YPS bir yıllık süreci değerlendirdi: Akan her damla kanın hesabı sorulacak

''Büyük bedellerle destanlaşan, görkemli kahramanlıkları açığa çıkaran bu tarihi direnişin bilançosunu tüm dünyaya açıklayarak insanlığı doğru bilgilendirme görevimizi yerine getirdiğimize inanıyoruz. ''

YPS Genel Koordinasyonu, 24 Temmuz 2015 ve 23 Temmuz 2016 tarihleri arasında Kürdistan’ın birçok kentinde yaşanan savaşın nedenleri ve sonuçlarına ilişkin açıklamada bulundu.

24 Temmuz 2015’te başlayan saldırılar öncesi süreci, AKP ve Erdoğan’ın Kürt halkına dayattığı soykırıma politikaları ve Kürt gençlerinin buna karşı ortaya koyduğu direnişi değerlendiren YPS, akan her damla kanın hesabının sorulacağı vurguladı.

Kürdistan kentlerinde yaşanan katliamları hatırlatan YPS, bunun tek sorumlusunun AKP ve saray çeteleri olduğunu söyledi.

‘AKP VE ERDOĞAN KÜRTLERE SOYKIRIM DAYATTI’

Türkiye’de geçtiğimiz süreçte Kürt sorununun çözümü ve Kürt halkının özgür-demokratik geleceğine dair gelişmelerin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çabaları temelinde müzakere süreciyle aşılmaya çalışıldığını anımsatan YPS açıklamasında, ‘’Başta Önder Apo, Kürt Özgürlük Hareketi ve halkımız, müzakere süresince sürecin gerekliliklerini yerine getirmiş, gereken her türlü fedakarlığı tüm kamuoyu önünde göstermişti. Bunun karşısında Erdoğan ve AKP rejimi, bu süreci yeni bir Kürt soykırımı için fırsat olarak görmüş, müzakere masasını devirmiş, 24 Temmuz saldırısıyla uzun süredir hazırlığını yaptığı soykırım ve katliam planını devreye koymuştur. Devrilen ve ortadan kaldırılan müzakere süreci ardından Kürt halkı kendi özgür ve demokratik geleceğini inşa etme kararlılığına ulaşmış, öz yönetim mücadelesini temel strateji olarak benimsemiştir.

24 Temmuz saldırılarıyla tarihten günümüze kadar Kürt halkı üzerinde uygulanan soykırım konsepti yeniden tekerrür etmiştir. Kürdistan halkının bu çetelere karşı cevabı serhildanlar gerçekleştirerek ilan edilen özerkliğini ve öz yönetimini savunmak olmuştur. Kürdistan halkı barikatlar yapıp hendekler kazarak kendini ve öz yönetimini savunmayı esas almıştır. Erdoğan ve saray çetelerinin bu öz yönetim direnişi karşısında iradeleri kırılmış, çözümsüz kalmış ve bu durumdan çıkmak için her türlü katliamı gerçekleştirmeyi kendilerine reva görmüştür’’ denildi.  

‘ŞEHİR DİRENİŞLERİ…’

Kürdistan’ın birçok kentinde yaşanan büyük ‘şehir direnişlerine’ atıfta bulunan YPS Genel Koordinasyonu, AKP ve saray çetelerinin bu direniş karşısında insanlık dışı katliamlar yaptığını vurguladı. Açıklamanın devamında şöyle denildi:

‘’Mücadele tarihimize altın harflerle yazılacak olan ŞEHİR DİRENİŞLERİ büyük bir fedakarlık ve Apocu fedai ruhla Kürdistanlı gençlerin ve fedakar Kürdistan halkının bağlılık düzeyini ortaya koymuştur. AKP saray çeteleri, bu direnişlere karşı insanlık dışı katliamlar gerçekleştirmiş, şehitlerimizin bedenleri parçalanmış, insanlarımız diri diri bodrumlarda yakılarak cenazeleri tanınmayacak hale getirilmiştir. Dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen bu vahşet ve soykırım karşısında Kürdistanlı gençlerin direnişleri tarihte yeni bir mücadele tarzını ortaya çıkarmıştır. Varto, Kerboran, Farqîn, Sur, Silopi, Hezex, Bağlar, Cizre, Gever, Şırnak, Bismil ve Nusaybin başta olmak üzere Kürdistan’ın birçok bölgesinde YPS öncülüğünde öz yönetim direnişleri gündeme gelmiştir. Bu alanda gelişen direniş karşısında kaybeden AKP-Saray rejimi, soykırım planı temelinde katliamları devreye koymuştur. Cizre, Hezex, Silopi, Sur, Gever, Şırnak ve Nusaybin'de kadın çocuk, genç yaşlı demeden katliama uğrayan insanlarımız gösterdikleri büyük direnişçi ruh ile mücadele tarihimizin sembolleri olmuşlardır.’’

