GÖRÜNTÜLÜ

‘Kürtler ortak stratejide bir araya gelmeli’

Xurmatu ve Germiyan alanında istihbarat örgütlerinin halklar arasında gerginlik yarattığını, söyleyen Tevgera Azadi Xurmatu yönetim üyesi Şamil Kamil önümüzdeki dönemde bu gerginliğin daha kötü sonuçlara neden olabileceği uyarısında bulundu.

Xurmatu ve Germiyan alanında istihbarat örgütlerinin halklar arasında gerginlik yarattığını, söyleyen Tevgera Azadi Xurmatu yönetim üyesi Şamil Kamil önümüzdeki dönemde bu gerginliğin daha kötü sonuçlara neden olabileceği uyarısında bulundu.

Xurmatu’da 2003 yılından bu yana sistemli bir gerginlik siyasetinin geliştirildiğine dikkat çeken Kamil,  “Şiiler, Sünnileri, Türkmenler Arapları, hatta Şii Türkmenler Sünni Türkmenleri alandan çıkarmaya çalışıyor. Bunun önüne geçilmezse Xurmatu’da yaşanan gerginlik yarın Kerkük’ü de etkileyecek. O zaman hiç kimse bunun önüne geçemez” dedi.

Musul operasyonuna da değinen Kamil, İran’ın doğal gaz hattı, Katar ve Türkiye’nin ise Katar gaz hattını bu alandan geçirerek, Avrupa pazarına sürmek için burayı denetime geçirmek istediğini belirtti. Kamil, bu bölgeyi ele geçirenin bölgede etkili bir duruma geleceğini de sözlerine ekledi.

'XURMATU 2003’TEN BERİ KARIŞTIRILDI'

Xurmatu’da 2015 sonlarında başlayan çatışmaların mevcut durumda yaşanmadığını, ancak gerginliğin halen en üst düzeyde devam ettiğini belirten Kamil şöyle konuştu: “2003’ten bu yana Xurmatu’da durumlar gittikçe kötüleşmeye başladı. Yerelde yönetim Kürtlerin elinde ancak, Xurmatu 140. Madde kapsamında yer alıyor. Ancak Bağdat ile Hewler gerilim her geçen gün etkisini Xurmatu’da daha fazla hissettirmeye başladı. Patlamalar, saldırılar aralıklarla süregeldi.”

DAİŞ saldırıları karşısında Xurmatu halkının kendisini savunmaya geçtiğini, bu durumun iç gerginliği az da olsa azalttığını, söyleyen Kamil, “Ancak 2014’dün 6. Ayında Heşd El Şebi güçleri Amırli’yi DAİŞ’ten kurtarmak için alana gelince halk tepki gösterdi. Çünkü bunun yeni bir iç gerginliğe neden olacağını biliyorlardı” dedi.

Heşd el Şebi’nin Xurmatu içinde farklılıklar arası gerginlik ve çatışmalara neden olduğunu, ifade eden Kamil, bu güçlerin de YNK’nin onayı ile alana geldiğini belirtti. 

Kamil, Xurmatu’da yaşanan çatışmalara ilişkin ise şunları söyledi: “Heş el Şebi Sünni Araplara baskılar uygulamaya başladı. Sonra bu Sünni Türkmenlere de yansıdı ve işte 2015’in son aylarında ilçede Kürtlerle Heşd el Şebi arasında çatışmalara kadar vardı. Gerginlik önce peşmergelerle onlar arasında başladı. Sonra burada on yıllardır doktorluk yapan birisini vurdular. Sonrasında sivil halkı katletmeler, evlerini, iş yerlerini yakmalar, yıkmalar gelişti.” 

Xurmatu’da mevcut durumda çatışma durumunun geçen aylara nazaran yaşanmadığını ancak üst düzeyde bir toplumsal gerilimin yine de hakim olduğuna dikkat çeken Kamil, “Biz Kürtler olarak diğer farklılıklarla sorunsuz, barışçıl şekilde bir arada yaşamak istiyoruz. Fakat birçok güç Xurmatu, Kelar, Xaneqin alanını kendi güç çekişmelerinin alanı yapmak istiyor. Örneğin ABD, Şiiler arasında Irak’ın kuzeyinde çatışma çıkarmaya çalışıyor. Maliki tarafı Kürtler ile Şiiler arasında, İran ise alanda Şiiler ile Sünniler arasında bir savaş çıkararak buralara hakim olmaya çalışıyor” dedi.

'PROJEMİZ DİKKATE ALINIRSA SORUNLAR ÇÖZÜLÜR'

Tevgera Azadi olarak alandaki sorunların çözümü için taraflara bir proje sunduklarını, dikkate alınması durumunda sorunların çözüleceğini kaydeden Kamil şunları söyledi: “Eğer gerçekten sunduğumuz projeler dikkate alınırsa Xurmatu başta olmak üzere bu alanda halklar arası savaş ve çatışma yerine birbirine tahammül eden, barış içinde yaşanır bir birlik geliştirilebilir. Burada sorunlar çıkmasın diye defalarca kitlesel şekilde taleplerimizi dile getirdik, görüşmeler gerçekleştirdik. Ancak halen bu gergin durum devam ediyor. Biz kentimizi, yerimizi bırakıp gidecek değiliz. Herkes bunu bilmeli. Dükkanlarımızı, evlerimizi yakmalarına, sebepsiz yere insanlarımızı katletmelerine de sessiz kalmayız. Peşmerge burada bizi savunmazsa biz de kendi meşru savunmamızı yapmak zorunda kalırız.”

