Demirtaş: Geçmişini bilemeyen, bugününü öğrenemez

Batman’da düzenlenen barış mitinginde konuşan Demirtaş, “Gazi Muhammed’in, Mele Mustafa’nın, Şeyh Said’in başına neler geldiğini bilmeyen, Dersim, Zilan, Ağrı’da neler yaşandığını bilmeyenler geleceğini öğrenemez" dedi.

Batman’da düzenlenen barış mitinginde konuşan HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, “Gazi Muhammed’in, Mele Mustafa’nın, Şeyh Said’in başına neler geldiğini bilmeyen, Dersim, Zilan, Ağrı’da neler yaşandığını bilmeyenler geleceğini öğrenemez. Gerçek tarihinizi öğrenin. Amed zindanını öğrenin. Haki’yi, Mazlum’un yaptıklarını bilmeyenler bugünü öğrenemez" dedi.

HDP’nin düzenlediği barış mitingleri devam ediyor. HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın katılımı ile Mersin’den sonra Batman’da barış mitingi düzenlendi.

Yılmaz Güney Caddesi’nde kitlesel olarak karşılanan Demirtaş ile beraberindekiler mitingin yapılacağı HDP binası önüne doğru hareket etti. HDP otobüsüne eşlik eden binler tek bir ağızdan “Biji Serok Apo”, “PKK halktır halk burada” sloganları attı. Demirtaş'ın alana gelmesiyle halk büyük bir coşkuyla "Bijî berxwedana Cizîrê" ve "Bijî berxwedane Sûrê" sloganları attı. Alanı tıklım tıklım dolduran on binler Demirtaş’ı büyük bir coşkuyla karşılarken, dakikalarca alkış ve sloganlar alanda yankılandı. Polis saldırısı öncesi Demirtaş, HDP il binası önünde toplanan binlere hitap etti.

‘ÖZGÜRLÜK SEVDALILARI SİZİNLE GURUR DUYUYOR’

Özgürlük sevdasının böyle bir şey olduğunu vurgulayan Demirtaş, “Bugün burada bu meydana bakan bu meydana gören özgürlük sevdaları sizinle gurur duyuyor. Sizinle her buluşmamız hayra vesile oldu. Sizin bu meydandaki duruşunuz hayırlara vesile olur. Sizi yürekten selamlıyorum.

Hem tarihi dönemlerden yüz yıllıkların alt üst olduğu bütün Ortadoğu’da yeni yapılanmanın şekillendirdiği buna göre acıların yaşandığı bir günde bir aradayız. Bugün 28 Şubat hem post modern darbenin yıl dönümü hem de Dolmabahçe mutabakatı ve Yaşar Kemal’in ölüm yıldönümü” dedi.

Özellikle Batman gençlere, kadınlara, esnafalar, “sizin mücadelenizi sizlere anlatmaya gelmedim” diyen Demirtaş, şöyle konuştu: “Sırat köprüsündeyiz anlatmaya gelmedik, herkesin görmesi gerek şey şehirlerimizi harabeye çevirerek cenazeleri yakarak, yürüttüğünüz zülüm politikası boş olduğunu göstermeye geldik. Sizler sadece son birkaç ayda yürüttüğünüz zalim politikanızla binlerce kişinin ölümüne sebep oldunuz. Bu politikaların kimseyi korkutmadığını gösteremeye geldik. AKP’nin hem uzunu hem de kısasından bu halk Allahtan başka kimseden korkmuyor. Öyle laf olsun torba dolsun söylemiyorum.

'KATLİAM, ÖLÜM POLİTİKASI GÖSTERİYORLAR’

 Bunlar ‘Ruslarla işbirliği yapan Ermeniler’ gibidir. Demek istiyorlar. Ermenilere 1915’te ne yaptıysak size de aynısı yaparız diyorlar. Kafa bu kafa katliam, ölüm politikası göstermekten başka bir şey değil. Gelip Bingöl’de katliamla tehdit ediyor. Halktan başka işbirliği dışında bir işbirliğimiz olmadı olmayacak. Biz birlik ve ittifakımıza güveniyoruz. Artık bir halkı gücüyüz. Gazi Muhammed’in Çarçıra’daki vasiyetine bağlıyız. Mahabat Cumhuriyeti’nin devlet başkanı Gazi Muhammed’in bize bir vasiyeti vardı. Bir birinize güvenin tek vücut olun. Kendisi de bunun acısını çekerek idam edildi. Zannediyor musun Davutoğlu biz tarihten ders çıkarmadık. Senin tarih diye yalan yanlış anlattıkların, biz gerçek bir geçmişle bir hakkikat oluşturduk. Geçmişten dersler çıkararak Şeyh Sait, Gazi Muhammed’den biliyoruz. Kaderimizi sizin iki dudağı arasında değiliz. Kurbanlık koyun olmadığımızı da gösterelim.

