Türk devleti planlı ve sistemli bir şekilde Kurdistan halkına her türlü asimilasyon, kültürel, siyasi, toplumsal ve fiziki soykırımı reva görüyor. Milyonlarca insanın İstanbul, İzmir, Ankara gibi Türk kentlerine göç ettirilmesi Türk devlet politikasının gereğiydi. Kürt halkını kendi kültüründen, dilinden, kimliğinden, gerçekliğinden ve doğasından uzaklaştırmayı amaçlıyordu ve bu devam ediyor. Bu uygulamalara maruz kalan ailelerden biri de YJA Star gerillası Eser Warşîn'in (Dilan Durak'ın) ailesiydi. Bu yüzden memleketleri Erdexan'dan İstanbul'a göç etmek zorunda kaldılar. 

Bu sınırsız şiddet, Eser'in kendisine ait olmayan topraklarda dünyaya gözlerini açmasına neden oldu. Eser Warşîn, Erdexan'a bağlı Golanlı bir ailenin ferdi olarak İstanbul’da doğdu. Doğup büyüdüğü yerde ana dili Kürtçe tanınmıyor, Kürt kültürüne, sanatına, kıyafetine ve Kürt toplumuna ait hiçbir değer kabul görmüyordu. Türk devletinin amacı da budur; ırkçılık, asimilasyon politikaları insanların hayatlarına sarıp, onları kendi sahte gerçekliklerine mahkum etmeye çalışmaktır. Bundan kaynaklı özünden uzak bir şekilde büyümek zorunda kalan Eser Warşîn, okul yıllarında devrimci hareketlerle tanışarak Kürt ve Kurdistan gerçekliğinin farkına vardı. Kendisine, ‘Ben kimim ve burada ne işim var’ sorularını sormaya başladı. Bu sorular büyük bir yangını başlatacak olan ilk kıvılcımlardı. Bu sorularla çelişkileri ve büyük bir merakı gelişti. Eğer Kürt ise ve Kurdistan’dan geliyorsa neden bu kadar uzun süre bu gerçeklikten ve özünden uzak tutuldu? Neden Kurdistan'da değil? Serhed coğrafyası acaba nasıl bir yerdi? Köyü nasıl bir köydü ve neden talan edildi?

SORULARA CEVAP BULANA KADAR

Zihninde bu sorular dolaşan Eser, bunlara cevap bulana kadar huzur bulmadı. Ancak soruların cevabını bulması uzun sürmedi. Okul yıllarında devrimci hareketlerle tanışan Eser, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın paradigmasını, bir grup Kürt gencinden duydu. Bu sefer daha büyük ve daha önemli soruların peşine düştü. Önder Apo kimdir, nasıl bir güçtür, nasıl bir düşünceye sahiptir, sorularını sormaya başladı. Binlerce yıllık zihniyete karşı çıkabilen, tersine çevirebilen aklın gücü neydi? Merakı bu kez çok büyük ve derindi. Cevaplarını o toplum ve o sistem içinde alamayacağını anladı. Bu fikirlerin tartışıldığı ve uygulandığı okulların Kurdistan dağlarında olduğunu fark etti. Bunun üzerine kararını verdi ve "Bu okulda, Önder Apo'nun öğretileriyle ülkemin davasının hizmetkarı olacağım" dedi ve 2014’te gerilla saflarına katıldı.

SARA’NIN DURUŞUNU ESAS ALDI

Dilan artık Kurdistan dağlarında yeni bir doğuş yaşıyor, hayatın her alanı tüm detaylarıyla yeni bir anlamla geliyordu. Bundan dolayı gerillada Eser Warşîn ismini aldı. Hakikat savaşçısı Eser Warşîn'in mücadeleye katıldığı tarih, kadın hareketinin öncülerinden Sara’nın (Sakine Cansız) şehadet yıl dönümüne denk geldi. Şehit Sara’nın asiliği, duruşu, direnişi Eser Warşîn’i çok etkiliyordu ve Sara'nın mücadele çizgisini esas aldı. Devrim yolculuğuna bu büyük hedefle adım attı. Garê’de yeni savaşçı olarak eğitimini aldıktan sonra bir süre alandaki askeri birliklerde kaldı. Garê’den sonra Metîna ve Qendîl alanında kalan Eser Warşîn, birçok askeri eğitimden geçerek gerilla savaşı tarz ve taktikleri konusunda uzmanlık kazandı.

