Kuzey Suriye konferansında federalizme destek çıktı

Dinlerin birbirlerini tanıması amacıyla "barış, sevgi, adalet" şiarı ile Kuzey Suriye’de yaşayan inançlardan din alimleri, aydın, yazar, akademisyen ve bu inançlardan kadınların katıldığı konferans sonuç bildirisi ile sona erdi.

Dinlerin birbirlerini tanıması amacıyla "barış, sevgi, adalet" şiarı ile Kuzey Suriye’de yaşayan İslamiyet, Hıristiyanlık ve Êzidî inancından din alimleri, aydın, yazar, akademisyen ve bu inançlardan kadınların katıldığı konferans sonuç bildirisi ile sona erdi. 

İnançların birbirlerini tanıması Cizre Kantonu’nun yanı sıra, Kobanê ve Efrin kantonlarından Şia ve Alevi temsilcilerinin de katıldığı konferans yoğun taşma ve destek mesajlarının ardından açıklanan 13 maddelik sonuç bildirisinde dinlerin barış, sevgi ve adalet temelinde bir zenginlik olduğu ve din adına yapılan şiddet ve katliamların dinlerle ilgisi olmadığı vurgulandı. 

Kürt, Arap, Süryani halklarının katıldığı İslami, Mesihi ve Êzidî, Şii ve Alevi inanç temsilcileri yaptıkları konuşmalarda dinlerin tüm insanlık değerlerinin korunması ve halkların barış içinde kardeşçe yaşaması sorumluğu taşıdığını vurgulayarak, şiddet ve katliamlar yapanlar kendilerine dini maske olarak kullandıkları vurgulandı.

300 delege ve çok sayıda misafir ve dinleyicinin hazır bulunduğu konferansta tüm dini inançların temsilcileri ve din alimlerinin konuşmalarında dinin bir parçalama ve şiddet aracı haline getirmeye çalışan egemen güçlere karşı Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın felsefe ve ideolojisinin halkları, inançları ve kültürleri bir arada yaşattığına dikkat çekerek, “Bu konferans ile dinlerin gerçek amacına ulaştığını” vurguladı. 

Konferansın önemli bir katılım gücü olan kadın temsilciler yaptıkları konuşmalarda, dini araç olarak kullanan çetelerin kadın üzerinde şiddet uyguladığını dikkat çekerek, kadının yer almadığı bir toplumsal projenin barış, sevgi ve adalete hizmet edemeyeceği vurguladı. 

İslamiyet’in barış, Hıristiyanlığın sevgi ve Êzidî inancının adaleti sembolize ettiği barış, sevgi ve adalet kavramları konferansında temel sloganı oldu. 

İslami, Hıristiyan ve Êzidî din ve Şii ve Alevi inancından din alimleri ve delegelerinin konuşma yaptığı toplantıya birçok destek mesajı da gönderildi. Amude kentinde yapılan din alimleri konferansının sonuç bildirisinde dinlerin hakikatinde hoş görü ve birlikte yaşamın olduğu belirtilerek, dinler bir zıtlık değil toplum gerçeğinde bir zenginliği temsil ettiği vurgulandı. 

Din alimleri konferansının sonuç bildirisinde öne çıkan başlıklar şöyle:

“Cizre Kantonunda bir araya gelen inançların konferansında barış, sevgi ve adaleti sağlamak amacıyla din alimleri, aydın, yazar ve araştırmacı ile toplumsal barışı isteyenlerle bir araya geldik. İnsani ve dini sorumluluklar taşıyan ve bu amaçla bir araya gelen konferans bileşimimiz, Suriye ve bölgede din adına insan katletmelerini, evleri talan etmeleri, şiddeti esas alarak yarattıkları kaos ortamında yeni neslin geleceğini de baskı altına alınmak isteniyor. Gelişen bu insanlık dışı uygulamaların önünü almak için toplanan konferans bileşimimiz, dinlerin barış, sevgi ve adalet anlayışında birleşti. Şiddet ve din dışı uygulamalar karşı konferansımız şu kararları aldı: 

Konferansımız, din ve inançların özünde barış, sevgi ve adaleti taşıdığını teyit eder. Kendine bir sembol olarak aldığı barış, sevgi ve adalet kavramlarda, ortada cami ve altında barış, sağda kilise ve altında sevgi, solda ise Laleş ve onunda altında adalet olduğu bir sembolle temsil edilir. 

Konferansımız önümüzdeki süreçte toplumun farklı kesimleri ile görüşmeleri sağlamak amacıyla bir heyet oluşturdu. Bu heyet ihtiyaca göre alt komitelerini kurabilir. Heyetimiz görüşmeleri, gelişmelerin penceresi olarak görür ve çalışmalarını kamuoyuna duyurmak için bir site de yayınlayacak. 

Konferansımız bir program oluşturarak barış, kardeşlik ve diyaloğun gelişmesini sağlayacak. Bu diyalog ve inançlar arası alıp-verme sonucunda tüm dünya Şam ve Kuzey Suriye’nin din ve etnisite zenginliği olduğunu görecektir. Bu bölge ve insanlığın en zenginliği olduğu anlaşılacaktır. 

Şiddeti esas alan tüm güçlere karış emeğin birliği sağlanmalı ve şiddete karşı gerçekçi çözümler üretilecek ve üzerinde ağırlıklı durmalı ki din ve ahlakının üyelerinin ahlakından ayrı olmadığı anlaşılacaktır. İnançlar ve çok renkliliğin çatışma zemini değil, zenginlik olduğu anlaşılacaktır. 

Sağlam bir toplum için kadın temel direktir. Çünkü kadın toplumun yarısını oluşturuyor ve geri kalan yarısını da eğittiği için aktif bir şekilde bu çalışmamızın en temel ortağıdır. 

Günümüzün dinamik gücü ve geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlerin gelecek ve toplumumuz için faydalı olması için üzerinde durulmalı ve eğitimine önem verilmesi.

Geleceğimizi sağlıklı kurmamız için çocuklarımıza önem vermek ailelerine önem vermek ve imkanlar dahilinde çocuklar için özel projeler yapmak. 

Konferansımız tüm şiddet ve baskıyı esas alan gurup ve güçleri kınıyor. İnancı, rengi ve kültürlerinden dolayı şiddeti bir yöntem olarak uygulayan güçleri kınıyor. 

Konferansımız Şengal Êzidî inancındaki halk üzerinde gelişen katliamları kınıyor ve çetelerin elindeki kadın ve çocukların kurtarılması için çalışılmayı esas alıyor. 

Konferansımız Til Temir, Musul ve başka yerlerdeki Mesihi inancındaki halk üzerinde gelişen saldırıları kınıyor. 

Konferansımız dünyada Müslümanlar üzerinde saldırı, öldürme ve yıkımları kınıyor. 

Kürtlerin şehirlerinin yıkılması insanların katledilmesini ve daha önce Kürt halkı üzerinde gelişen saldırıları da kınıyor. 

Konferansımız, dini amaçlarla ve ulusal yönde gelişen saldırılara karşı adaletli ve demokratik gelişmeler destekler.” 

...