ŞEHİT ŞÊXMÛS MILAZGIR VE ASO FERZAD
Bazı anlar vardır tüm hayatınızı değiştirir. Tüm bildikleriniz geçmişte kalır ve ne kadar yaşarsanız yaşayın o anları anlamaya yetmeyecektir. Eski yaşamın sona erdiği ve kendinizi yeni bir tarihin başlangıcında bulduğunuz anlar vardır. İsimleri Delal, Leyla, Yaşar, Şêxmûs, Aso’dur ama ruhları Hayri, Kemal, Zîlan ve Bêrîtan’dır. Farklı zamanlarda aynı amaç için mücadele ettiler ve "Ya özgürlük, ya özgürlük, ya zafer, ya zafer" dediler. Özgürlüğü böyle elde ettiler. Şehit Aso Ferzad’ın (Seyit Perendegel) fotoğrafları ve şehit Şêxmûs Milazgir’in (Yılmaz Öner) son anları, beni yaşamın yakıcı gerçekliğiyle tanıştırdı. Kucakladıkları hayat, yüreğimde yaşama acısını ve sevincini canlandırdı. Ben onların davalarına ve takip ettikleri hakikate aşık oldum. Bir kez daha namert düşmana karşı PKK gerçeğini bir kez daha gösterdiler. Bu anlar yeniden kendim gibi hissettiğim anlardı.
Bu şehitlerimizin vasiyetidir; Kurdistan işgal altında olduğu sürece ne uyku, ne yemek ne de rahat bir yaşam aklımıza gelmeli. ‘Düşmanla yaşam olmaz, varlığınıza her gün hakaret eden bir düşmanla, sizi her gün hapse atıp tutuklayan bir düşmanla, annenizi yerlerde sürükleyen, kız kardeşinizi kaçırıp işkence eden bir düşmanla yaşayamazsınız. Sizi kölelik düzeyinde bile görmeyen bir düşmanı kabul etmek, sizi yok sayan bir düşmanla yaşamak ahlak dışıdır, haramdır, onursuzluktur’ mesajını verdiler. Mücadeleleri de şehadetleri de onurlu bir şekilde oldu. Teslim olmadılar, düşmanlarını sevindirmediler. Duruşlarıyla özgürlük yolunun temsilcisi, başarının ispatı oldular. Onurlu bir yaşam için canını feda etmenin ne kadar kutsal olduğunu gösterdiler.
Her ne kadar dilim bu Kurdistan kahramanlarının mücadelelerini anlatmaya yetmese de beni altüst eden, hislerimi sarsan o anları anlatmaya çalışacağım.
HAKİKAT DAVASININ BÜYÜK KOMUTANI
Heval Şêxmûs Milazgir, Apocu hareketinin 32 yıllık savaşçısıydı. O, hakikat davasının büyük komutanıydı. Kurdistan'ın her dağında izi var. Gelecekte çocukların yüzlerindeki gülümseme eksik olmasın diye her türlü ağır ve zorlu koşullara göğüs germişti. Şehit Şêxmûs, Kürt çocuklarının sokaklarda tankların altında ezilmemesi, panzerler altında sürüklenmemesi, helikopterlerden atılmaması, parçalanmaması, özgür bir ülkede yaşaması için genç yaşta hakikat yoluna çıktı, gençliğini Kurdistan gençlerine feda etti. An be an özgürlük davasına adadı ömrünü. Sıkıntıların, zorlukların komutanı oldu. 32 yıllık devrimci yaşamı boyunca emek vermek dışında bir yaşamı kendine layık görmedi. Kutsal emek içinde özgür yaşamın mimarı oldu. Dönemin komutan duruşunu kişiliğinde yarattı ve herkese yaşam ile ölümün nasıl olacağını gösterdi. Özellikle son 8 yıllık kesintisiz savaşta her zaman en ön cephedeydi. Hiç ayrılmadığı alanlar yeniden kampı haline geldi ve Bakur’daki özgürlük mücadelesine öncülük etti.
Şehit Şêxmûs Milazgir ve komutasındaki savaşçılar, Bakûr’da gerilla kalmadı diyen işgalcileri tarumar etti. Düşmanın özel savaş yalanlarını boşa çıkardılar ve planlarını alt üst ettiler. Bundan dolayı Şêxmûs Milazgir gibi yoldaşlar düşmanın en büyük hedefiydi. Fakat düşman özgürlük ve hakikat davasının savaşçılarını, komutanlarını korkutamadı. Tüm saldırılara rağmen gerilla güçleri karşısında başarılı olamadılar. Bu kahramanlardan birini ele geçirmek için takımlar, birlikler, alaylar ve suikastçı taburları oluşturdular, trilyonlarca para harcadılar ama yine de başarısız oldular. Özgürlük davası o kahramanların şehit düşmesiyle bitmedi, tam tersine PKK'nin yeni döneminin ruhu oldular.
