Görevi gasp edilen Akış: Yaptığım her şeyin arkasındayım
Görevi gasp edilen Colemêrg Belediye Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış, “Ben yaptığım her şeyin arkasındayım" dedi.
Görevi gasp edilen Colemêrg Belediye Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış, “Ben yaptığım her şeyin arkasındayım" dedi.
Görevi gasp edilen Colemêrg Belediye Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış’ın Hakkari 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davanın duruşması başladı. 14 kişinin yargılandığı davaya sadece Akış katıldı.
Dönemin savcısının, polisinin, hakiminin FETÖ’cü olduğunu, hazırladıkları dosyanın siyasi olduğunu söyleyen Akış, “Bugün gündeme alınan dosyanın da siyasi olduğunu söylüyorum. Benim başım dik. 53 yaşındayım bunca yıldır mücadele ediyorum ve mücadele etmeye devam edeceğim. Benim kaçtığıma ilişkin haberlerin yapıldığını duydum, ben asla kaçma girişiminde bulunmadım. Ben yaptığım her şeyin arkasındayım, siyasi olarak ne yapmam gerekiyorsa onu yaptım. Karşınızda başı dik bir şekilde duruyorum. Ben barış dedim, kardeşlik dedim, adalet dedim, eşitlik dedim, özgürlük dedim. Tüm yaşamımı bunların etrafında ördüm, bundan sonra da öyle yapacağım. Tutuklanmaktan, cezaevine girmekten korkmuyorum. Başım dik bir şekilde karşınızdayım. Sizden ne beraat ne tahliye talep etmiyorum” dedi.
Akış, şunları belirtti: "Yeniden iddianame hazırlanmasını talep ediyorum. Neden bir 4 ay, bir yıl önce yargılanma yapılmadı da şimdi yapılıyor? Bu yargılamanın siyasi olduğunu biliyorum. Ben bugüne kadar tek kuruşuna kadar hiçbir şeye dokunmadan halkımız için görevimi şerefiyle yaptım."
'HUKUKA AYKIRI İŞLEM YAPILDI'
Akış’ın beyanlarının ardından avukatlar savunma yaptı. Avukatlar, dosyaya konulan gizli tanıkların beyanlarının hiçbir geçerliliğinin olmadığını, tanıkların hukuka aykırı bir şekilde teşhis işlemi yaptığını söyledi. Yıllarca gizli tanıklar dinlenmediği için dosyanın sürüncemede kaldığını ifade eden avukatlar, Akış’ın dosyadan beraat etmesi gerektiğini belirtti.
Avukatların ek savunma için süre talebi reddedildi. Dosyada yer alan diğer sanık avukatların savunmasının ardından iddia makamı mütalaasını tekrar etti. Savcı, Akış ve beraberindekilerin “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla cezalandırılmasını istedi.
'YANLIŞ ÇEVİRİ YAPTIRILMIŞ'
Mütalaaya karşı konuşan Akış, "Kürtçe konuşmalarımın tamamı Kürtçe bilmeyenler tarafından çevrilmiş. Ben İngilizce bilmiyorum ama bana o dile çevirteceksiniz, öyle bir şey olabilir mi? Ben yaptığım konuşmaya bakıyorum, yapılan çevirilere bakıyorum, bir alakası yok. Bu konuşmanın kaydını ortaya koyun, aynısı çıkarsa ben 50 yıl gidip cezaevinde kalacağım. Konuşmamı çevirin, eğer suçsa ben bin kez daha aynı suçu işleyeceğim. İfadesini geri çeken bir gizli tanığın ifadelerini neden mütalaaya koydunuz. Aleyhte ifade verince bir sıkıntı yok ama lehte verince ‘yok siz tehdit ediyorsunuz’ diyorsunuz. Ben bu kişi hiçbir zaman görmemişim. O kişi ifadelerini geri çektiğinde ben cezaevindeydim. Siz de o kişinin kim olduğunu bilmiyorsunuz. Benim burada yargılanmamın tek nedeni Kürt olmam. Ben Kürt olmaktan gurur duyuyorum” dedi.
Mahkeme, karar için ara verdi.