Gabriel: Hamleden sonra topraklarımız güvenlidir; geri dönülebilir

QSD sözcülerinden Gabriel, 'Habur'un Gazabı' hamlesiyle, Cizirê Kantonun güvenliğinin sağlandığını belirtti.

QSD sözcülerinden Gabriel, 'Habur'un Gazabı' hamlesiyle, Cizirê Kantonun güvenliğinin sağlandığını belirtti. Gabriel, Şeddadê’nin askeri, ekonomik ve coğrafik olarak çeteler için stratejik bir yer olduğuna da dikkati çekerken, halka geri dönme çağrısında bulundu.

QSD ve Süryani Askeri Meclis Üyesi Kino Gabriel, Şeddadê'de 'Haburun Gazabı' hamlesinin zaferle sonuçlanması üzerine ANF’nin sorularını yanıtladı. 

Hamlenin Şeddadê'de QSD’nin zaferi ile sonuçlanmasının tüm Suriye halklarının geleceği için önemli bir adım olduğunu ifade eden Gabriel, bunu tüm Suriye halklarının olduğu gibi Asuri-Süryani halkının da sevinçle karşıladığını söyledi. DAİŞ çetelerinin 23 Şubat 2015 tarihinde Til Temir’deki köyleri ve Habur havzasındaki Asuri-Süryani köylerine saldırarak, onlarca insanı katlettiği ve yüzlercesini de esir aldığını hatırlatan Gabriel, “Hamleyi, Habur havzasında yaşayan halkımızın intikamını almak için bu isim ile adlandırdık” dedi. 

'İNTİKAM HAMLESİDİR'

Suriye sorunun çetelerden temizlenip, sorunlarının çözümü için uluslararası alanda arayışlarının olduğu bir süreçte stratejik önemi olan Şeddadê’nin Demokratik Suriye Güçleri (QSD) güçleri tarafından özgürleştirilmesinin askeri olduğu kadar siyasi ve toplumsal sonuçları olacağının altını çizen Gabriel, “Bu hamle ile Cizirê Kantonun güvenliği sağlanmış oldu” dedi. Şeddadê’nin askeri, ekonomik ve coğrafik olarak çeteler için stratejik bir yer olduğuna dikkati çeken Gabriel, şunları söyledi:

"Cizirê Kantonuna yönelik tüm saldırılar Şeddadê'den örgütlendirilip koordine ediliyordu. Özellikle Asuri-Suryani ve Ezidi halkının üzerine saldırıların merkezi ve koordinasyonu Şeddadê'ydi. Çeteler esir aldıkları halkımızı buraya getirdi. Yine esir aldıkları Şengal Ezidi kadınlarını buradan pazarlara sattı, katletti.

'Haburun Gazabı' hamlesi halklarımız için açısından olduğu kadar, DAİŞ çeteleri için de önemli ve stratejik bir yerdi. Bu hamleyi başlatırken yöre halkından çok anlamlı destekler gördük. Hol ve Tişrin'den sonra QSD’nin üçüncü başarılı hamlesidir. Bu hamle ile Hesekê'nin güneyi ile Şeddadê çetelerden temizlendi. İlk defa Şeddadê’nin özgürleşmesi ile Cizirê Kantonu’nda güvencesini sağlamış olduk.”

‘ÇETELER YÖRE HALKINA BÜYÜK ZULÜM YAPTI’

Çetelerin yöre halkı üzerinde büyük bir zulüm uyguladığını ve yaşamın her alanını ona dar ettiğini vurgulayan Gabriel, hamlenin yöre halkının talebi doğrultusunda geliştiğini söyledi. 

QSD bileşenlerinin tümünün katıldığı hamleye DAİŞ’e karşı uluslararası güçlerin de hava desteğini sunduğunu ve çok kısa bir zaman içinde Şeddadê hamlesinin zaferle sonuçlandığını söyleyen Gabrial, şöyle devam etti:

"Şeddadê hamlesi QSD’nin gücü ve çeteler karşısındaki başarısını gösteriyor. QSD bileşenlerinin uyumlu ve çetelere karşı olan kararlığının yanında halkın desteği ile hamlesinin kısa sürede sonuçlanmasında etkili oldu.

