GÖRÜNTÜLÜ

Davudi: Musul operasyonu için hazırlıklar tamam, karar aşamasına gelindi

Davudi, Musul operasyonunda karar aşamasına gelindiğini belirterek, “İrak ordusu, peşmerge, Şii güçler ve Êzidi askeri güçleri kısacası DAİŞ’ten mağdur olan bütün topluluklar operasyona katılacak” dedi.

Irak Parlamentosunun YNK’li üyesi Şiwan Davudi, Musul operasyonunda karar aşamasına gelindiğini belirterek, “İrak ordusu, peşmerge, Şii güçler ve Êzidi askeri güçleri kısacası DAİŞ’ten mağdur olan bütün topluluklar operasyona katılacak” dedi. 

Güney Kürdistan hükümetine yönelik sert eleştirilerde bulunan Davudi, “Hükümet, halkımızın zenginliklerini Kürt düşmanlarının hizmetine sunmuştur. Türk devleti kazanıyor, Kürdistan kaybediyor. Krizin sebebi Türk devletidir. Musul ve etrafında Ezidi, Hırıstiyan, Şii, Şebek ve Sünniler birlikte yaşıyor, onun için peşmerge ve Irak ordusu ile birlikte Heşd el Şebi ve diğer azınlıkların kurduğu askeri güçler de özgürleştirme operasyonunda yer alacak” dedi.

‘HEWLER-BAĞDAT HÜKÜMETLERİNİN ÇATKIŞMASININ SEBESİ TÜRK DEVLETİDİR’

Güney Kürdistan’ın Türk devleti ile olan ilişkisini “Türk devleti ile yapılan ittifak, Güney Kürdistan hükümetini iflasa götürdü. Hewlêr ve Bağdat hükümetlerinin çatışır hale gelmesinin sebebi Türk devletidir” biçiminde eleştiren Davudi, Musul operasyonuna katılacak güçlerin de belli olduğunu ifade etti. Irak hükümeti dışında hiçbir gücün veya grubun operasyona kimin katılıp kimin katılmayacağına karar veremeyeceğini de sözlerine ekledi.

Irak hükümetinin resmi bir şekilde 2016 yılının Musul’un DAİŞ çetelerinden özgürleştirme yılı olacağını duyurduğunu da vurgulayan Davudi, “Geçtiğimiz günlerde Ebadi ile Barzani arasında Almanya’da gerçekleşen görüşmede peşmergenin Musul operasyonuna katılacağı açıklandı. Heşd el Şebi güçlerinin Musul operasyonuna katılmasını istemeyen güçler var. Fakat unutulmamalıdır ki; Tıl Afer bölgesi Şii Türkmenlerin yeridir ve onlar da Heşd el Şebi içerisinde yer alıyorlar. Onların da kendi topraklarının ve insanlarının DAİŞ çetelerinin elinden kurtarılmasında yer alma hakkı vardır. Yine Ezidilerin kendi askeri güçleri var”dedi.

‘IRAK HÜKÜMETİ AYAKLANMAYI DEĞERLENDİRMEK İSTİYOR’

Musul operasyonu için net bir tarihin olmadığına değinen Davudi, son günlerde Musul’da halkın DAİŞ’e karşı ayaklanma içerisinde olduğu bilgisini vererek şunlara dikkat çekti: “Operasyon için iletişim ve askeri hazırlıklar tamamlanmak üzere. Sadece operasyonun başlama kararı kalmış diyebiliriz. Tabii ki Irak hükümeti son birkaç gündür Musul’un kuzeyinde DAİŞ çetelerine karşı halkın ve yerel aşiretlerin başlatmış olduğu ayaklanmayı değerlendirmek istiyor. Bu ayaklanma operasyon kararını etkileyebilir. Çünkü Musul’un bölge açısından büyük bir önemi var. Musul ekonomik bir merkez olduğu kadar, Suriye, Türkiye ve Güney Kürdistan ile sınırı olan bir vilayet olduğu için özgürleştirilmesi Irak’ın siyasi kararlarına ve gelecek planlamasına büyük bir katkı sağlayacaktır. Ayrıca Irak’taki ekonomik daralmayı aşmada da da büyük katkı sunacaktır.”

‘HEM BAĞDAT HEM DE HEWLER ANAYASAYI İHLAL EDİYOR’ 

Hewler ve Bağdat hükümetleri arasında devam eden anlaşmazlıklara ilişkin sorularımızı da yanıtlayan Şıwan Davudi, “Güney Kürdistan bölgesi Irak anayasasına göre Irak devletinin bir parçasıdır. Irak merkezi yönetimi ile Güney Kürdistan hükümeti arasında anlaşmazlıklar var. Bana göre iki taraf da Irak anayasasının dışına çıkmışlardır. Anayasayı çiğnemişlerdir. Irak anayasası bütün tarafların katılımı ile oylanmış ve kabul görmüştür. Fakat bugün görüyoruz ki hangi madde bir tarafın önünde engel teşkil ediyorsa çiğneniyor. Kendilerinin imzaladıkları kararları yok sayıyorlar” diye konuştu.