‘SİZ YAZMADINIZ DİYE TARİH YOK MU?’

Tarihten söz ediyor. Malazgirt’ten Alparsalan’dan bahsediliyor. Malazgirt’ten Alparsalan’ı konuşurlar Mervani’yi konuşmazlar. Yüz sayfa tarih yazılıyor ama Mervani Kürt devletinin 10 ordusuyla Anadolu’ya girdiğini bulamazsınız. Siz yazmadınız diye bu okunmayacak mı bu tarih. Gençlere özel ricamdır. Gazi Muhammed’in, Mele Mustafa’nın, Şeyh Said’in başına neler geldiğini bilmeyen, Dersim, Zilan, Ağrı’da neler yaşandığını bilmeyenler geleceğini öğrenemez. Gerçek tarihinizi öğrenin. Amed zindanını öğrenin. Haki’yi, Mazlum’un yaptıklarını bilmeyenler bugünü öğrenemez. Önce tarihimizi öğreneceğiz. Okunan tarih kitapları yabancılaşmaktan değil. İnkılap yalan tarih kitabını yazmışlar iki Kürt kelimesi geçiyor o da zararlı cemiyetler diye geçiyor. Kürt tarihinin dili kültürü kitaplarda. Ey Davutoğlu kalın kalın kitaplar yazıyorsun ama boş boş yazıyorsun. Siz Kürtleri yok sayınca Kürtler yok olmuyor. Yüz yıldır bu yalanı kar kurt dediler, kuyruklu dediler tam Kürt olduk bu sefer siz halk değilsiniz. Biz neyiz ey Davutoğlu. En çok konuşulan dördüncü biri Kürtçedir. Bu coğrafyanın en kadim halkı Kürtlerdir. AKP Kürtleri halk olarak görmüyor. Onlara biat ettikçe değerli oluyor. Kürtleri sanki uzaydan yanlışlıkla düşmüş olarak görüyorlar. Peki kendilerinden başka kimi kandırabiliyorlar. Öylesi çocuk yalanlarla politikalarla kendilerini dünyaya rezil ettiler. Kürtler, Türkler bu toprakların gerçek sahibiler. Buraların kadim halkıyız.”

‘SITMA YA DA ÖLÜM DEĞİL, KENDİ YOLUMUZU ÇİZECEĞİZ’

Direnenlere, özgürlükten yana olanlar için duaların eksik edilmemesi çağrısında da bulunan Demirtaş, yüzyıl önce büyük sahtekarlıklarla Ortadoğu coğrafyasının, Kürdistan’ın cetvelle çizildiğini de belirtti. O emperyalistlerin çizdiğinin ne kadar gereksiz olduğunun ortaya çıktığını da vurgulayan Demirtaş “Bu yanlıştan dönmenin faydası var. AKP’nin bayrağı altında birlik diyorsanız biz AKP’li değiliz. Türklükse biz Türk de değiliz. Öyle olunca seni yok sayıyoruz. Biz diyoruz o Kürt o Türk Ermeni kalsın. Kürt halkı statüsüz, dilsizliği kabul edemez. AKP’nin önünde bu kadar muazzam bir şans var. Kürdistan’ın her parçasında bu kadar özgürlüğe hasretken, kimseye zarar vermezken, siz Kürt gençlerini katledip kadınların bedenleri teşhir ederek bir kardeşlik çıkarıyorsunuz. Kusura bakmasınlar. Kimse zulümle abad olmadı siz de olmazsınız. Yarattığınız zulümde boğulacaksınız. Sizi bitiren bu katliamlar oldu. Dün Mersin’de seni tarih bir katliamcı başbakan diye tarihe geçeceksin. Bu katliamlarla gençleri Cizre’de yaptığı külleriyle halkı korkutmak istiyorsa. Onlar tohumdur tohumudur. Rüzgar ekiyorsunuz fırtınaya yol acıyorsunuz. Böylesi acımasız politika bataklığına sürükledi. Kürt halkının elini tutman gerekirdi. Alparslan Kürtlerle savaşmaya gelmedi. Sen nasıl bir akılsızsın ki Kürtlere karşı savaş ilan ediyorsun” dedi.

PYD’nin Türkiye’ye defalarca el uzattığını, kendilerinin de destek verdiğini de hatırlatan Demirtaş, Suriye Kürtleri ile Türkiye Kürtleri arasında birlik olsun istediklerini de vurgulayarak, “Qamışlo Ankara’dan korkmasın” dediklerini de hatırlattı.