ÇELİKTEN BİR KALKAN OLDU

Hedeflerine ulaşmanın hiç de kolay olmayacağının da farkındaydı. Bu nedenle askeri eğitimin yanı sıra ideolojik akademiler bünyesinde paradigmanın temel eğitimlerini göfdü. Kendisine sunulan fırsatları dikkatli ve hassas bir şekilde değerlendiren gerilla Eser, işgalcilerin saldırılarına karşı çelik bir kalkan oldu. Özgür yaşam savaşçısı Eser, "Önder Apo'nun öğrencileri olarak hakikate ulaştığımızı bilmeliyiz, çünkü hakikat Önderlik gerçekliğidir. Bundan dolayı hakikati arama aşamasını geçtik. Şu an bizden istenen hakikati anlayıp uygulamamızdır” diyordu. Bu düşüncelere sahip gerilla Eser, mücadele dolu yaşamında etkili ve büyük bir öncü oldu. Hedeflerinin gerçekleşmesi için olağanüstü bir katılımın gerekli olduğunun farkındaydı. Onlarca yıllık mücadelenin sonuçlanması ve binlerce şehidin intikamının alınması için büyük başarılara ihtiyaç olduğunu biliyordu. Bu bilgi birikimiyle her göreve ve çalışmaya katıldı, çalışmalarında başarıya ulaşarak etkin eylemlerde yer aldı.

Özgürlük savaşçısı Eser, son yıllarda devam eden savaşı şu sözlerle değerlendiriyordu: "Savaş sürecinin yoğunluğuyla birlikte büyük bir moral var, her şey bize büyük zafere yaklaştığımızı söylüyor. Böyle bir süreçte, muhteşem bir sona ulaşmak için insanın canını feda etmesi bizim için onurdur.'' 

BEYİNDE, YÜREKTE, DÜŞÜNCEDE FEDAKARLIK

Zorlu bir sürecin ortasında kızıl saçlı öncüsünün diyarına yüzünü çevirdi ve Zîlan’ın fedai eylem yaptığı Dêrsim’in kendisine çok şey kazandıracağına tüm kalbiyle inandı. Dersim asiliğiyle, güzelliğiyle ona çok şey öğretecekti. Yoldaşlarıyla her zaman birlikte hareket eden, şehitlerin mücadelesini temel alan gerilla Eser, hakikat yolculuğunu şu sözlerle özetliyor: “Katılımımla, birlikte savaştığım güzel yoldaşlarımın hayallerini gerçekleştireceğim ve onlara doğru yoldaş olduğumu ispatlayacağım. Bugün Kurdistan’da Kürt kadınının mücadelesiyle her şey değişiyor, sistemin dayattığı yaşamı reddeden kadın yoldaşların katılımı geldiğimiz aşamayı gösteriyor. Bu nedenle ben de yoldaşlarıma layık olmak için mücadelemi en üst düzeye taşıyacağım. Biz fedakarlık felsefesini seçtik. Fedakarlık sadece pratikte değil, beyinde, yürekte ve düşüncede de gerçekleşiyor. Bu seviyeye ulaşabilmek için birçok kez kendimi sorguladım ve çabalarım hala devam ediyor.”

İSMİ GİBİ ÖLÜMSÜZ ESER

Kürt halkının cesur savaşçılarından biri olan gerilla Eser Warşîn ve yoldaşı Edessa Cejna, 14 Ekim 2023’te Türk devletinin saldırılarına karşı son nefesine kadar direnerek şehadete ulaştı. Özgür kadın ilkelerinden tavizsiz duruşu, direngen ve yılmaz kişiliğiyle hatırlanacak olan Eser Warşîn, binlerce yoldaşı gibi ardında mücadele ve direnişle süslenmiş bir miras bıraktı. Binlerce yoldaşı da bu mirasın izinde yürüyor ve onun fedailiğine layık başarılara imza atıyor.