GÖRÜNTÜLÜ

Katledilen Sayan'ın ailesi: Sesimizi duyun!

Derik'te katledilen Ercan Sayan'ın ailesi, AKP'ye sert tepki gösterdi. Kamuoyunun sessizliği için de "Bu halkın haykırışlarını duymamak için sağır olmak gerek" dedi.

Mardin’in Derik ilçesinde 22 Şubat günü devlet güçleri tarafından katledilen Ercan Sayan’ın Babası Ali Sayan Türkiye’de devlet güçlerinin ‘güvenlik’ adı altında Kürt halkını katliamdan geçirdiğini belirterek Avrupa devletlerine “Neden sessizsiniz?” diye sordu. 
AKP, aylardır Kuzey Kürdistan'daki soykırımcı saldırılarında birçok şehri ve ilçeyi abluka altına alırken yüzlerce sivili de katletti. Savaş konsepti dahilinde katledilenlerden biri de, Mardin’in Derik ilçesinde 22 Şubat günü Kale Mahallesi’ndeki evinin kapısının önünde vücuduna isabet eden onlarca kurşun ile yaşamını yitiren Ercan Sayan.

ANNE SAYAN: OĞLUMU ALMAMIZI ENGELLEDİLER

Anne Sevdet Sayan, mahallelerin Türk devlet güçleri tarafından ablukaya alındığını ve Ercan’ın mahallede mahsur kaldığını belirtti. Anne Sayan, şunları anlattı: "Evde ameliyatlı bir şekilde yatıyordum. Şiddetli bir patlama oldu. Biz ne olduğunu anlamaya çalışırken eşim ve oğlum dışarıda çatışmaların yaşandığını ve evden çıkmamız gerektiğini söyledi. Hemen hazırlanıp evden çıktık fakat mahalleler abluka altına alındığı için normal yollardan çıkamadık. O yüzden silah sesleri arasında bir şekilde dağ yoluna vurduk ve mahalleden o şekilde çıkabildik. İşte o sırada nasıl oldu bilmiyorum ama Ercan bizden koptu."
Anne Sayan, ertesi gün oğlunu bulmak için kızı ile birlikte mahalleye girmeye çalıştıklarını fakat asker ve polisler tarafından engellendiklerini aktarırken, şunları söyledi: "Mahalleye girişimiz engellenince oğlumdan bir haber almak ya da mahalleye girebilmek için Kale Mahallesi'nin muhtarını aradım. Muhtar benim annemin amcasının oğlu yani dayım oluyor. Ramazan Dayı dedim; biz mahalleden çıktık ama Ercan orada mahsur kaldı. Ona ulaşamıyoruz sen karakolu arayıp konuşsan içeri girip onu bulamamıza izin verseler olmaz mı? Dayım ile konuştuktan sonra o birkaç kez buradaki karakolu ve polisleri aradığını fakat karakolun telefonuna cevap vermediğini söyledi. Pes etmedik, her gün Ercan’ı mahalleden çıkarabilmek için uğraştık fakat sonuç alamadık. En son ölüm haberi geldi."

'İNSANLARI GÜLDÜRMEYİ ÇOK SEVERDİ'

“Oğlumu evimizin kapısının önünde 17 yerinden vurmuşlar” diyen Anne Sayan, şöyle devam etti: "Derik’te kahve sahibinden tutun sokakta gezen yurttaşlara kadar herkes oğlumu tanır. Tek isteği beni ve babasını insanlara muhtaç etmemekti. Bu yüzden sürekli çalışıp bize bakıyordu. Çok yardımsever bir gençti. Bir insan 'kıyafetim yok' dese üzerindekileri çıkarıp ona verirdi, bir insanın paraya ihtiyacı olsa hiç düşünmeden çıkarıp verirdi. Kapımıza gelen kimseyi geri çevirmezdi. Haksızlığa tahammül edemezdi. İnsanlarla şakalaşmayı ve insanları güldürmeyi çok severdi. Çok iyi yürekliydi fakat gün yüzü görmedi.”

KAMUOYUNUN SESSİZLİĞİNE TEPKİ

Uluslararası kamuoyunun yaşanan zulme sessiz kalmasına da tepki gösteren Anne Sayan, “Devlet, evlerimizi talan edip, bizi kapılarımızın önünde öldürüyor. O da yetmezmiş gibi ölülerimizin kafalarını tekmeliyor. Avrupa ve dünya devletlerine sesleniyorum; çığlığımızı duyun! Çocuklarımızı annelerinin kucaklarından, evlerinden çıkarıp kafalarını ezip öldürüyorlar, babaları çocuklarının gözü önünde öldürüyorlar, yaşlılarımızı evlerinin önünde öldürüyorlar" diye konuştu.

YENGE SAYAN: SİLAHLA TEHDİT ETTİLER

Aysel Sayan da kayınbiraderinin ölümünün ardından polisler tarafından mahalleye alınmadıklarını belirterek, “Dün evime gittim. Evi talan etmişler, eşyaların hepsini kırıp etrafa saçmışlar. Sonra baktım, hemen ardımdan polisler eve girdi ve bana ‘Burada ne arıyorsun, hemen dışarıya çık’ diye bağırdı. Kapımı bile kapatmama izin vermedi. Kolumdan tuttuğu gibi dışarı attı ve uzaklaşmam için silahla tehdit etti. Dört evimiz var mahallede, dördüne de girmemize izin vermiyorlar" şeklinde konuştu.
Abla Rukiye Sayan ise devlet güçlerinin gençleri katletmeyi sürdürdüğüne dikkati çekti.

BABA SAYAN: SAĞIR MISINIZ!

Baba Ali Sayan da şunları ifade etti: "Devlet ne hakla insanların evlerini talan edip, dükkânlarını yakıp, kapı pencerelerini kırabilir? On günden fazla oldu, evimize giremiyoruz. 4 aileyiz; nereden baksan 50 kişiyiz ve akrabalarımızın evinde kalıyoruz. Dünya ve Avrupa neden sessiz? Bu zulmü görmüyorlar mı? Sağır mı oldular? Bu halkın haykırışlarını duymamak için sağır olmak gerek. Madem duymuyorlar, gelip görsünler. Devlet, tanklarla, toplarla, panzerlerle ve timlerle barış isteyen halka saldırıyor. Bizim canımız yandı, kimsenin canı yanmasın. Bu hükümet bu ülkeyi nereye götürmeyi planlıyor?"
 

 

 

...