Şehit Jîndar Meyaser’in kaleminden yoldaşı Özgür Bedran

Şehit Jîndar Rûmet Meyaser, günlüğünün tamamındaki yazılar şehit yoldaşlarının yaşamı üzerine. Bir şehidin kaleminden bir diğer şehit Özgür Bedran’ın nasıl bir mücadele verdiğine tanıklık ediyoruz.

ÖZGÜR BEDRAN

Bir gerillayı en iyi ancak başka bir gerilla anlatır. Çünkü birbirlerini çok iyi tanıyorlar, bir parça ekmeği paylaşıyorlar, en ağır savaşta birbirlerinin cesaretlerine şahitlik ediyorlar. O gün ben de cesur bir kadın gerillanın günlüğüne denk geldim. Günlüğün sahibi Jîndar Rûmet Meyaser. Günlüğünün tamamını şehit yoldaşlarının yaşamı üzerine yazmış. Bugün şehit Özgür Bedran ile ilgili yazısını paylaşmak istiyorum. Bir şehidin kaleminden başka şehidin mücadelesini göreceğiz.

Şehit Jîndar Rûmet Meyaser, günlüğünde şehit Özgür Bedran’dan şu şekilde bahsediyor: "Özgür yoldaş aslen Siirtli bir arkadaş. Ama bazı nedenlerden dolayı çoğu zaman Amed’de kalıyor ve orada büyüyor. Ailesi yurtsever bir ailedir. Özgür heval ailesine destek olmak için birçok işte çalışmaktadır. Küçük yaşında ailesine yardım etmek için gece gündüz çalışıyor ve emeğiyle kendisini yetiştiriyor. Kurdistan'ın Bazîd şehrinde askerlik yapmak zorunda kalıyor. Kürt olduğu için sık sık şiddete ve işkenceye maruz kalıyor. 2015 yılında gerilla saflarına katılıyor. Yeni savaşçı eğitimini almak için Avaşîn bölgesine gelir. Askeri ve ideolojik eğitimin ardından ihtiyaç nedeniyle savaş tünellerinin hazırlıklarında yer alır ve birçok şikeftte çalışır.

Heval Özgür'ü hatırladığımda hep çalıştığı halleri gözümün önüne geliyor. Avaşîn bölgesindeki Aris-Faris, Werxelê ve Dola Mara savaş tünellerinde Özgür yoldaşın çok büyük emekleri var. Özellikle Werxelê tünellerinde uzun süredir çalıştı ve birçok yeni tünel yaptı. Hareketli birimde birlikte olduğumuz zamanlarda sabaha kadar çalışıyordu, bu nedenle genel eğitime katılamıyordu. Ama her fırsatta eline bir kitap alıyor, bazen de eğitime katılacak şekilde kendini ayarlıyordu. Özgür yoldaş çok bilinçliydi, okumayı ve araştırmayı seviyordu. Elbette Önderliğin savunmaları onun için ilk kaynaktı. 2018-2019 kışında ya da kendisinin eğitime katıldığı dönemde eğitimimiz oldukça verimli geçiyordu. Aslında pek çok çelişkileri vardı bu yüzden birçok şeyi uzun uzun değerlendiriyordu. Evreni, dünyayı, toplumu ve bireyi çok sorguladığı için ilk sözü "neden”di?  “Neden” felsefenin, hakikatin ve varlığın anahtar kelimesidir. Bazen aklına bir şeyler takılıyordu ve bu durum onu ​​çok strese sokuyordu.

Böyle zamanlarda hep kendi kendine konuşur ve mangada ileri geri giderdi. Heval Özgür’ü böyle gördüğümüzde yine bazı çelişkilerine cevaplar aradığını anlıyorduk. Böyle durumlarda Önderliğin kitaplarını inceliyor ve bu kitaplarla sakinleşip rahatlıyordu. Derin öngörülere sahipti. Ondan çok şey öğrendik, paylaşmayı çok seviyordu. Onun bildiğini arkadaşlarının da bilmesi gerekirdi. Bu nedenle sadece günlük hayatta değil, düşüncelerini ve fikirlerini yoldaşlarıyla paylaşmak da onun için çok kutsaldı. Yoldaşlarını çok seviyordu. Kimse Özgür yoldaşın yanında suratını asamazdı, hemen fark eder ve o kişiyle ilgilenirdi. Bir yoldaşı öksürdüğünde hemen gider şifalı otlardan kaynatıp ona içirirdi. Yoldaşlarına karşı çok dikkatli ve hassastı. Bazen ona “Anne gibisin” derdik, o da bunu çok sevinerek karşılardı ve “Annelerden daha kutsal bir şey mi var” diye sorardı.

