GÖRÜNTÜLÜ

Demirtaş: Barış ve özgürlüğü beraber inşa edelim

Demirtaş: Demokratik Cumhuriyet komisyonu devreye girmeli. Bu şansı beraber kullanalım. Barış ve özgürlüğü beraber inşa edilelim. Kamu görelileri işten atılıyor. Masum olanlar hakkaniyete göre ayrılsın.

Amed’de düzenlenen “Darbelere karşı radikal demokrasi” mitinginde konuşan HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, halkın her daim yüreğinin özgürlük ateşiyle yandığını belirterek, uzun bir aranın ardından 5 Haziran 2015’te HDP mitingine bombalı saldırının yapıldığı alanda olmanın alanın hınca hınç doldurulmasından ötürü çok mutlu olduğunu dile getirdi.

Demirtaş, 5 Haziran 2015’te seçim mitinglerine yapılan bombalı saldırıda yaşamını yitirenleri anarak konuşmasına başladı. Tüm baskı ve saldırılara rağmen çok daha güçlü bir irade ile meydanlarda olduklarını kaydeden Demirtaş, Rojava’nın Qamişlo kentin DAİŞ çetelerince yapılan bombalı saldırıya da değinerek yaşamını yitirenleri andı. Demirtaş, DAİŞ çetelerinin İslam adı altında yaptığı katliamlar ve yaşattıklarından ötürü sergilediği barbar anlayışı üzerinden yaşadıkları topraklardan silene kadar mücadele edeceklerinin altını çizdi.

“Darbelere hayır hemen demokrasi istiyoruz” şiarıyla alanlarda olduklarını dile getiren Demirtaş, “Nereye gideceğini bilen halklar özgürlüğüne en yakın halklardır. Amed halkı da öyle bir halktır. Buradan on binlerin vereceği mesajı herkesin iyi anlaması lazım. Türkiye 36 yıl sonra bir askeri darbeyle karşı karşıya kaldı. 36 yıl içinde de postmodern 2 darbeyle karşılaştı. Darbenin ne olduğunu size anlatacak değilim. Ülkede kesintisiz bir darbe anlayışı devam ediyor. 1980’de darbe yapıldığında bu zihniyetin karşısında nasıl olduysak bugün de 15 Temmuz’da da karşı çıktık. 15 Temmuz’da darbeye karşı çıkmak AKP’ye destek değil, demokrasiye destektir. İzmir, İstanbul’da bunun için alanlardaydık. Ünümüzdeki haftada aylarda da tankına topuna güvenerek darbe yapan cunta anlayışa karşı yine biz alanlara çıkacağız. İktidar ne kadar zülüm uygularsa uygulasın biz darbeye karşı duracağız” diye konuştu.

“Halkın iradesini ortaya koyan herkesin direnişi meşrudur” diyen Demirtaş, “Yaşamını yitirenlere başsağlığı diliyorum. Darbe zihniyetine karşı durmak demokrat olmak için şarttır. Sırf darbeye karşısın diye de demokratsın anlamına gelmez. Koşulsuz şartsız birinci demokrasi savunuyorsan değerlidir. Biz darbeye de karşıyız ama diktaya da karşıyız. Halka dönük faşizme de karşıyız. Darbeye karşı olmak iyidir. Bu çok olumlu bir durumdur. Bu gönül birliğini nereye taşıyacağız. Bu önemlidir. AKP’nin yeni rejimi ele geçirme ve daha güçlü çıkarma fırsatçılığını yaparsa tarihi fırsatı da kaçırmış olur. Bir Türkiye’yi darbeyle yola koyacak. Biri de demokrasiye olanak sağlayacak. Bu yollardan hangisinin seçileceği açıktır. Darbe önlenmişse o zaman hakikatin yoluna girmek için alanlardayız. Darbeye karşıyız ama AKP’nin politikalarına da ey valla diyemeyiz. Bu alanların sesine kulak verilmesi gerekir. İzmir’de İstanbul’da Amed’de on binler alanları doldurmuş durumda. Demokrasi şölenini 50 kanalla yayınlıyorsunuz. HDP’nin mitingini bir saniye vermiyorsunuz. Sevsinler demokrasi şöleninizi. Siz bunu görmeyebilirsiniz. Başınızı deve kuşu misali kuma gömebilirsiniz. Ama her defasında gümbür gümbür karşınıza çıkan HDP oldu” dedi.

DEMİRTAŞ, DEMOKRATİK CUMHURİYET KOMİSYONUNU ÖNERDİ

“Kürt halkının hiçbir şey istemiyor gibi yapmaya çalışıyorlar” diyen Demirtaş, şöyle konuştu: “Devlet yapılanması çoğulcu demokrasiyi taşıması lazım. Devlet kimsenin malı değil. Hepimizin malı olmak zorunda. Böyle yapılırsa vatandaşla devlet arasında güçlü bir aidiyat oluşur. 81 ilin valisi arasında bir Alevi var mı? Kendini Kürt sanmış vali, rektör, kaymakam var mı? Vali savcı kaymakam benim diyorsun. Herkesten vergi alıyorsun. Sadece kendin için harcıyorsan o zaman yurttaş hakkımız size helal olmasın demekte haksız mı? Demokratik Cumhuriyet komisyonu devreye girmeli. Bu şansı beraber kullanalım. Barış ve özgürlüğü beraber inşa edilelim. Kamu görelileri işten atılıyor. Masum olanlar hakkaniyete göre ayrılsın. Biz çok çektik bundan. Cemaatin yaptıklarından dolayı çok kişi tutuklandı. Gazını topunu yedi. Cemaat bunların destekçisi ve müttefikleriydi. Devran döndü bak nereye geldik. Adalet herkese lazım. Bize işkence yapanlar var aralarında. Onlara da işkence yapmayın. Basit bir kinle hareket edemeyiz. Bu nedenle işten atılan gerçekten darbeciyse cezalandırılsın. Kendi adamlarını AKP’lileri alıp diğerlerini atarsa yine darbe mekaniği işlemiş olacak. Bizi anlayan bir zihniyet var mı çok emin değilim. Ortak makul bir devlet aklı yoktur. Çıldırmış panik halinde bir akıl var Ankara’da. Ülkeyi nasıl çözüme götürecek bilmiyoruz. Neyse ki HDP var. Çalışanları ve sizler varsınız.”

