YPG’nin Til Ebyad saldırısından sonra tutukladığı DAİŞ çetesinden Ebu İslam Xerip kod adlı Abdurrahim Xalit İbrahim, ANF’nin sorularını yanıtladı.

“Türk devletini dostumuz olarak görüyoruz” diyen Halep doğumlu Abdurrahim Xalit İbrahim, iki yıl önce DAİŞ çetelerine katıldıktan sonra ideolojik ve siyasi eğitimler vermeye başladı. İbrahim'in, eğitimin yanında DAİŞ çetelerine yeni savaşçı kazandırma, Türkiye üzeri gelen çeteleri örgütleme gibi görevleri de bulunuyordu. YPG tarafından DAİŞ çetelerinin Til Ebyad saldırısından sonra Siluk mıntıkasındaki bir şirkette yakalandı.  

"Türk devleti ve DAİŞ arasında savaş yoktur ve olmayacaktır" diyen İbrahim, “Türk devleti ile DAİŞ arasında ortak ideolojik ve amaçlar vardır. Bundan dolayı da Türkiye’yi arkadaşımız ve dostumuz olarak görüyoruz. Şimdiye kadar ortak birçok çalışma yaptık ve  Türk devleti ve DAİŞ arasında bir çelişki savaş olmadı, olacağını da sanmıyorum" dedi.

'DAHA ÖNCE GEÇİŞLER TİL EBYAD ÜZERİNDEN SAĞLANIYORDU'

Til Ebyad Türkiye arasındaki sınır kapısının önemine dikkati çeten İbrahim, şöyle devam etti:

“DAİŞ için Til Ebyad çok stratejik bir yerdi. Buradan her türlü ihtiyaçlarımız karşılanıyordu. Daha önce Til Ebyad DAİŞ'in elindeyken o zaman dünyanın farklı yerlerinden gelenler Türkiye üzerinden Til Ebyad hattındaki geçişlerden Suriye’ye geçiyorlardı. Bu geçişler hem gümrük kapısı hem de Til Ebyad civarındaki özel açılmış kanallar üzerinden sağlanıyordu. 

DAİŞ için Til Ebyad çok stratejik bir yerdi. Buradan silah cephane ve gıda maddeleri dahil her türlü ihtiyacımız geçiyordu. Til Ebyad sınır kapısı bizim için adeta bir yaşam damarı gibiydi. Oradan her şeyimiz geliyordu. Türklerle ilişkilerimiz çok iyiydi. Bu ilişkiler halen de devam ediyor. Ama Til Ebyad YPG’nin eline geçtiği için bu hat kapandı ve dolayısıyla eskiye göre biraz azalmış. Çünkü Til Ebyad DAİŞ’in elinden alındıktan sonra aramıza biraz mesafe girdi. Şimdi Türkiye üzerinden Cereblus ve Til Rai üzerinden silah cephane, gıda ve savaşçı aktarımı devam ediyor, ama eskiye göre değil, çünkü sınır daraldı ve araya mesafe girdi.

'TÜRKİYE’DEN GEÇİŞLER RESMİ OLUYORDU'

Eskiden geçişler resmi bir şekilde Til Ebyad tarafından oluyordu. Ancak Til Ebyad YPG’nin eline geçtikten sonra bu defa geçişler resmi bir şekilde ama yer yer gizli bir şekilde Cerablus ve Til Ria alanından oluyor. Bu hat üzerinden çok sayıda DAİŞ’e katılmaya gelen savaşçılar geçiyor. Uçak korkusu ve basında yer alma korkusundan dolayı, Antep ve Urfa üzerinden gelen savaşçılar genellikle gece aktarılmaya çalışılıyor. 

Türk devleti ile yapılan anlaşma gereği kuryeler geçişlere öncülük yapacak, silahlı savaşçılar Suriye sınırı içinde bir kilometre uzaklıkta gelenleri bekliyor olacaktı. Burada bekleyen silahlı savaşçılar gelenleri aldıktan sonra araçlara bindirilerek Rakka’ya götürülüyordu. Bu geçişler içinde Türk devleti hiçbir sorun çıkarmıyor gözlerini kapatıyor, görmemezlikten geliyor gibi yapıyor. Ama bu geçişlerin tümünden MİT’in bilgisi ve onayı vardır."