‘GENÇLER BÜYÜK BİR FEDAKARTLIK GÖSTERDİ’

Kürt gençlerinin AKP saldırılarına karşı büyük fedakarlık göstererek direndiklerini belirten YPS, mevsim koşullarından kaynaklı olarak sınırlı bir katılım gösteren HPG’lilerin ise bu direnişe büyük bir destek sunduklarını bildirdi.

YPS Koordinasyonu süreci şu ifadelerle değerlendirdi:

AKP ve saray çeteleri, tank ve toplarıyla Kürdistan halkı ve gençlerimize topyekun saldırırken, ordu birlikleri de Kürdistan direniş şehirlerinin yıkılması için devreye konmuştur. Türk ordusunun geliştirdiği bu katliam saldırılarına karşın, direniş şehirlerinde gençler büyük bir fedakarlıkla mücadele ederken, daha fazla profesyonellik gerektiren yeni direniş sürecine HPG saflarında bulunan tecrübeli gerillaların da müdahale etme ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Ancak mevsim koşulları nedeniyle bu katılım sınırlı kalmıştır. Bu direnişe dahil olan, direnişe önemli katkısı olan HPG’li yoldaşlarımız direnişe büyük destek sunmuştur. HPG'li yoldaşlarımızdan fedai ruh ile direnişte şahadete ulaşan öncü militanlar düşmanın her türlü saldırısı karşısında yılmaz savaşçılık ruhunu ortaya koymuştur.

‘ERDOĞAN VE SARAY ÇETELERİ BÜYÜK BİR KIRILMA YAŞAMIŞTIR’

‘’YPS olarak içinde bulunduğumuz bu direniş sürecinde taktiksel boyutta hatalarımız olsa da yiğit öncülerin destanlaşan direnişi karşısında Erdoğan ve saray çeteleri büyük bir kırılmayı yaşamıştır. Özellikle Mehmet Tunç ve birçok şehidimizin, 'diz çökmeyeceğiz, direneceğiz; halkımız bizimle gurur duysun’ sloganlarıyla son nefeslerine kadar direnerek, şahadeti büyük bir kahramanlıkla kucaklamaları düşmanın güçsüzlüğüne ve zavallılığına büyük bir cevap olmuştur. AKP’nin saray çeteleri özel savaş basınını kullanarak bu direnişi çarpıtmaya ve halkı bu yalanlarına halkı inandırmaya çalışmasına rağmen Kürdistan halkının bu direnişini kıramamıştır. Erdoğan’ın saray çetelerinin Kürdistan üzerindeki kirli politikalarının temel amacı, Kürdistan’ı yakıp ve yıkma ardından kurtarıcılar gibi ortaya çıkarak halkı kendine muhtaç hale getirmek istemesidir.

Büyük bedellerle destanlaşan, görkemli kahramanlıkları açığa çıkaran bu tarihi direnişin bilançosunu tüm dünyaya açıklayarak insanlığı doğru bilgilendirme görevimizi yerine getirdiğimize inanıyoruz. Özgür ve demokratik geleceğe inanan insanlar, bu bilançolarda AKP saray çetelerinin katliamlarını göreceklerdir.’’

‘KATLİAMLARIN SORUMLUSU AKP’DİR, SESSİZ KALMAK İNSANLIK DIŞI BİR TUTUMDUR’

Kürdistan Halkı üzerindeki bu katliamların tek sorumlusunun AKP saray çeteleri olduğunu belirten YPS, halka uygulanan bu soykırıma sessiz kalmayı insanlık dışı bir durum olarak tanımladı. Açıklamada, ‘’Devrimci sorumluluk gereği bu direnişe katılan kahraman şehitlerimiz, Sur’da Çiyager ve Berfînler, Gever'de İslam ve Rojvanlar, Hezex'te Rojger ve Çekolar, Cizre’de Ruken, Mehmet Tunç, Asya Yüksel, Mehmet Yavuzel, Ercan Bişkin ve Harunlar, Silopi’de Êrîşler., Sêvêler ve daha birçok yoldaşımız direnişleriyle dönemin öncü sembolleri olmuşlardır. Yiğit-yurtsever Kürdistan halkının AKP rejiminin bu kirli oyunları temelinde uyguladığı baskı, zulüm ve her türden kirliliğine prim vermeyeceğine ve şehitlerinin izinde yılmaz yürüyüşüne devam edeceğine olan inancımız tamdır. YPS Koordinasyonu olarak bu direnişte kahramanca savaşarak şehadete ulaşan tüm yoldaşlarımızı tekrar saygıyla anarken, akan her damla kanlarının hesabının sorulacağının bilinmesini istiyoruz’’ denildi.

BİLANÇO AÇIKLANACAK

YPS Koordinasyonu, 24 Temmuz 2015 ve 23 Temmuz 2016 tarihleri arasında Kürdistan şehirlerinde ‘faşist AKP saray çeteleriyle’ yaşanan savaşın bilançosunun detaylarını ayrı bir açıklama ile verileceğini duyurdu.

Bilançonun önümüzdeki saatlerde açıklanması bekleniyor.