GÖRÜNTÜLÜ

Tuncel: Darbe dinamiği Kürt karşıtı politikaların yansımasıdır

DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, AKP hükümetinin Kürdistan kentlerinde yürüttüğü Kürt karşıtı kirli politikaların yansıması olarak 15 Temmuz darbe dinamiğinin devreye girdiğini belirtti.

Türkiye'de 15 Temmuz günü gerçekleşen darbe teşebbüsünün ardından Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, üç ay tüm ülkede OHAL ilan edildiğini duyurdu. 3 aylık OHAL sürecinde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’la görüşme başvurularının iptal edilmesiyle uygulanan hukuk dışı tecridin üzerine yeni bir tecrit uygulanması ısrarla devam ediyor.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel başkanı Sebahat Tuncel, Türkiye’de son süreçte yaşanan siyasi gelişmeleri ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit konusunda ANF’ye konuştu.

Tuncel, 15 Temmuz darbe girişiminin Türkiye'de çok geniş kesimler tarafından büyük bir tepkiyle karşılandığını belirterek, halkların darbelere karşı olduğunu ama olaya sadece 15 Temmuz gecesi olarak bakmanın mümkün olmadığını söyledi. AKP hükümetinin Ortadoğu'da yürüttüğü Kürt karşıtı politikaların yansıması olarak darbe dinamiğinin devreye girdiğini vurgulayan Tuncel, DBP olarak bu süreci böyle tanımladıklarını belirtti.

‘ÖCALAN DARBE DİNAMİĞİNİN TANIMINI YAPMIŞTI’

AKP hükümetinin, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'la başlatılan diyaloğu tam da müzakereye geçecekken her şeyi yok sayarak Türkiye'yi bir kaosun içine sokmuş olduğunun altını çizen Tuncel, “hem yanlış Suriye politikası, Rojava devrimine karşıt duruşu Türkiye'de Kürt sorununun çözümü yerine savaş ve çatışmayı esas alan çöktürme planlarıyla Kürtlere karşı kirli planlara dönüştürüldü. Son 1 yılda Kürt kentlerinde ortaya çıkan savaş manzaralarını AKP hükümetinin bire bir bağlantısı vardır. Kürt Halk Önderi sayın Abdullah Öcalan daha önce de AKP hükümetini uyarmıştı. Türkiye'de bu krizden ve kaostan çıkışın yolu radikal demokrasiyi geliştirmek ve Kürt sorununu müzakere temelinde çözmek aksi takdirde yaşanacak durumun bir darbe dinamiği olduğunun tanımını yapmıştı” diye kaydetti.

‘AKP SAVAŞ POLİTİKALARINDA ISRARCI’

AKP hükümetinin 7 Haziran seçimini yok saydığını ve 1 Kasım tarihinden sonra bir siyasi darbe gerçekleştirdiğini ifade eden Tuncel, AKP hükümeti eş zamanlı olarak Kürdistan kentlerinde savaş politikalarını ortaya koyduğunu belirtti. Tuncel, bu savaşla beraber ortaya çıkan direnişin önemine değinerek sözlerine şöyle devam etti: “AKP hükümetinin yürüttüğü kirli savaşa karşı ortaya çıkan direnişle beraber bu darbe dinamiği devreye girdi. 15 Temmuz gecesi darbe girişimi engellenmiş oldu ama bu AKP tarafından bir karşı darbeye dönüştürüldü. Binlerce insan gözaltına alınıp tutuklandı. Yanı sıra binlerce insan görevinden alınıp uzaklaştırıldı. Belli ki ellerinde bir liste var ve hazır gibi. Çünkü sonradan böyle bir girişimin olması çok mümkün değildir."

Darbeden sonra ortaya çıkan ortamda AKP hükümetinin tek adam amacını gerçekleştirmeye çalıştığını belirten Tuncel, "En son 4 parti darbeye karşı bir bildirim yayınlamasında HDP’nin bunun dışında tutulmasının AKP’nin savaş politikalarında ısrarının olduğunu biliyoruz. Türkiye’de demokrasi Kürt sorunun çözümüyle beraber gelir biz bunu çok net bir şekilde ifade ediyoruz. Bugün yaşanan durum bütün toplumu güvensiz hale getirmiştir. Çünkü ortaya çıkan bu durumda bütün özgürlükler ve uluslararası sözleşmeler askıya alınmıştır.”

‘TÜRKİYE’DE YENİ DEMOKRATİK BİR ADIMA İHTİYAÇ VAR’

OHAL ilan edilmesinin Kürtler açısından sadece 3 aylık bir sürecin olmadığının altını çizen Tuncel, son 1 yıldır Kürdistan’ın OHAL ile yürütüldüğünü söyledi. Kürdistan’da uygulanan OHAL’in bu süreçte Batı’ya taşındığını belirten Tuncel, “ne olağanüstü hal ne farklılıkları yok sayan bir anayasa sorunları çözmez. Daha da derinleştirir. Şimdi yapılması gereken şey özgürlükleri güvence altına alacak Türkiye’nin çok kimlikli yapısına göre yeni demokratik bir adıma ihtiyaç var. Biz ne askeri darbeyi ne de karşı darbeyi savunuyoruz. Kendi seçeneğimizi kendimiz yaratıyoruz. Bütün bu darbecilere karşı yeni yaşamı inşa edecek kadın özgürlükçü felsefemizden taviz vermeden hayatı Kürdistan’dan örmeye çalışacağız” ifadelerini kullandı.

‘DARBE İMRALI ADASINDA BAŞLADI’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın üzerinde 17 yıldır tecrit uygulandığını belirten ve AKP hükümetinin Kürt sorununda çözümü değil de savaşı tercih etmesini siyasi darbenin başlangıcı olarak değerlendiren Tuncel, Öcalan’ın ortaya koyduğu demokratik manifestosu AKP tarafından yol sayıldığını kaydetti. Darbenin İmralı’da başladığına vurgu yapan Tuncel, “15 Temmuz gecesi İmralı adasına da bir darbe girişi olduğunun haberini AKP’ye yakın basın organları verdi. Adalet Bakanlığı bu konuda açıklama yapmış olsa da bu yaşanan krizde kimsenin kimseye güvenmediği hatta Türk Cumhurbaşkanının en yakınları darbeden tutuklandığı bir süreçte bu açıklamalar bizi tatmin etmiyor. Bu yüzden biran önce Sayın Öcalan’la bir heyetin görüşmesi gerekiyor. Bu görüşme olmadığı sürece bizim endişelerimiz daha da artıyor” dedi.

‘ÖCALAN İÇİN KÜRT HALKI MEYDANLARA İNMELİ’

Kürt Halkının Önderlikleri için sokaklarda nöbet tutuğuna değinen Tuncel, Öcalan’la görüşme olana kadar halkın nöbetlerinin devam edeceğini belirtti. Tuncel, Öcalan’la bir görüşme olana kadar bütün halkı alan ve meydanlarda olmaya davet ederken, Öcalan şahsında Kürt ve Türk halkının geleceğinin söz konusu olduğunu ifade etti. Son olarak Tuncel, İmralı Adasına bir an önce bir heyetin gönderilmesi gerektiğinin ve hükümetin bu konuda bir adım atmasının altını çizdi.