüzyıllık zihniyet, Kürt toplumunun hafızasında derin bir tarihi yıkım yaratmaya çalışıyor. 29 Haziran, Kürt halkı ve Kurdistan için tarihi bir gündür. Şêx Seîd’in idamından 74 yıl sonra, 29 Haziran 1999 yılında Sayın Abdullah Öcalan'a idam cezası verildi. Elbette bu bir tesadüf değil! Bu Kürt halkının özgürlük arayışına açık bir mesajdır. Bu nedenle Şêx Said İsyanı sürecinin etkilerini ağır tecritle, cezaevlerindeki işkence sistemiyle, Kürt halkına yönelik imha ve inkar politikalarıyla hâlâ yaşıyoruz. Ne çökme planları, ne İstiklal Mahkemeleri, ne DGM kararları, nede iktidar mahkemelerinin ağır cezaları mücadelemizi durduramayacaktır. Özgürlük yolculuğumuzu sonlandıramayacaksınız. Faşizme, saldırılara, katliamlara, tecrit politikalarına karşı, iktidar anlayışına karşı mücadelemiz kesintisiz devam edecektir” dedi.