‘QSD VE SİYASİ TEMSİLCİSİ MSD GÖRMEZDEN GELİNEMEZ’

Şüphesiz bu kadar askeri başarıyı elde etmiş olan bir QSD gücü ile onun siyasi temsil gücü olan MSD’yi kimse görmezlikten gelemez. Demokratik bir Suriye’nin kurulmasında en güçlü ve dinamik güç şüphesiz bizleriz. Şeddadê başarısının askeri sonuçları kadar, siyasi sonuçları da olacaktır. Hamlemiz sonuçları itibari ile yüzde yüz Suriye halklarının çıkarınadır. Bu gerçeklikten dolayı da hamleye ister yöre halkı isterse genel QSD’nin temsil ettiği Suriye halkları destek vererek başarısına katkıda bulundu. Uluslararası alanda Suriye sorunu çözülürken elbette başta var olan çete guruplarının temizlenmesi gerekir. Bunu en başarılı bir şekilde yapanda QSD güçleridir. 

Cenevre'de yapılan toplantıya da kimin çetelere karşı savaştığını ve nasıl bir Suriye geleceği için önemli bir zemin sunduk. Bu hamle ve çetelere karşı verdiğimiz savaş ile Suriye’deki tüm halkların çıkarlarını esas aldığımızı Cenevre gibi uluslararası alanda görülmesine somut bir örnektir. QSD’nin askeri alandaki başarı ve halkların birlikteliğini siyasi anlamda MSD temsil ediyor. MSD içinde tüm Suriye halkları yer alıyor."

‘ÜLKEYİ TERK EDENLER DÖNÜP İNŞADA YERİNİ ALSIN’ 

'Habur'un Gazabı' hamlesi ile birlikte Cizirê Kantonunun topraklarının tümünü ilk defa çete işgalinden kurtardıklarını ifade eden Gabriel, “Çetelerin topraklarımız üzerinde herhangi bir tehdidi söz konusu değildir” diye konuştu. Cizirê Kantonunun güvende olduğunu ve güvenlik riski ile topraklarını terk etme gibi bir gerekçenin kalmadığını belirten QSD ve Süryani Askeri Meclis Üyesi Kino Gabriel, şunları da kaydetti.

“Güvenlik riskinden dolayı özellikle topraklarını terk ederek ülke dışına çıkanlara dönmeleri çağrısını bir kez daha yeniliyoruz. Ülkemizi yeniden inşa etmek için tüm halkımız ve halklarımız istemimiz geri dönüp ülkemizi yeniden inşa çalışmalarında bizlere yardımcı olmalarıdır. 

QSD kısa süre içerinde kurulmasına rağmen siyasi, askeri ve toplumsal alandaki başarıları gözler önündedir. Halkımız bu irade ve güce güvenmelidir. Şimdi şunu rahatlıkla belirtebiliriz ki, en güvenli yer en güzel topraklar bizim topraklarımızdır. Ülke dışına çıkmak ne kurtuluş ne de çözümdür. Gerçek kurtuluş kendi topraklarımız üzerinde mücadelemizi vermektir.

Tüm dünyanın ortaya çıkan bu irade ve DAİŞ çeteleri karşısındaki başarılarımızı görmelerini istiyoruz. Demokratik değerler adına çalışan ya da kendisini o şekilde adlandıranlardan insanlığın başına bela olan DAİŞ vb. çetelere karşı daha fazla başarılı olabilmek için bize yardımcı olmalarını bekliyoruz. 

Yakın süreçte Hol, Şeddad ve Girê Spî’yi nasıl özgürleştirmişsek, çete işgali altında kalan başka yerleri de özgürleştireceğimizi söylemek istiyoruz.”