‘CERABLUS VE GÜNEY BATISI BİZİM İÇİN AÇIKTIR’

Til Ebyad YPG’nin eline geçmeden önce Türk devleti ile DAİŞ çeteleri arasında ticari ve geçişler için hiçbir engel olmadığını ifade eden İbrahim, itiraflarını anlatmayı şöyle sürdürdü:

“Silah-cephane ve ihtiyaçlar karşılığında petrol dahil her türlü malzemeyi Türkiye’ ye gönderiyorduk. Til Ebyad elimizden alındıktan sonra Cereblus dışında Türklerle aramızda sınır kalmadı. Sadece Cerablus ve Cerablus güneybatısı açık kaldı. Denilebilinir ki, şimdi bizim dünyaya açılma kapısı olarak kalan tek yer ve şu an geçiş-gelişler ve ihtiyaçlarımızı karşılamak için tamamen açık şekilde kullanıyoruz.  

Şimdi Cerablus ve El Rai mıntıkası arası bizim için tamamen açıktır ve her türlü gidiş-geliş ve ihtiyaçlar burası üzerinden sağlanıyor. Til Ebyad YPG’nin denetimine girmeden önce Türk devleti ile aramızda üst boyutlarda ticaret yapılıyordu. Dünyanın farklı yerlerinden DAİŞ’e katılmaya gelenler ve savaşta yaralananların geçişlerini sağlamak için tamamen açık şekilde Til Ebyad kapısı ve sınır hattı kullanılıyordu. Yapılan alış verişler tamamen açık bir şekilde yapılıyor. Petrol dahil her türlü malzemeye Türkiye ye gönderiyor, karşılığında silah-cephane ve gıda malzemelerini alıyorduk. Til Ebyad elimizden alındıktan sonra ticarette biraz sınırlama oldu.

‘TİCARETİ SİVİL GİYİMLİ DAİŞ ELEMANLARI YAPIYORDU’

Türk devleti ile yapılan ticaretin tümünü seçilmiş olanlar ve bilenler yapıyordu. Seçilen ve ticaret ile görevlendirilenlerin alış verişlerini güvenliğini sağlamak için tedbir alıyorduk. Ticaret ve geçişler için gümrükten günde yüzlerce araç giriş çıkış yapıyordu.  

Türk devleti ve ‘İslami devlet’ arasında ticaret yapanlar sivil giyimli ama tamamen üst düzeyde DAİŞ yöneticileriydi. Türk devletiyle yapılan ticaret tamamen karşılıklı yapılıyordu. Biz silah-cephane ve temel gıda ihtiyaçlarımız alıyor, savaşçılarımızı geçiyor, yaralılarımızı Türkiye’de tedavi ediyorduk, karşılığında petrol, buğday ve diğer malzemeleri Türkiye’ye satıyorduk. Til Ebyad üzerinden gelişen ticaret çok iyi bir şekilde yürüyordu. Til Ebyad kapısı kapandığı için şimdi biraz azılmış olsa da Cerablus- Til Rai üzeri yapılıyor. Sınır ve gümrük kapısında petrol tankerleri vuruldu ve Türk devleti ile ilişkilerimiz çok açık deşifre olduğu için şimdi yapılan ticaret ve geçişler gizli bir şekilde yapılmaya çalışıyor.”

‘HASTALARIMIZ TÜRKİYE'DE TEDAVİ EDİLİYOR’

Suriye ve Rojava’daki çatışmalarda yaralanan DAİŞ çetelerinin Türkiye’de rahat bir şekilde tedavi edildiğini söyleyen İbrahim, "Savaşta yaralananların tedavi olması için Türkiye’ye geçerken tanınmamak için sakallarını kısa kestirmesi gerekiyordu. Ama Türk devleti geçenlerin DAİŞ üyesi olduğunu çok iyi biliyordu” diye konuştu. Daha önce yaralanan binlerce DAİŞ çetesinin Türkiye'ye rahat bir şekilde girip doğal bir şekilde tedavi olduğuna dikkati çeken İbrahim, "Türkiye’de tedaviye gidenlerin isim alınıp resimleri çekiliyordu. Ondan sonra da özel kanallar aracılığı ile hastaneden herhangi bir sorunla karşılaşmadan çok rahat bir şekilde tedavi olabiliyordu. Şimdi de yine yaralananlar Türkiye'de tedavi oluyor. Türkiye'ye geçişler Cerablus ve Til Ria arasındaki hat üzerinden sağlanıyor. Türkiye tarafından Suriye'ye geçecek olanlar ise Antep, Urfa ve Kilis gibi yerlerdeki örgüt evlerinde toplandıktan sonra kuryeler aracılığı ile Suriye’ye geçiriliyor. Bu sınır hattındaki evler DAİŞ’in nokta ve karargahları gibi kullanıyor. Buraları Türk yetkilileri, polis ve MİT’i iyi biliyor. Daha önce Til Ebyad’ın karşısındaki Akçakale çok kullanılıyordu, şimdi ise Cerablus’un karşısında kalan Urfa ve Antep gibi yerler çokça kullanılıyor" şeklinde konuştu.