Heval Şexmûs, Haki, Kemal, Hayri ve Mazlum oldu. Teslimiyete hayır dedi. Özgür ve onurlu bir yaşama evet dedi. ‘Teslimiyet ihanete, direniş onurlu yaşamdır, zafere götürür’ dedi. Silahının sesiyle Serhat dağlarında özgürlüğe çağrı yaptı. Serhat halkı gibi o da boyun eğmedi ve düşmana bu sevinci yaşatmadı.
Son anlarına tanıklık edenler şehit Şêxmûs için şunları söylüyor: "Komutan Şêxmûs’un parmağı tetikte kalmıştı. İşgalciler cenazesini gördüklerinde öfkeden parçalamak istediler.” Düşman, Haki, Kemal, Hayri ve Mazlum’un yolundan giden büyük komutanın cenazesinden bile korkuyordu. Çünkü düşman da büyük komutan Şêxmûs’un bir halkın onuru olduğunu, 32 yıllık bir emek olduğunu biliyordu. Bu yüzden cenazesine işkence yapmak istediler. Ama dost da düşman da çok iyi biliyor ki, bir gerillanın cesedini parçalayarak, bir PKK komutanının cesedini parçalayarak Kürt halkının onurunu lekeleyemeyecekler. O asil komutan son anına kadar savaşıp, elini tetikten çekmedi, mücadelesi ve azmi ile Kurdistan'ın onurunu kurtardı.
ASO FERZAD: BİZİM KİTABIMIZDA TESLİMİYET YOKTUR
Kurdistan şehitleri kanlarıyla tarih yazıyor. Şehit Aso Ferzad da o kahramanlardan biri. Aso Ferzad yeni dönem profesyonel gerillasıydı. Özgür bir hayat yaşama çabası içinde daima hakikatin peşinde koştu. Kana susamış düşmana karşı gençlik enerjisi, kalbinde bir volkan gibi kaynıyordu. Gerilla Aso, her Rojhilatlı yoldaşı gibi işgalci düşmanın saldırılarına karşı büyük bir aşkla Dersim’e savaşmaya gitti. Atakan’ın, Zîlan’ın intikamını almak, işgale karşı mücadele etmek için uzun ve tehlikeli bir yola çıktı. Çok fazla tehlike vardı, düşman teknolojisiyle, ajanlarıyla, istihbarat ağlarıyla Kurdistan'da özel bir savaş yürütüyordu. Her yere karakol ve kontrol noktaları kurmuş, yolları kontra, ajan ve polislerle doldurmuştu. Ama Aso çekinmedi, hiç tereddüt etmedi.
İşgalci düşmanın ağlarını birer birer aşarak polis ve korucuları etkisiz hale getirdi. PKK'yi istediği zaman hiçbir şeyin durduramayacağını gösterdi. Mûş’a vardığında Alîşer gibi bir ihanetle karşı karşıya kaldı. Kendisini düşmanına uç kuruşa satan bir hain Aso’nun yerini işgalcilere ihbar etti. İşgalcilerin etrafını sardığını görünce soğukkanlılıkla bombayı kendi üzerine sardı. Düşmanın hiçbir bilgi almaması için tabletini paramparça etti. Tüm örgüt malzemelerini imha etti. Son anına kadar partisini savundu, kendisine verilen emeği, kendisine olan inancı ve güveni boşa çıkarmadı. 18 Kasım 2022 yılında düşmana karşı son mermisine kadar savaşarak ölümsüzler kervanına katıldı.
Şehit düşmeden önce duvarlara, "PKK'li olmak onurdur, bizim kitabımızda teslimiyet yoktur, ben PKK’yim, alçaklar!” yazdı. Mermisi bitene kadar düşmanla savaşam şehit Aso, tek başına 7 işgalciyi öldürdü. “Teslim ol, etrafın sarıldı” çağrısı yapan işgalci düşmanı pişman etti.
Öyle bir dönemdeyiz ki, Kürtlerin payına ahlaksız, insanlıktan nasibini almamış bir düşman düştü. Şehit Aso düşmanın ‘teslim ol’ çağrılarına PKK’li bir militan olarak bombasını kendisinde patlatarak cevap verdi. Bu anlara şahit olduğumdan beri eskisi gibi bir yaşam sürdüremiyorum. Çünkü yaşananlar hakikat değil, sistemin yarattığı bir yaşamdır. Ama hakikati arıyorsanız, PKK militanları şehit Şêxmûs ve şehit Aso bunun en güzel örnekleridir.