Yıldırım, Ezidileri Şengal Meclisi ve YBŞ saflarında örgütlenmeye çağırdı.

Çeteler kadar emperyalistlerin ve KDP’nin de Şengal katliamına ortak olduğunu belirten Yıldırım; HPG, YPG ve MLKP’nin müdahalesi sonucunda verilen kahramanca bir mücadele ve şehitlerle Şengal’in özgürleştiğini dile getirdi. 15 aylık mücadelenin ardından özgürleşen Şengal’e Ezidi halkının halen toprağına dönmediğini ifade eden Yıldırım, “bu yaşadıkları katliamın, yaşadıkları korkunun sonucudur. Bugün hala yüzlerce Ezidi kadını DAİŞ’in elinde tutsak ve yüzbinlerce Ezidi halkımız da sürgünde yaşıyor. Şengal’e dönüp yaşamak için kendilerini henüz güvende hissetmiyorlar. 7-8 ay önce HPG’nin , YBŞ‘nin , MLKP’nin katılımıyla gerçekleştirilen hamleyle birlikte Şengal özgürleştirildi. Bugün Şengal bu devrimci kuvvetlerin denetiminde bulunuyor. Yine Ezidi’lerin katliamında pay sahibi olan KDP de burada bulunmak istemektedir. Halkımızın tekrardan Şengal’e dönebilmesi için Şengal’in tamamen özgürleştirilmesi gerekiyor” dedi.

MLKP İLK GÜNDEN İTİBAREN ŞENGAL ÖZGÜRLÜK HAMLESİNİN HER AŞAMASINDA YER ALDI

Bu katliamın aynı zamanda büyük bir direniş ve mücadele ortaklığına yol açtığını belirten Yıldırım, bu ortaklığın ve siper yoldaşlığının mücadelenin tüm sahalarında daha güçlü şekilde hayata geçirileceğini belirtirken, şunları ifade etti; “bu katliam aynı zamanda bir direnişi de ortaya çıkardı. HPG, YJA STAR ve MLKP’nin ortaklaştırdığı bir şehir direnişini de ortaya çıkarttı. Diğer taraftan, MLKP ve PKK’nin yoldaşlığını daha da güçlendirdi. Rojava’da, Medya Savunma Alanlarında başlayan yoldaşlığımız, Şengal’de mevzilerde, eylemlerde, siperlerde daha da güçlendi. Şengal’de yakalanan yoldaşlık, Kürdistan, Türkiye ve Minbiç’de daha güçlü bir şekilde yaşama geçirilmektedir. MLKP, Şengal’deki Ezidi halkının feryadına kendi politikaları doğrultusunda müdahale etmek ya da yer almak zorunda hissetti kendisini. MLKP kendi programı itibariyle de Ortadoğu devrimini savunmaktadır. Partimizin Ortadoğu devrimi perspektifi nedeniyle hem Rojava devriminde aktif olarak yer aldı hem de Şengal’de Ezidi halkımızın yaşadığı katliam söz konusu olduğunda bir görev, sorumluluk ve programın bir direktifi olarak HPG’li yoldaşlarla birlikte bir görev üstlendiler. Sengal’de Ezidi halkımızın ve Şengal’in savunmasında görev üstlenmekteyiz. Bu Ortadoğu devrim perspektifimiz ve PKK’li yoldaşlarla kurduğumuz ilişkinin sonucu olarak gerçekleşmektedir. Partimiz MLKP fermanın ilk gününden itibaren ve fermanın özgürleştirilme hamlesinden bugüne kadar değişik kadro ve aktivistleri ile mücadelenin her aşamasında yer almıştır.”

‘ÖZ SAVUNMA VE ÖZ YÖNETİM ŞENGAL ÖZGÜRLÜĞÜNÜN TEMİNATIDIR’

KDP’nin çıkarcı, işbirlikçi yaklaşımlarının teşhir edilmesinin ve etkisinin kırılmasının Ezidiler’in özgürlüğünün elde edilmesindeki önemine ve öz savunmanın geliştirilmesi gerektiğine değinen Yıldırım, şunları belirtti ; “Bugün bakımından yapılması gereken ve yeni katliamların önlenmesi için gerekli görevlerden birincisi; KDP’nin buradaki faydacı, çıkarcı, gerici anlayışının mahkum edilmesidir. Özellikle Ezidi halkı şahsında KDP’nin etkisinin kırılması gerekiyor. İkincisi, direnişle ortaya çıkan YBŞ ve Şengal Ezidi meclisinin güçlendirilmesi gerekiyor. Bunun için dağlarda ve köylerde yaşamını sürdüren, Newroz kampında bulunan Ezidi halkının YBŞ ve Şengal Meclisi etrafında örgütlendirilmesi gerekiyor. Biz bunu başardığımızda ve halkı bilinçlendirip öz savunma gücü olan YBŞ’de silahlandırdığımızda yeni bir katliam ve dramın önü alınacaktır. Bugün YBŞ’nin büyüdüğünü Şengal meclisinin de Ezidi halkı içindeki etkisini artırdığını görüyoruz. Bu da hem Ezidi halkımıza hem bölge halklarına umut olmaktadır. Biz burada bulunan MLKP , HPG , YJA STAR gibi devrimci kuvvetlere düşen ise halkın buralarda örgütlenerek öz savunmasını ve öz yönetimini gerçekleştirmesini sağlamaktır. Yeni katliam ve saldırıların önünü alacak yegane yol budur. Bu noktada, tabi belli bir yol da kat edildi. YBŞ bugün görev başında Şengal’in savunmasını bir çok alanda üstleniyor. Bu verilen emeklerin de boşa gitmediğini gösteren bir durumdur.”

