Nursel Dalmış direnerek şehit oldu

Cizre halkına dayatılan zulme karşı halkıyla dayanışmak için Cizre’de kalan gençlerdendi Nursel Dalmış da. Cizre’de yaralıların mahsur kaldıkları bodrumlara devlet güçlerinin saldırılarında katledildi.

Cizre halkına dayatılan zulme karşı halkıyla dayanışmak için Cizre’de kalan gençlerdendi Nursel Dalmış da. Cizre’de yaralıların mahsur kaldıkları bodrumlara devlet güçlerinin saldırılarında katledildi. O, geriye günlüğüne düştüğü "Zulmü seyrederek ölmektense direnerek şehit olmak daha güzeldir" notunu ve teslimiyeti değil direnmeyi seçen bir inancı bıraktı.

Cizre halkın öz yönetim iradesini ortaya koymasının ardından devletin adeta ordusunu yığarak saldırdığı kentte halkını yalnız bırakmamak için Cizre’nin yolunu tutan gençlerinin her birinin yaşam öyküsü bir direniş destanı. Halkıyla birlikte mücadele etmek için Cizre’ye terk etmeyen ve devlet güçlerinin yaralıların mahsur kaldıkları bodrumlara saldırısında katledilen gençlerden 18 yaşındaki Nursel Dalmış’ın yaşamı da bir direniş.

Halkının direniş tarihine adını yazdıran Dalmış, 4'ü kız, 6'sı erkek 10 çocuklu Cizreli bir ailenin çocuğuydu. Ağabeyi Engin Dalmış da 4 yıl önce PKK saflarına katılan Dalmış'ın babası Hacı Dalmış ise sağlık sorunları nedeniyle kızının katledildiğinin halen farkında değil. Cenazesi memleketi Cizre’de ablukadan dolayı Dalmış, tıpkı kendi kenti gibi devlet güçlerinin saldırısını yaşamış Silopi topraklarında toprağa verildi.

Dalmış’ı anlatan yeğeni ve aynı zamanda yakın arkadaşı olan Zin Dalmış, halasının resmi çok sevdiğini, halkının acılarını ve direnişini resme döktüğünü söyledi. Cizre’de olduğu sürece de kendisi ile görüştüklerini belirten Zin Dalmış, halasının tuttuğu günlükleri anlattı. Zin Dalmış, "Nursel günlük tutardı. Sürekli halkı için mücadele ederken şehit olmak isterdi. İstediği gibi de oldu. Günlüğüne 'zalimin zulmünü seyrederek ölmektense, zalime karşı direnerek ölmek daha güzeldir. Şehit olmak herkese nasip olmaz. Ben öldükten sonra arkamdan kimse ağlasın istemiyorum. Ben arkamdan binlerce insanın slogan atarak, beni zılgıtlarla uğurlamalarını istiyorum' diye yazmıştı” diye anlatıyor.

Dalmış ailesi Cizre Nur Mahallesi'ndeki evlerinin Cizre'deki yüzlerce ev gibi devlet güçleri tarafından yakıldığını komşularının gönderdikleri fotoğraflarla öğrenirken, Dalmış'ın çizimleri ile günlüğünün ne olduğunu ise kimse bilmiyor. Dalmış ailesi evlerinin yanmış olmasına rağmen Dalmış'ın geride bıraktıklarına bir şey olmamış olmasını umut ederken, 'yasak' nedeniyle Silopi'de sessiz bir şekilde defnettikleri kızlarının cenazesini ise onun istediği şekilde defnedecekleri günü bekliyor.

Anne Sultan Dalmış ise kızının mücadelesinin arkasında olduğunu ve başının dik olduğunu söylüyor. "Gerilla saflarında ailemizden 50 gencimiz mücadele ediyor" diyen anne dalmış kızından bahsederken hala eskiden ona hitap eder gibi “Gevramın” diyor. Anne Dalmış, kendisi ve diğer kız kardeşlerinin 16-17 yaşlarında evlendirildiğini belirtirken, kızının ise kendilerine biçilen bu kaderi yırtarak özgürlük mücadelesinde yerini aldığını anlatıyor.

Kızının halkının özgürlüğü için mücadele ederken katledildiğini vurgulayan anne Dalmış, "Dün olduğu gibi bugün de devletin zulmü ile karşı karşıya kaldık" diyor. Kızının tek isteğinin özgürlük olduğunu belirten anne Dalmış, kızı ile birlikte yüzlerce insanın infaz edildiğini hatırlatıyor ve infazların sorumlusunun ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söylüyor.

Anne Dalmış, Kürt halkının kendi kimliğinde, taleplerinde katliamlarla vazgeçirilemeyeceğini belirterek kızı ile birlikte katledilen tüm gençler için "Hepsinin davasının takipçisi olacağım" diyor.