“Davutoğlu’nun politikaları ile nasıl bir yere geldik” diye soran Demirtaş, Türk devletinin oradaki beslemeleri olan El Nusraları, DAİŞ’in cebini doldurup çok insanın ölümüne sebep olduklarını da belirterek, “Bu bölgenin hakimi ben olurumun sonudur” mesajını verdiğini kaydetti.

2 yıl boyunca İmralı ile Kandil ile görüşmeler yaptıklarını, sonunda da Erdoğan’ın bilgisi dahilinde Dolmabahçe’de oturan yetkililerin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın desteğiyle bir mutabakat hazırladığını belirtti.

“O mutabakat tekrar açsın ve okunsun. Bu günlerde olup bitenleri anlar. O belgede 10 madde var. PKK’nin silahsızlanması da var. Savaşı bitirecek adımları atacaktık. Tarihiydi ve zorluklarla o güne gelindi” diyen Demirtaş ya ölüm, ya sıtma seçeneğinden başka seçenek yoksa Kürt halkının da kendi seçeneğini yaratacağını, yolunu açacağını vurguladı.

Demirtaş şöyle konuştu: “Büyük İskender sefere çıktığında sırada sıra dağlara dayanıyor. Yanındakiler diyor, ‘Bu dağlar aşılmaz.’ Büyük İskender diyor ‘ki bizim bu dağı aşmak dışında başka seçeneğimiz. Yok ya bir yol bulacağız ya da bir yol açacağız’. Özgürlüğe giden yolu tıkayanlar aciz siyasetçiler olarak anılacaksınız. Kürt, Türk halkı sizi lanetle anacak. Bize düşen şey ise bu zulüm politikaları karşısında direnmektir. Uzatılan elden anlamıyor seni tanımam, seçimi tanımıma diyorsa konuşma yok diyalog yok diyorsa, barış istendiğinde tank top çıkıyorsa bu halktan direnmekten başka ne yapabilir ki. Bunu asla kabul etmedik etmeyeceğiz.

Cizre’deki vahşet yaşanmaması için çok uğraştık. Hepsi sivil insanlardı. Cizre’yle dayanışmaya gittiler. O kadar ahlaksız davranıldı ki oradaki tüm insanlar katledildi. Bunu da kahramanlık diye yutturuluyor. AKP tek kahramanlık öyküsü yok. Düşman çıkara çıkara bu günlere geldi. Partiyi beraber kurdukları kişilerin üzerine basa basa saraya iktidara geldiler. Biz pazara kadar değil mezara kadar halkımızla gönül birliği yaptık.

‘BATMAN’I ATANMIŞLAR DEĞİL, SEÇİLMİŞLER TEMSİL EDER’ 

Batman’da miting yapamazsınız diye mitingimizi yasakladılar. Batman’ı seçilmişler temsil eder atanmışlar değil. Seçilmişleri görevden alacaksın, atanmışla 3 imzayla atanmış kişilerle batman halkına zulüm edeceksiniz. Herkes seçimle gelsin. Özyönetim budur. Adanmışlık despotizmdir. Seçimle işbaşına gelirse yerel meclislerle başa gelirse daha iyi işler. Sizlerin direnişi, itirazın onun kabusu. Tek adam rejime izin vermedik vermeyeceğiz. Kişilerle değil mücadelemiz. Mücadelemiz demokrasi mücadelesidir. Despotlukla ülkeyi yönetirseniz size boyun eğecek değiliz.

Biz çatışmalar sussun silahlar sussun diyoruz. Dün Suriye’de ateşkes ilan edildi. Ülkemizde de bu mümkün. Davutoğlu ateşkes deyince tüyleri diken diken oluyor. Davutoğlu ateşkesi tanımayız diyor. Kimse senden izin istemiyor ki. Sen Suriye de savaşan değilsin. Sen kendi ülken içinde ne yaptın ki Suriye deki barış için konuşuyorsun. Savaşa karşı durmak istiyorsak direnmekten başka yolumuz yok.

Ölünün ayrı gayrı yoktur. Cenazeye suçlu diyemezsin. Ailesine suçlu diyemezsin. 167 kişiyi yaktılar. Biz yine de asla intikam duygusunu körüklemedik. Ölümler hepimizin acısıdır dedik. İlkeli ahlaklı durmaya devam edeceğiz. Kimsenin acısıyla dalga geçmeyeceğiz. Tarih onu katliamcı başbakan diye yazmış bu asla iflah olmayacak.

Sur, Cizre, Nusaybin’de direnen halkımızın yanında olacağımızı belirtmek istiyoruz.”