Barış Anneleri: Tecrit tamamen kaldırılmalı

İmralı tecridinin kaldırılması için yapılan açlık grevlerinde her gün sokaklarda yakınlarının seslerini haykıran anneler, açlık grevi noktasına gelmeden Öcalan üzerindeki tecridin tamamen kaldırılmasını istedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah üzerinde tecrit devam ediyor. Bilindiği üzere aylar önce Öcalan üzerinde 8 yıldır devam eden tecridin kaldırılması adına Halkların Demokratik Partisi Hakkâri Milletvekili Leyla Güven öncülüğünde bir açlık grevi eylemi başlatılmıştı. Daha sonra cezaevlerinde binlerce kişinin eyleme dâhil olması ve 8 kişinin yaşamını yitirmesi sonucunda hükümete geri adım attırılmış, tecrit kırılmıştı. Fakat bugün gelinen noktaya bakıldığında tecrit farklı boyutları ile devam ediyor. Öcalan ile ne ailesi ne de avukatları görüşebiliyor. Yapılan başvurular ya reddediliyor ya da cevapsız bırakılıyor.

Açlık grevleri esnasında belki de en büyük sorumluluğu anneler göstermişti. Her gün sokaklarda yakınlarının seslerini haykıran anneler, bugün de açlık grevi noktasına gelinmeden Öcalan üzerindeki tecridin tamamen kaldırılmasını istedi.

ARTIK YETER!

Oğlu 103 gün boyunca açlık grevinde kalan Makbule Dikmen, “Oğlum Mehmet Sait’in durumu artık iyi. Zaten yaşlı ve hasta bir anneyim. O açlık grevi günlerinde 10 kat daha da yaşlandım. Evlatlarımız eridi bitti. Haktan reva mıydı bu çocuklarımıza da biz analara da. Bizler evlatlarımızın taleplerinin arkasında durduk. Bugün de dururuz ama korkuyoruz. Tecrit bitti sandık, sürdürüyorlar. Nereye kadar sürdürebilirler. Artık yeter! Biz analar bir an önce bu tecridin tamamen kalkmasını istiyoruz” dedi.

NE ÖCALAN’IN NE OĞLUMUN ARDINI BIRAKMAM

Yine oğlu İlhan Kaçar’ın 1 Mart’tan sonra açlık grevine başlayıp eylemin sonlanmasına kadar 25 kilo verdiğini ve sonraki süreçte de çok zor bir tedavi süreci atlattığını hatırlatana Anne Nezahat Kaçar, “Bu halk size ne yaptı da bunları reva görüyorsunuz. Bizlerin tek istediği Önderliğimiz üzerinde var olan tecridin tamamen kaldırılması ve düşünce suçunda cezaevlerinde olan evlatlarımızın yeni bir açlık grevi başlatmadan serbest bırakılmasıdır. Ben ne Öcalan’ı ne de evladımın ardını bırakmam. Artık anlasınlar bunu ve bir an önce bu tecridi sonlandırsınlar” diye konuştu.

BARIŞ TALEBİNİ HAYKIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Oğlu ile birlikte kendisinin de açlık grevine girmiş olduğunu ifade eden Saniye Duman ise, “Bu defa sadece cezaevleri ile kalmaz bu eylem, bunu herkes biliyor. Sonuçlar daha kötü olmadan bu yanlış yoldan dönülmesi gerekiyor. Bizler ne polis copundan korkuyoruz ne de evlatlarımız gibi tutuklanmaktan. Bizler barış anaları olarak her an her yerde barış talebini haykırmaya devam edeceğiz. Bu gün Sayın Öcalan’ın da ısrar ettiği barış, bizim talebimiz olan barış ile aynıdır” şeklinde konuştu.

Son olarak anne Latife Söylemez, “Ben de en yakın zaman da önderliğimiz olan Sayın Öcalan üzerindeki bu tecridin son bulmasını istiyorum. Çocuklarımız en kritik noktada bile canlarını düşünmeden açlık grevlerini sürdürmüştü. Tecrit bu şekilde devam ederse çok değil, yakında daha etkili ve yakıcı eylemler de yapılmaya başlanacaktır. Biz anaların dün rolü ne olduysa bu gün de o olur. Süreç o noktaya gelmemeli. Buradan tüm yetkililere ve hükümete sesleniyorum. İzledikleri yol yanlış” dedi.