Sebahat Tuncel: Kürt halkına özel hukuk uygulanıyor
Dersim'deki panelde konuşan Siyasetçi Sebahat Tuncel, "Türkiye’de Kürtlere özel bir hukuk uygulanıyor. "Ya özgürlüğü ya köleliği seçeceğiz" dedi.
Dersim'deki panelde konuşan Siyasetçi Sebahat Tuncel, "Türkiye’de Kürtlere özel bir hukuk uygulanıyor. "Ya özgürlüğü ya köleliği seçeceğiz" dedi.
Dersim’de “Doğamızın ve irademizin gasbına izin vermeyeceğiz” şiarıyla düzenlenen 22’nci Munzur Doğa ve Kültür Festivali, 3’üncü gününde devam ediyor. Program kapsamında Seyit Rıza Meydanı, Ana Fatma ve Halvori’ye “Hafıza Rotası” etkinliği düzenlendi. Bugünkü etkinliklere ise Siyasetçi Sebahat Tuncel, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekilli Ayten Kordu, Dersim Belediyesi Eşbaşkanı Cevdet Konak ile çok sayıda siyasi parti, sivil toplum örgütü temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı.
Sanat Sokağı'nda “Jineolojî, demokratik siyaseti tartışıyor” paneli düzenlendi. Moderatörlüğünü Dersim Belediyesi Eşbaşkanı Birsen Orhan’ın yaptığı panele Sebahat Tuncel, Jin Dergi Editörü Rojda Yıldız ve Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Genel Başkanı Kadriye Doğan konuşmacı olarak katıldı.
Rojda Yıldız, toplumların bin yıllardır iktidarların sömürü politikalarına karşı demokratik siyaseti her yerde örerek, kendi hakikatini oluşturacak alanlar yaratmayı başardığını belirtti. Rojda Yıldız, "Toplumdaki farklılıkları baz almak, onlara alan açabilmek aslında demokratik siyasetin en meşru meselelerinden biri” diye ekledi. "Jineoloji günümüzün en önemli bilimi” diyerek söze başlayan DAD Eş Genel Başkanı Kadriye Doğan da "Alevi inancı kadın özgürlükçü yapısı nedeniyle bugüne kadar katliama uğradı. Aleviliğin jineolojînin özel alanına girmesi gerekiyor" dedi.
'KÜRDÜN İRADESİ TANINMIYOR, ÖZEL HUKUK UYGULANIYOR'
Sebahat Tuncel ise "Erkek kapitalist sistem bütün gerçekleri altüst etti ve bize yalan bir hikaye anlattı. Bu yalanı topluma inandırdılar. O yüzden bizde yeniden altüst ederek, gerçeği açığa çıkartacağız” diye belirtti.
Sebahat Tuncel, şunları söyledi:
"İradeye saygı duyulması gerekiyor, deniliyor ama Kürtler olunca saygı duymuyor. Türkiye’de Kürtlere özel bir hukuk uygulanıyor. Kürtler vatandaşlıktan çıkarılıyor. Hukuk ve siyaset aracılığıyla Kürtler baskı altına alınıyor ve demokratik siyaset alanı ortadan kaldırılıyor.
Türkiye’de 'faşizm hukuku' var. Bu ülkede Kürtler adına ne varsa suç kapsamına alınıyor. Yaptığımız her faaliyet, terör faaliyeti haline geliyor. "
'KORKUYU DEĞİL CESARETİ SEÇECEĞİZ'
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın İmralı’da gerçekleştirilen görüşmeler sürecinde resmi olarak muhatap alındığına işaret eden Sebahat Tuncel, şöyle devam etti: “O dönemde herkes konuşuyordu, çok mutluydu ve kendini özgür hissediyordu. Şimdi kimse konuşamıyor. Kimse gerçek düşüncesini ifade edemiyor. Buna teslim mi olacağız, ‘hayır’ mı diyeceğiz? Buna teslim olmak demek faşizmin kurumsallaşmasına yol vermemiz demektir. Seçme hakkı özgürlüktür. İki şeyden birini seçeceğiz; ya korkuyu ya cesareti, ya köleliği ya özgürlüğü..."