OHAL'in ilanını gerektiren bir durum olmadığının altını çizen Güneş, "Siyasal hükümeti devirmeye teşebbüs eden askeriye içinde bir cunta olduğu ortada. Ancak herkes bu darbe teşebbüsüne karşı çok açık bir tavır içinde oldu. Bundan dolayı OHAL'in ilanını gerektiren bir durum yok. OHAL'in ilanı tam da bu darbe teşebbüsünü gerçekleştirenlerin amacına hizmet etmektedir" dedi. 

Darbeye itiraz ederken AKP'ye yönelik eleştiri ve tepkilerin de ertelenemeyeceğinin altını çizen Güneş, "Darbeye karşı bu kadar geniş bir konsensüs ilan edilmesinden sonra hükümetin OHAL ilan etmesi keyfidir ve de hükümetin gerçekleştirmek istediği bir çok uygulamanın amacına hizmet edecektir" diye konuştu.

OHAL ile hükümete kanun kararname yetkisi verildiğini hatırlatan Güneş, ilk olarak da valilere olağanüstü yetkilerin tanındığına dikkat çekti. 

ÖHD Eşbaşkanı Güneş şunları söyledi:  "Özellikle valilere tanınan bu yetkilerin ilk sonucu, yaptıkları işlemlere karşı dava açsanız bile yürütmeyi durdurma kararı alamıyorsunuz. O işlem, hukuka çok açık bir biçimde aykırı olsa bile, hakkın özüne aykırı olsa bile, özgürlüğü kısıtlanamayacak alanlarına bile girilse bu işlemin durdurulmasını talep edemiyorsunuz. O antidemokratik işlem devam edecektir. Herhangi bir bölgeye giriş çıkışların kontrol  altına alındığını, bundan dolayı bir çok kesimin ekonomik, sosyal mağduriyet yaşadığını düşünün. Bunun için yürütmeyi durdurma kararı verilemez."

OHAL ilanıyla sokağa çıkma yasağının da uygulanma hakkının mülki amirlere verildiğini belirten Güneş; polisin yetkilerinin sonsuz hale getirildiğini kaydetti. Medya üzerinde büyük bir sansür uygulanmasının da gündemde olduğuna dikkat çeken Güneş,  derneklerin kapatılması ve faaliyetinin durdurulmasının da gündeme gelebileceğini kaydetti. 

Kürt kentlerinde 2015'in ortalarından itibaren uygulanan sokağa çıkma yasaklarının Türkiye'nin her yerinde yaygınlaşabileceği uyarısında bulunan Güneş, "Türkiye'de OHAL'ler geçici olarak uygulanmıyor. Her ne kadar süresi belirtilse de, bu süreye bağlı kalınmıyor, kültür olarak yerleşiyor" dedi. 

Güneş son olarak şunları söyledi: "Türkiye zaten demokratik olmayan bir ülke. Şeklen çok az olan demokratik yön de ortadan kaldırılmış oluyor. Hukuk diye tanımladığımız kavram ve yaşam biçimi ne varsa, idarenin işlemlerinin, tasarruflarının beyanı haline geliyor. İdarenin yaptığı her şey kanun gibi hayatımıza etki edecek."