Ünsal’dan hukukçulara Cizre için harekete geçmesi çağrısı

Cizre'de incelemelerde bulunan Mazlum-Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, 'vahşet bodrumları'nın bulunduğu bölgede enkazların altında hala insan parçalarının çıkmaya devam ettiğine dikkat çekti.

Cizre'de incelemelerde bulunan Mazlum-Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, 'vahşet bodrumları'nın bulunduğu bölgede enkazların altında hala insan parçalarının çıkmaya devam ettiğine dikkat çekerek, kente acilen bağımsız inceleme heyetlerinin gelmesi gerektiğini söyledi ve hukukçuları bu konuda girişimde bulunmaya çağırdı. Ünsal, Cizre'de saldırılarla birlikte yaşam iradesinin tahrip edildiğine vurgu yaptı.

Devlet güçlerinin Kürdistan halkının özyönetim taleplerine dönük saldırılarının en yoğun olarak yaşandığı Şırnak’ın Cizre ilçesinde AKP’nin ‘Çöktürme Planı’ ile birlikte özel savaş yöntemleri devreye konuldu. 79 günde yüzlerce insanın katledildiği kente gelen insan hakları heyeti içinde yer alan İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği, (Mazlum-Der) Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, Cizre’nin çok büyük bir yıkım ile karşı karşıya kaldığını vurgularken, vahşet bodrumlarında gördüklerinin insanlık suçu olduğunu söyledi.

Ünsal, bodrumlarda hala insan parçalarının bulunduğunu kaydederken operasyonların bittiğinin açıklanması ile sokağa çıkma yasağının kaldırılmasının ilan edilmesinin arasında 19 günlük bir süre olduğunu ve bu süre içerisinde de devlet güçlerinin savaş suçlarını örtmeye çalıştığına dair şüphelerin doğduğunu ifade etti. Ünsal, bağımsız heyetlerin nezaretinde incelemeler yapması gerektiğini kaydederek, “Gezdiğimiz enkazlar arasında yanık insan parçaları ile karşılaştık. İkinci vahşet bodrumu tamamen molozlarla doldurulmuş durumda. Altından yanmış insan kokuları geliyor. Altında hala insan bedenleri olabileceğini düşünüyoruz. Molozların yeniden incelenmesi ve araştırılması gerekiyor” ifadelerini kullandı. Vahşetin aydınlatılması gerektiğinin altını çizen Ünsal, sorumlularının da yargılanması için çalışmaların başlatılması gerektiğine dikkat çekti.

Cizre’de yaşanan yıkımın basit hafif silahlarla mümkün olmadığını ifade eden Ünsal, tank ve top atışları ile şehrin büyük bir bölümünün yıkıldığını kaydetti. Şehrin top ve tank atışları ile yerle bir edilmesinin hukuki boyutunun incelenmesi gerektiğini de söyleyen Ünsal, “Hukukçular gerekli işlemlerinin başlatılması için harekete geçmeli. Biz de buraya bir heyet olarak incelemelerde bulunmak üzere geldik. Yapacağımız incelemeleri rapor haline getirip tarihe bir kayıt bırakmak istiyoruz. Umarım vicdan sahibi yöneticiler ve hukukçular tanıklıklarımızı hukuk metinlerine dönüştürerek sorumluların ortaya çıkarılmasını yargılanmasını sağlarlar” diye konuştu.

Öncelikli olarak evleri yıkılanların barınma sorunlarının giderilmesi gerektiğinin altını çizen Ünsal, şöyle devam etti: "Ciddi bir sosyal rehabilitasyon programına ihtiyaç var. Bütün bunlar olur yıkılan binalar yerine getirilir. Camiler, okullar, hastane ve benzeri yapıları yerine koyarsınız. Ama eğer kardeşlik hukukunu, beraber yaşama iradesini birlikte bir ülkenin eşit yurttaşı olma duygusunu tahrip ederseniz bunu herhangi bir sosyal rehabilitasyon programı ile tekrar ikame etmeniz çok zor. Türkiye maalesef o noktaya doğru hareket ediyor. Buradaki insanlar doğal olarak çok öfkeliler. Dolayısıyla özetle söyleyeceklerim bu yaşadığımız sorun Kürt sorununun bir şekilde ortaya çıkardığı bir semptom. Doğru bir siyasal çözüm getirilmediği müddetçe bugün susan ya da susturulduğu söylenen Cizre’nin yarın başka şehirlerde başka öfke patlamaları ile yeniden kendisini ifade edeceğini görmek lazım.”