‘İMRALI SİSTEMİ KALDIRILMALI’

Her zamankinden daha güçlü olduklarının altını çizen ve iktidara seslenen Demirtaş, “Bu kadar zulmünüze rağmen dimdik ayaktayız. Şu kanın akmasının durması için bu çağrıları yapıyoruz. Çözüm ve masa dediğimiz en erdemli yoldur. Bunun yolunu da defalarca açıkladık. Öcalan’ı esir tutukça bu yol açılmaz. En kararlı duruşu ortaya koymuş bir halk önderine tecrit uygulayarak çözüm sağlayamazsınız. Bir gerçekliği söylüyoruz. Bunların hepsi barış çağrısıdır. Kuru gürültü değildir. Dört bir yandan çıkanlar bir kere de barış diye haykırın. O nedenle birinci önerimiz tecrit bitmeli. Aile avukat gidip bir görüşme yapsın değil, İmralı sistemi kaldırılmalı. Çözüm şartlarını oluşturmamız lamız. Akbabalar bu ülkenin üzerinde dolaşmaya devam ediyor. Darbecilerin hevesi kırılmış değil. Fırsat bulurlarsa bundan kaçmazlar. Onun için Kürt sorunu ve yara kanamaya devam ettikçe bir şey değişmeyecek. Yaranız kabuk bağlasa da biri gelip kaşıyacak ve yine kanayacak. Bunun da sorumlusu sizlersiniz. Bu ülkenin çocukları bizim için değerlidir. Üzerindeki kıyafet değerli olduğunu belirlemez. General de, korucu da, gerilla da olsa ana evladıdır ve çok değerlidir. Ne dirisini ne de ölüsünü saygısızlık edemeyiz. Peki biz bu insanları savaşsın da biz sonuca bakalım dersek bu kandan birinci derece sorumlu oluruz. Bu vebali asla üstelenmedik üstelenmeyeceğiz de. Öleceksek ölelim biz siyasetçiler ölelim ama çözüm olalım. Çözüm bulalım.”

8 ay buyunca Cizre ve Sur’da neler yaşandığını soran Demirtaş, “Tüm bu yıkım katliamlar bizi üzüyor. Bu tanklar, topları durdurun dediğimizde bize karşı çıkıyorlardı. Savaşı bitirelim tankı durduralım dediğimizde ‘Demirtaş hainlik yapıyor’ diyordu. Şimdi gece gündüz halkı sokağa çağırıyor. Bu operasyonları yönetenler darbeci. Gever operasyonu yöneten hudut komutanı tutuklu. Asker polis yaşamını yitirmese en doğrusu bu değil miydi. Meclis’te olup bitenleri anlattıkça AKP saldırıyordu. Asker polis yurttaşlara saldırıyordu. Belediyelerin araçlarını askeriyenin önüne atmışlar. Askeriyenin önüne hendek kazmışlar. Hani hendek ihanetti. Her canlının kendini savunması meşrudur. İnsan da doğa da kendini bir haksızlık olduğunda kendini savunur. Bunu lütfen anlayın. Halk vekillerini belediye başkanlarını savunuyordu. Siz gaz su sıkıyordunuz. Bugün ortaya çıkan tablo budur. Kürtler ve Türkler böyle bir tabloda kendini iyi anlar. Yıllarca OHAL ile büyüdük. Biz yaşadık kimse yaşamasın. Allah düşmanımıza bile göstermesin. Hala bu halk sokaklarda barış diyorsa. Bunun kıymetini bilin. Sizler en zor zamanlarda çözümün yollarını ortaya koydunuz. Siz bütün kapalı kapıları açabilirsiniz. Sokaklar demokrasinin inşa edildiği alanlardır” dedi.

‘SOKAK HAKİKATİN FOTOĞRAFIDIR’

Demirtaş son olarak şunları dile getirdi: “Cumhurbaşkanının mesajlarına bakın. Hepsinde sokakları meşru görmedi. Dolandı dolaştı sokağa muhtaç kaldı. Sandıkta hile olur kandırma olur. Ama sokakta olmaz. Sokak hakikatin fotoğrafıdır. Özüdür. Bu nedenle demokrasi adına özgürlüğü savunmak adına tecride son verip Öcalan şahsında meydanları alanları kullanın. Yarın Van’da olacağız. Onlar da alanlarda olacak. Şehy Said; ‘Benim torunlarım bunun hesabın soracak’ dedi. Çok şükür utandırmadık. Bu görkemli direnişi bizim için çok değerlidir.”

Demirtaş’ın konuşmasının ardından miting sona ererken, mitinge katılan Amedliler bir süre daha alanda halay çekti ve ardından dağıldı. 

...