“ÇETELERE VE İŞBİRLİKÇİLİĞE KARŞI YBŞ ÖRGÜTLENDİRİLEREK MÜCADELE BÜYÜTÜLMELİ”

Yıldırım devamla şunları söyledi: “Ezidi halkının yaşadığı katliamların temel bir nedeni de sürekli kendilerini koruyacak başka bir güç, dış güç arayışında olmaları, sırtlarını onlara yaslamalarıydı. Ama tarih bugün gösterdi ki, bu dış güçler zor zamanlarda, çıkarları söz konusu olduğunda Ezidi halkını korumuyor hatta satmaktan çekinmiyorlar. KDP örneğinde görüldüğü gibi halkımız yine katliam tecavüz ve sürgünlerle yüz yüze bırakıldı, terkedildiler. Bundan sonraki süreçte halkımız 73 fermanın sonucu olarak şunu görmeliler; kendilerini ülkelerini ve inançlarını ancak kendi öz savunmalarını oluşturduklarında savunabilirler. Bunun için öz savunma gücü olan YBŞ etrafında daha fazla örgütlenmek ve KDP’nin aldatıcı,yanıltıcı, satın alıcı politikalarına alet olmamak gerekiyor. Çünkü KDP hem tehdit ve şantajla hem de parayla Ezidi halkı ve gençlerini satın almaya çalışıyor. Bunlar ancak yeni katliamların yaşanmasını beraberinde getirecektir. Onun yerine kendi iradeleri ve öz güçlerine dayalı olarak gelişen YBŞ ve Meclis içerisinde örgütlenmeli ve kendi güvenlik ve savunmalarını sağlamaları en doğru, en gerçekçi tutum olacaktır. Ezidi halkımıza çağrımız bu temeldedir. Ne emperyalist güçlere ne yerel işbirlikçilere bel bağlanmamalıdır. Kendi geleceklerini kendileri belirlemelidirler. Bu Meclis ve YBŞ içerisinde güçlenerek gelişen bir eğilim olarak ortaya çıkmaktadır. Pratik süreç şunu net bir şekilde göstermiştir ki Ezidi halkının gerçek dostları, gerçek yoldaşları halkın devrimci kuvvetleridir; HPG-YJA STAR, MLKP VE YBŞ ‘dir.”

“ŞEHİTLERİN ANILARINI VE İDEALLERİNİ ZAFERE KADAR YAŞATACAĞIZ”

Şengal’in özgürleştirme mücadelesinde birçok yoldaşlarının şehit olduğunu ve büyük emeklerin sarf edildiğinin altını çizen MLKP Şengal Komutanı Tuncay Yıldırım, sözlerini şöyle sonlandırdı; “ Fermanını ikinci yılını doldururken HPG, YJA STAR ve YBŞ’den birçok yoldaşımız şehit düştü ve yaralandı. Emeği geçen bütün yoldaşları Şehit Tirej, Şehit Agır, Şehit Renas, Şehit Sipan, Şehit Nevrez ve şehit olan değerli yoldaşlarımızı saygı ve sevgi ile anıyor, onarın ideallerini ve mücadelelerini zafere kadar sürdüreceğimizi ifade ediyoruz. Aynı zamanda Şengal’de yakalanan bu yoldaşlık, devrimci siper yoldaşlığı mücadelemizin değişik alanlarında da yaşam bulacaktır. Rojava’da, Bakur’da ve Türkiye de bu ortaklık ve birliktelik devam edecektir. Kürt’lerin ve Türk’lerin bölgedeki ezilen tüm halkların özgürlüğü kazanılıncaya, zafer elde edilinceye ve sömürgeci faşist devlet ortadan kaldırılıncaya kadar birlikte mücadelemiz, özgürlük mücadelemiz, siper yoldaşlığımız ve devrimci yoldaşlığımız büyüyerek devam edecektir. Bu güçlü yoldaşlığı, güçlü paylaşımı mücadelemizin her alanında hayata geçireceğiz. Bu yürüyeceğimiz, rehber edineceğimiz yoldur. Şengal’de Rojava’da ,Bakur’da ,Türkiye’de şehitlerimizin bize gösterdiği yol da bu yoldur. Biz MLKP olarak bu yolun takipçisi olacağız, bu yolda savaşan tüm yoldaşlara başarılar diliyorum.”