‘DAİŞ TÜRK DEVLETİN DOSTU, ASLA ÇATIŞMAZLAR!'

“İki taraf arasında bağlantı sağlayan ve savaşçı örgütleyen kurum ve cemaatler vardır. Türk devleti ile ‘islami devlet’ arasında birçok ortak nokta vardır. Bunun için hiçbir zaman aralarında bir çelişki oluşmadı. Basın üzerinde söylenen sözler gerçeği yansıtmıyor" diyen İbrahim, şunları belirtti:

"Türk devletinin yardımı bize çok dokunuyor. Silah- cephane ve gıda ihtiyaçlarımızı karşılamak için görevlendirilen kişiler resmi bir şekilde Türkiye ye ihtiyaçları temin ediyor. Türkiye ile alış veriş yapanlar Türkiye’nin her yerine rahat bir şekilde gidip geliyor ve kimse onları durdurmuyor bile. Yapılan alışveriş ve alınan silahlar eskiden Til Ebyad’tan geçiriliyordu, şimdi ise Cerablus ve Til Ria arasındaki bölgeden geçiriyorlar. Çünkü Türkiye ile tek kalan sanırım orasıdır. Buradaki tüm geçiş ve alışverişler resmi bir şekilde görevlendirilenler aracılığı ile yapılıyor. Buradaki geçişler hem resmi olarak gümrük kapısından, hem de sınırdan gece yapılıyor.”

‘DAİŞ’E KATILMAYA GELENLER TÜRKİYE ÜZERİNDEN GEÇİYOR’

Dünyanın her tarafından DAİŞ’e katılmaya gelenlerin tümünün Türkiye üzerinden geçtiği bilgisini de veren İbrahim, "DAİŞ içinde çok fazla Türkiye’den gelenler vardır. Türk devletinin çoğunluğu DAİŞ üzerindeki etkisini de artıyor. Belki istihbarat amaçlı ve belki de farklı bir amaç için gönderiliyor" diye ekledi.

İnsanlık düşmanı DAİŞ çetesinden İbrahim, giderek kan kaybettiklerini ise şu ifadelerle açıkladı: 

"Şimdi Til Ebyad kapatıldı, Cerablus hattında petrol tankerleri vuruldu ve eskisi gibi petrolü rahat satamıyoruz. Bundan dolayı DAİŞ üyelerine yeterli yardımı yapamadığı için tepkiler gelişiyor. DAİŞ bir yere girdiğinde elde ettiği ganimetten de oldukça gelir sağlıyor. Eskisi gibi çok fazla askeri başarı da olmuyor ve bu savaşçılar arasında oldukça büyük rahatsızlıklar yaratıyor. YPG ve QSD karşısında alınan darbelerden sonra da oldukça çözülmeler başladı. Eskisi gibi savaşçı gücü gelişmiyor. Çünkü DAİŞ’e karşı yapılan askeri hamleler bazı hayati damarların kesti."

'AKP'NİN DAİŞ DIŞINDA DOSTU KALMADI'

Türk devleti'nin YPG’nin sınırı kontrol etmesini istemediğini ifade eden İbrahim, "Türk devleti bölgede DAİŞ dışında dostunun kalmadığını anladığı için DAİŞ’in elindeki yerlerin gitmesini istemiyor.  Ticaret amaçlı da olabilir ama dostluğun bozulmasını istemiyor" ifadelerini kullandı.

'YPG HESAPLARIMIZI BOZDU'

YPG’nin Til Ebyad saldırısından sonra tutukladığı DAİŞ çetesinden Ebu İslam Xerip kod adlı Abdurrahim Xalit İbrahim, son olarak şunları söyledi:

"Til Ebyad açık olduğunda DAİŞ ile Türk devleti arasındaki ilişki oldukça açıktı. Özellikle Türkiye’den gelen şeyler vardı. Şimdi biraz ticaret azalmış ama yine de ilişkiler devam ediyor. Bu ilişkilenmede Türkiye’de olmayan şeyler Suriye’den gönderiliyordu, Suriye'de olmayan malzemelerde Türkiye’ye getiriliyordu. Bu durumdan iki tarafta memnun ve ilişkinin bozulmasını istemiyordu. Ama YPG bu hesapları bozdu."