‘DEVLETLERİN AJANLARI BİLİNÇLİ GERİLİM ÇIKARIYOR’

Bölgede farklı devletlerden ajanların faaliyet yürüttüğünü, birçok geriliminde bunların etkisiyle yaşandığına dikkat çeken Tevgera Azadi Xurmatu yöneticilerinden Şamil Kamil, “Burada Suudi Arabistan ajanları, İran ajanları, Türk ajanları faaliyet yürütüyor. Herkes kendisince bir şeyler yapıyor. Gerginlik yaratıyorlar. Bir bakıyorsunuz ufak bir nedenden dolayı biri öldürülmüş. Türkmen yetkililerin ilk önce Türkmenlerden sonrada Kürtlerden özür dilemeleri gerekir. Çünkü zaten alanda az bir Türkmen nüfus var ve bunlarda kendi aralarında Şii ve Sünni diye ayrışmışlar. Zaman zaman kendi aralarında çatışıp birbirlerini öldürüyorlar. Zaman zaman Kürtlerle çatışıp Kürtlerle birbirlerini öldürüyorlar. Dolayısıyla buna neden olanların çıkıp halklardan özür dilemeleri gerekir. Peki, Xurmatu halkının bu şekilde birbirlerini öldürmeleri Türkmenlere nasıl bir çıkar sağlıyor?” şeklinde konuştu.

‘HERKESİN BİR MUSUL PLANI VAR’

Musul operasyonuna ve güçlerin buraya ilişkin planlarına da değinen, kamil, bölgede hakim güç emeli olan herkesin Musul’a hakim olmaya çalıştığını söyledi. 

“Herkes Musul üzerine hesap yapıyor” diyen Kamil, şu değerlendirmelerde bulundu: “İran kendi gazını Musul üzerinden Halep’e oradan yurt dışına satmak planları yapıyor, Türkiye ve Katar da katar gazını bu hat üzerinden Pazar sunmak için yine Musul’u denetime almak istiyor. Amaç Rus gazı yerine Avrupa’da pazarı ele geçirme planı yapıyorlar. O açıdan Kürtler burayı ele geçirenin bölgede etkili güç olacağını bilmeli. Tarihte de bu böyle olmuş. Örneğin Selahattin Eyyubi bölgede güçlü devlet oluşunu Musul’a borçludur. Asur imparatoru da yine bölgedeki etkinliğini Musul üzerinden gerçekleştirdi. Bugün de halen Musul ve Halep stratejik anlamda birbirlerine çok yakın yerlerdir. Dikkat ederseniz şimdi de herkes bu iki yeri denetime almak istiyor. Birinci paylaşım savaşı, hatta Sykes-Picot anlaşmasından bu yana bu planlardan dolayı Kürtler hep asimilasyon ve katliamlara maruz kaldılar.”

‘GERİLLA VE PEŞMERGE BİRLİKTE MUSUL OPERASYONUNDA YER ALMALI’

Gerilla ve peşmergenin Musul operasyonunda birlikte yer almaları gerektiğine işaret eden Kamil, tüm Kürt örgütlerin de ortak bir stratejide bir araya gelmesi gerektiğini belirtti. 

Kürtlerin DAİŞ faşizmini Rojava’da, Kerkük ve etrafında kırdığını hatırlatan Kamil “Musul’da da bunu yapabilirler. Peşmerge ve gerilla yan yana etkili bir güç olarak Musul’da etkili bir pozisyonda yer alabilir. Musul Kürtlerin bağımsızlık amaçlarına da hizmet eder. Sadece KDP değil, tüm Kürt partileri bunu görmeli. Onun için herkes gerilla ile peşmergenin ortak bir güç olarak bu operasyonda yer almasını sağlamak için uğraşmalı. Bunun için de ortak bir strateji geliştirmeliler. Dikkat edin, Türk devleti bunu engellemeye çalışıyor. Çünkü tüm Kürdistan bölgesiyle birlikte Musul’u eski Osmanlının parçası olarak görüyor ve yeniden denetime almak istiyor. Şimdi devleti Heşd el Vatani güçlerini hazırlıyor. Bunu Sünnilerden oluşturmuşlar. Ama bilmeliyiz ki, bugün nasıl Heşd El Şebi Kürtlere saldırıyorsa yarın da Heşd El Vatani aynı pozisyonda olacak. Êzidî, Şebek Kürtlere saldıracaklar. Hatta Duhok, Zaxo da Kürtlere saldıracaklar. O açıdan Türk devleti ve AKP zihniyetine dayanarak sonuç almak artık mümkün değil. Kürtlerin yapması gereken Kobanê ve Kerkük’te olduğu gibi Kürtler birlikte hareket ederek ortak stratejiyle sonuç almaya çalışmalılar. Kürtlere kazandıracak olan budur.”