GERİLLAYA GEÇ KATILMANIN PİŞMANLIĞINI YAŞIYORDU

Özgür heval çok güzel yemek yapardı. Ailedeyken restoranlarda çalıştığı için bu işi iyi öğrenmişti. Yemeğinin tadına doyamazdık. O yemek yaparken biz de ondan güzel yemek yapmayı öğrenmek için etrafında dolanırdık. “Yemeğe sevgimi katıyorum” derdi, biz sevgimizi katıyoruz ama senin yemeğin gibi güzel olmuyor dediğimizde ise “O zaman siz cimrilik yapıyorsunuz” diye takılırdı bize. Bir gün Türk ordusundan bahsederken, “Ben askerliğimin yarısını Disko’da geçirdim” dedi. Hepimiz şaşırdık, ilk önce ne demek istediğini anlamadık. Kendimi tutamadım; Bazîd’de askerlik yaparken diskolarda ne arıyordun dedim. Gülmekten gözünden yaşlar aktı, o gülüyordu ben sinirleniyordum. Daha sonra Türk ordusunun ceza sisteminden bahsetti ve suç işleyip ceza alanları Disko denilen yere koyduklarını anlattı. Disko bir cezalandırma mekanıdır.

Özellikle Kürt askerleri orada işkence ve hakarete maruz kalıyorlar. Heval Özgür de Kürt olduğu ve bunu asla saklamadığı için onu da sık sık oraya götürüp ağır işkenceler yapmışlar. Bu onda büyük bir nefret ve intikam duygusu yaratmıştı. Gerilla saflarına geç katıldığı için hep pişmanlık duydu. Özgür yoldaş çok disiplinliydi, güçlü bir askeri duruşu vardı. Üstelik düşmanı çok iyi tanımıştı. Şukê alanında birlikte pratik yürüttüğümüzde daha iyi fark ettim. Bu nedenle eylemlerde çok rahattı, kendine çok güveniyordu ve düşmana karşı soğukkanlıydı. “Bir mermi patladığında askerlerin ellerinin, ayaklarının birbirine nasıl dolandığını, yüreklerine nasıl bir korku girdiğini gözümle gördüm” diyordu.

Özgür yoldaş, 2020 yılının bahar aylarında Şehît Mahîr Akademisi’nde eğitim görmek için Avaşîn alanından ayrıldı. Eğitimi tamamladıktan sonra tekrar Avaşîn alanına gelmek öneride bulunuyor. Ancak Şehit Mahîr Akademisi’nde tünel hazırlıkları için kendisine ihtiyaç olur bundan dolayı aylarca bu çalışmada yer alır. Düşman 23 Nisan 2021'de Avaşîn bölgesine operasyon başlattığında heval Özgür her gün Avaşîn’e dönme önerisi yapar. Fakat önerisi sürekli ertelenir. En son düşman Xerxelê’ye saldırdığında, "Savaşmak için mutlaka Werxelê’ye gitmeliyim, orayı savunmalı ve gerekirse son nefesimi orada vermeliyim. O şikefti ben yaptım, aylarca, yıllarca çalıştım, ter döktüm, düşmanın oraya girmesine izin vermeyeceğim ve mutlaka Werxelê’ye gitmeliyim" diyor.

O dönemde yönetimde olan arkadaşlar heval Özgür'ün bu sözlerini hiç unutmuyorlardı ve bizimle de paylaştılar. Bunları kelimesi kelimesine söylüyor ve ısrarla Xerxelê’ye gitme talebini belirtiyor heval Özgür.  Onu Avaşîn'e gideceği gün Sîda'da gördüm ve o günleri hiç unutamıyorum. Gözleri parlıyordu ve yüzünde sürekli bir gülümseme vardı. Onun coşkusu ve heyecanı bize de güç verdi. Acelesi olan bir yolcu gibi yerinde hiç duramıyordu. Düşman bir aydan fazla bir süredir Xerxelê’yi kuşatmış durumdaydı. Yani içeri girmek çok riskliydi. İçeri giremeden kapıda suikasta uğrama riski çok fazlaydı. Ama heval Özgür çoktan kalbini, ruhunu ve aklını içeri göndermişti, geriye kalan tek şey bunu bedeniyle yapmaktı.

Bir arkadaşın kendisine "Özgür heval, içeri girmek çok zor, çok dikkatli olmamız gerekiyor, her yere keskin nişancı yerleştirmişler. Güvenli bir şekilde içeri girmek için elimizden geleni yapacağız ancak yaralanma veya şehadet olabilir" dediğinde heval Özgür, "Hiçbir şey olmayacak, hacca gidenlerin dediği gibi, bu yolda ölmek de güzel ve kutsaldır" dedi. İçeri girdiğinde arkadaşlarının çok mutlu olduklarını duyduk. Bütün arkadaşları onu iyi tanıyordu. Onun gelişi içerdeki arkadaşlara büyük güç ve moral olmuştu. Özgür heval kendi eliyle, kendi emeğiyle inşa ettiği tünellerin onurlu bir savaşçısı olmuştu. Ölüm bir kayıp değil, her onurlu ölüm bu ülkede özgür bir yaşamdır. Her ölüm bir emir olur ve her ölüm mutlak bir zaferi dayatır, bir yaşam yaratır. Bugün yaşanan savaşın tecrübesi oldular, yoldaşlarına öncü oldular.”

Gerillaların şehit yoldaşları hakkında yazdıklarından gerillaların yoldaşlığının ne kadar üst düzeyde olduğunu daha iyi görebiliyor insan. Rêber Apo'nun Kürt halkında oluşturmak istediği ahlaki ve politik toplumun ölçülerini gerilla yoldaşlığında görmek mümkün.