Mehmet Tunç ve Orhan Tunç'u binler uğurladı

Cizre Halk Meclisi Eşbaşkanı Mehmet Tunç ve kardeşi Orhan Tunç, Şırnak'ta binlerce kişinin katıldığı törenle son yolculuğuna uğurlandı. Törende konuşan Şırnak Halk Meclisi Eşbaşkanı Ümran Yiğit, "Bak, Mehmet Heval, müjdeler olsun bahar geldi" dedi.

Cizre'de özyönetim direnişinde mahsur kaldıkları vahşet bodrumlarında "Diz çökmeyeceğiz, halkımız bizimle gurur duysun" sözleriyle hafızalarda yer edinen Cizre Halk Meclisi Eşbaşkanı Mehmet Tunç ile kardeşi Orhan Tunç, Şırnak'ta binlerce kişinin katıldığı törenle son yolculuğuna uğurlandı. Bahçelievler Mahallesi'ndeki Nalaro Mezarlığı'nda son yolculuğuna uğurlanan Tunç kardeşlerin cenaze törenine; DTK Eşbaşkanı Selma Irmak, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, çok sayıda HDP milletvekili, Şırnak Halk Meclisi eşbaşkanları Ümran Yiğit ile Ayşe Çiftçi, DBP, HDP ve MEYADER yöneticileri de katıldı.

Tunç kardeşlerin tabutlarını Bahçelievler Mahallesi girişinde omuzlayan kitle, Mehmet Tunç'un Cizre direnişi sırasında söylediği, "Diz çökmedik, çökmeyeceğiz. Halkımız bizimle gurur duysun" sözlerine atfen "Diz çökmedik, çökmeyeceğiz", "Botan sizinle gurur duyuyor", "Bijî Serok Apo", "Bijî berxwedana Cizîrê", "Ey şehîd xwîna we erdê namîne", "İntikam" ve "Şehîd namirin" sloganlarını haykırdı. Üzerinde Tunç kardeşler ile Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fotoğraflarının bulunduğu pankartın da açıldığı yürüyüşle ardından mezarlığa gelindi. Nergis ve karanfillerle uğurlandılar Yakalarına Mehmet Tunç'un fotoğraflarını asan halk, "Rakin şehîdê min rakin" ağıdını söyleyerek, Tunç kardeşlerin tabutlarına baharın gelişinin sembolü olan nergisleri bıraktı. Öte yandan Silopi direnişinde katledilen Sêvê Demir ile Fatma Uyar'ın annelerinin de Silopi'deki 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliğinden gelerek Tunç kardeşlerin tabutlarına karanfil bırakması dikkat çekti.

Mezarlıkta Kürt ulusal marşı "Ey Reqîb"in okunması ve saygı duruşunun ardından MEYADER adına söz alan Mahmut Kaplan, Tunç ailesine başsağlığı dileyerek "Tüm şehitlerin önünde saygıyla eğiliyorum. Onlar bu halkın özgürlüğü için emek verdiler. Özgürlük istediler. Özgürlük için ise en değerli olan şeylerini, yani canlarını feda etmekten geri durmadılar. Kürt halkının kanıyla yazdığı tarihine yeni bir sayfa eklediler. Onlar bize özgürlük yolu açtılar. Onların direnişini büyütmekle yükümlüyüz. Halkımızın başı sağ olsun" dedi.

Kaplan'ın ardından konuşan Şırnak Halk Meclisi Eşbaşkanı Ümran Yiğit ise "Holgeldin Mehmet heval. Direnişlerin diyarı, yiğitlerin diyarı, Berivanların diyarı Cizîra Botan'dan Bişenglerin diyarı Şırnak'a hoşgeldin" diyerek başladığı konuşmasında, "Hevaller yas tutmayın, yas tutma günü değil. Direniş günüdür. Onların özlemi olan özgürlüğü halkımıza armağan etme günüdür. Mehmet Heval son sözlerinde bize ne dedi: Diz çökmeyeceğiz, vahşete teslim olmayacağız, dedi. Ve diz çökmedi de... Bizler de onlara, onların direnişini sürdürme sözü veriyoruz. Onların son isteği kentlerimizi çetelere teslim etmemekti. Teslim etmediler de. Ey Mehmet heval sizin direnişinizle başımız diktik. Bak, Mehmet Heval, müjdeler olsun bahar geldi. Özlemle beklenen bahar geldi. Senin sözlerin bizim için talimattır. Siz nasıl Cizre'de tarih yazdıysanız, biz de o tarihe layık olma sözü veriyoruz" ifadelerini kullandı.

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ da Tunç ailesine başsağlığı dileyerek, Kürt halkının onurlu mücadelesini selamladığını söyledi. "Mehmet Tunç ve yoldaşları Cizre'de en zor koşullarda direndikleri günlerde bizler onlara karşı görevlerimizi yerine getiremedik. Bugün onlara borcumuzu ödeme günüdür. Bugün Mehmetlerin direnişini zafere ulaştırma günüdür. Onlar her türlü vahşete karşı boyun eğmediler. Biz onlarla gurur duyuyoruz. Kürdistan onlarla gurur duyuyor" dedi.

DTK Eşbaşkanı Selma Irmak da mücadeleyi yükseltme gününün geldiğini kaydederek, şunları söyledi: "Yaşanan vahşet ve barbarlık karşısında artık mücadeleyi yükseltme günüdür. Onlar baharı getirdiler. Onlar baharı bize teslim ettiler. Onlar bedenlerini kara kış ile bahar arasında köprü yaptılar. Bizler şu anda o köprüden geçiyoruz. Halkımız bilmeli ki özgürlük her zamankinden daha yakındır ama daha alınacak yol da var. Onların bize teslim ettiği baharı zaferle taçlandırma günü gelmiştir. Susmakla onlara verdiğimiz direniş sözünü yerine getiremeyiz. Onların bize teslim ettiği mirası büyütme günüdür. Yolumuz açık olsun."

Cenaze merasimi boyunca çocuklarının tabutlarının başından bir an olsun ayrılmayan Tunç kardeşlerin annesi Esmer Tunç ise "Mehmet ve Orhan sadece benim şehitlerim değil. Tüm Kürdistan'ın şehitleridir. Hepimizin başı sağ olsun. Kürdistan'ın başı sağ olsun. Hareketimizin başı sağ olsun" dedi.

Konuşmaların ardından Tunç kardeşler, "Rakin şehîdê min rakin" ağıdı ve alkışlar eşliğinde diğer özyönetim şehitlerinin yanına defnedildi.