Şirp cezaevinden çıktıktan sonra ‘örgütçü terörist’ olarak fişlenmiş

DBP PM Üyesi Taner Şirp’in geçen yıl cezaevinden çıktığı gün ‘Örgütçü terörist’ olarak fişlenmesinin ardından hemen teknik ve fiziki takibe alındığı ortaya çıktı.

Van’da Ocak ayında özel hareket polislerinin bir genci infaz etmelerinin ardından gencin infaz edildiği binaya daha önce giriş-çıkış yaptığı gerekçesiyle gözaltına alınarak tutuklanan DBP PM Üyesi Taner Şirp’in geçen yıl cezaevinden çıktığı gün ‘Örgütçü terörist’ olarak fişlenmesinin ardından hemen teknik ve fiziki takibe alındığı ortaya çıktı.

Van’da 21 Ocak 2016 günü Halilağa Mahallesi Güngör Sitesine Özel Harekat Polislerince yapılan baskında bir genç kafasından vurularak infaz edildi. Gecenin ilerleyen saatlerine kadar site etrafını ablukaya alan özel hareket polisleri, binada bulunan tüm daireleri tek tek aradıktan sonra binanın kapıcısı Nihat İçen ve binanın son katında oturan aynı aileden Canan Güngör, Salih Güngör, Sinan Güngör ve Güven Güngör’ü gözaltına aldı.

Polis binanın kamera kayıtlarını inceledikten sonra binaya daha önce bir arkadaşıyla giriş çıkış yapan DBP PM Üyesi Taner Şirp’i de gözaltına aldı. Gözaltına alınan Şirp daha sonra tutuklanarak Van M Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

DBP PM Üyesi Taner Şirp 2003 yılında örgüte yardım ve yataklık iddiası ile gözaltına alındıktan bir gün sonra serbest bırakıldığı dosyadan 2010 yılında ‘Örgüt üyesi’ olduğu gerekçesiyle tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. 5 yıl cezaevinde kalan Şirp, 2015 yılı Mayıs ayında cezasını tamamlayarak tahliye oldu.

Yaklaşık 6 ay özgür kalan ve bu süre içinde DBP’de siyasi çalışmalarını sürdüren Şirp, bu defa da Ocak ayında Van’da bir gencin infaz edildiği binaya daha önce giriş-çıkış yaptığı iddiasıyla tutuklandı.

Şirp’in yeniden tutuklanmasının ardından geçen yıl Mayıs ayında cezasını tamamlayarak tahliye olan Şirp hakkında cezaevinden çıktığı gün ‘Örgütçü terörist’ denilerek daha ilk günden teknik ve fiziki takibe alındığı ortaya çıktı.

Avukatı Turan Ece, "Şirp’in cezaevinden çıktığı gün teknik ve fiziki takibe alındığını ve bu yasal değil. Şirp’in cezaevinde bulunduğu sırada açılan ve 2014/3726 Esas sayılı soruşturma dosyasının delillerinin tutuklamaya gerekçe gösterilmesini, hukukun katedilmesidir. Şirp’in cezaevinde ‘Örgütçü terörist’ olarak fişlenmiş ve bu yüzden cezaevinden çıktığı gün suçlu muamelesi yapılmıştır. Şirp’in tutuklanmasının tek gerekçesinin gerçekte idari kolluk olan adli kolluğun müvekkil hakkındaki Şirp hakkındaki önyargısıdır. Şirp’in geçmişte aldığı cezanın da hukuki değil” diye konuştu.

Şirp’in avukatlarından Rabia Özgökçe ise, "Müvekkilimin asılsız iddialar nedeniyle zaten ömründen 5 yılının çalınmıştır. Mahkemenin tahliye kararı vermemesi halinde, hayat hakkından sonra gelen en temel hak olan özgürlük hakkının ağır ihlalinin gerçekleşecektir. Ceza hukukunun temel amacının toplumsal barışı tesis etmektir. Son 5-6 yıldır yaşanan ceza yargılama pratiğinin toplumsal barışın tesisine değil, toplumsal barışın temeline dinamit yerleştiriyor. Müvekkilin tutukluluğunun başta yaşlı ve hasta annesi üzerinde yarattığı olumsuz durum ortadadır. 2003 yılındaki dosyanın tek bir delili, bir ihbarcının beyanlarıdır. İhbar edenin de aynı suç ile suçlandığı halde ve etkin pişmanlık koşullarını taşımadığı halde etkin pişmanlıktan yararlandırıldığını, savcılık makamının bilerek temyiz etmemesi üzerine ‘aleyhe bozma yasağı’ nedeniyle Yargıtay’ın bozma kararı verdiği söz konusu dosyada ihbarcının çok az ceza alması sağlanmıştır” şeklinde konuştu.