Türk devleti’de hasarlı binaları yıkmak istiyor

Devlet güçlerinin sıkıyönetim saldırılarında 400’ün üzerinde evin hasar gördüğü Silopi’de evleri hasar gören ailelere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından evlerin yıkılacağı yönünde yazı gönderildiği ortaya çıktı.

Öz yönetim iradesini sergileyen halka karşı bir ayı aşkın süredir sıkıyönetim saldırılarının sürdüğü Silopi’de devlet güçlerinin tanklar ve ağır silahlarla kente yaptığı saldırılarda 400’ün üzerinde bina orta ve ağır derecede hasar gördü. Halk kendi imkanları ile binalarının onarımını yapıp devlet güçlerinin yarattığı tahribatın izlerini silmeye çalışırken, evleri hasar görenlere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı evlerin yıkılacağına dair yazı gönderdi. 385 aileye Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından gönderilen ve imzalanması istenilen yazıda “İlimizde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca 22.01.2016 tarihinde gerçekleştirilen tespitler neticesinde yıkılacak derecede tehlikeli durumda olduğu belirlenen… adresindeki… inşaat alanı olan yapınızın can ve mal güvenliği ile çevre ve insan sağlığı yönünden tehlike arz etmesi nedenleri ile yıkımının Valiliğiniz/Kaymakamlığınızca yaptırılması ve enkazının kaldırtılmasına muvafakat ediyor, bu doğrultuda bina içinde ve müştemilatında maddi manevi değer taşıyan eşya, ziynet, para vb. hiçbir şey bırakmadığımı beyan ediyorum” ifadelerine yer verildi. Söz konusu yazının evleri sadece güçlendirme çalışmaları ile onarılabilecek ailelere de gönderilmesi de dikkat çekti. Kendilerine ulaşan yazı ile mahallelerinin yıkılmasının önünün açılmak istendiğini belirten mahalle sakinleri tepkilerini “Ne evimizi yıktırırız ne de mahallemizi terk ederiz” diyerek dile getirdi.

Başak Mahallesinde yaşayan Suret Tali isimli yurttaş, evlerinin yıkılması için kendilerine tebliğ edilen yazıyı imzalamayacaklarını söyledi. Tali, “Evimizi önce başımıza yıkmaya çalıştılar. Bombalarla vurdular. Benim evimin sadece bir kolonu saldırılar nedeniyle zarar gördü. Bu haliyle ben içinde yaşayabiliyorum. Sadece yapılacak bir tadilat ile benim evim yeniden eskisi gibi yaşanılabilecek hale gelir. Bu evi 22 yıl emek vererek yaptım. Ben evimi boşaltmayacağım da terk etmeyeceğim de. Kendi evimde kendi mahallemde yaşamaya devam edeceğim. Hiçbir şekilde yapmak isteseler de ben kabul etmeyeceğim. Ben kendi evimi kendim yapar içinde yaşarım” diye konuştu.

Süleyman Sidar da devlet saldırıları sırasında oğlu Seyfettin Sidar’ın katledildiğini de hatırlatarak, kendilerine tebliğ edilen muvafakatnamenin imzalanmasını istediklerini ancak reddettiklerini belirtti. Devletin evleri yıkarak yenileyeceğini iddia ettiğini kaydeden Sidar, devlete evlerini yıktırmayacaklarını, yapmak istiyorlarsa avlularının boş olduğunu orada ihtiyacı olan için bir ev yapabileceklerini söylediklerini aktardı. Yasak süresince evde olduğunu ve evinin sadece bir duvarının yıkık olduğunu belirten Sidar, “Evim başıma da yıkılsa bırakmayacağım” dedi. ‘

Başak Mahallesinde yaşayan bir başka yurttaş Emine Acet de 20 yılda inşa ettikleri evlerinin devlet güçleri tarafından yarım saat içinde talan edildiğini belirterek, evin yıktırmayacağını ve yeniden eski haline getireceklerini söyledi. Acet, “Sanki PKK mi bu evleri böyle yaptı. Hepsini devlet yaptı. Şimdi de ev mi yapacak bize” sözleri ile devletin amacının yıkımla mahalleyi insansızlaştırmak olduğunu söyledi.