‘HEWLER’İN TÜRKİYE İLE İTTİFAKI STRATEJİK HATADIR’

“Güney Kürdistan hükümetinin Türk devletiyle kurduğu ilişkilerin stratejik bir hata olduğunu kaydeden Irak parlamentosunun Kürt vekili, “Hewler ile Bağdat hükümetinin arasının bozulmasının sebebi Türk devletidir” dedi.

Türk devletinin bölgede uzun vadeli planlarının olduğunun altını çizen Şıwan Davudi şunları belirtti: “Türk devletinin bölge üzerinde siyasi planları var. Hewler’in Bağdat’tan uzaklaşmasını hedef alıyor. Eğer Türkiye bölgede askeri olarak güçlü olsaydı, Güney Kürdistan’da Kürt halkının statü kazanmasını engellemeye çalışırdı. Nasıl ki bugün Rojava’ya büyük bir düşmanlık yapıyorsa, oradaki Kürtlerin statü kazanmasına karşı çıkıyorsa, Güney Kürdistan’da da elde edilen statüyü geriletmek ve elinden almak için büyük bir çaba içerisindedir. Güney Kürdistan’da belki askeri olarak Kürdistan’ın diğer parçalarında olduğu gibi müdahale edemiyor fakat ekonomik, siyasi olarak bunu yapıyor.” 

‘TÜRK DEVLETİ GÜNEY KÜRDİSTAN HÜKÜMETİNİ İFLASA GÖTÜRDÜ’

Güney Kürdistan yönetiminin Türk ve Suudi devletlerinin blok siyasetlerinin kurbanı olduğunu söyleyen Davudi, “Hewler yönetiminin yaptığı açıklamalardan yanlış siyaset yürüttüklerinin farkına vardıkları anlaşılıyor. Geçen hafta Irak parlamentosunda Güney Kürdistan hükümeti adına konuşan KDP fraksiyonu başkanı Husrev Goran, ‘Hewler yönetiminin Kürdistan’ın bütün petrollerini Bağdat yönetimine Kürdistan bölgesinin memur maaşlarını ödemesi karşılığında vermeye hazır olduğunu’ söyledi. Daha önce Güney Kürdistan’a verilen yüzde 17’lik bütçe az bulunduğu için Kürdistan petrollünün de Irak merkezi hükümetine verilmemesi tartışılırken, şimdi Güney Kürdistan memurlarının maaşlarının ödenmesi karşılığında, bütün Kürdistan petrolünü Irak merkezi hükümetine vermeye hazır olduklarını söylüyorlar. Anlaşılan o ki Güney Kürdistan hükümeti, siyasetinin yanlış olduğunun farkına varmış. Güney Kürdistan hükümetinin iflas etme noktasına gelmesinin nedeni Türk devleti ile yapmış olduğu ittifaklardır” dedi.

‘HÜKÜMET ACELE KARAR VERİP TUZAĞA DÜŞTÜ’

Güney Kürdistan hükümetinin kendi başına petrol satma kararını yanlış bulan YNK’li parlamenter Davudi, bütün uluslararası güçlerin Irak ile stratejik ilişkiler olursa Güney Kürdistan’a destek vermeye hazır olduklarını söylediğini hatırlattı.

Kürtlerin Irak anayasası çerçevesinde kalarak, uluslararası desteklerden fayladalanıp kendi sistemini ve ekonomisini sağlamlaştırdıktan sonra Irak ile oturup bazı konuları konuşması gerektiğini de vurgulayan Davudi, “Güney Kürdistan hükümeti, DAİŞ ile ortaya çıkan boşluktan faydalanayım hesabı ile acele davrandı fakat tuzağa düştü. Krizli bir dönem içerisinde bu kararı almak yanlıştı. Böyle bir karar alınarak hem toplum ekonomik olarak bir krizin içine çekilmiş oldu hem de Güney Kürdistan’daki kazanımlar tehdit altına girdi” dedi. 

‘HEWLER HÜKÜMETİ HALKIMIZIN ZENGİNLİKLERİNİ KÜRT DÜŞMANLARININ HİZMETİNE KOYMUŞTUR’ 

Güney Kürdistan hükümetinin siyasi ve ekonomik olarak bir kırılmayı yaşadığın belirten Irak parlamentosu YNK fraksiyonu milletvekili Şiwan Davudi, Güney Kürdistan hükümetinin, Kürtlerin zenginliklerini Kürt düşmanlarının hizmetine koştuğunu ve yapılan ekonomik anlaşmaların tek yanlı olarak Türk devletine yaradığını söyledi. 

Güney Kürdistan ile Türk devleti arasındaki anlaşmaların sadece Türk devletine yaradığını da belirten Davudi şunları ifade etti: “Güney Kürdistan kazançtan çok o anlaşmadan zarar görüyor. Güney Kürdistan hükümeti Türk devleti eksenli politikaları ile hem siyasi olarak hem de ekonomik olarak kırılmıştır. Özellikle petrol siyaseti kırılmaya uğramıştır Hewler yönetimi Kürdistan’ın zenginliklerini yanlış ve zamansız politikaları ile Kürt düşmanlarının hizmetine koymuş durumdadır.”