YPS’lilerden Kürt gençlerine devrime katılma çağrısı

YPS saflarına katılan gençler, Kürtlerin 40 yıllık özgürlük mücadelesinin son adımlarının atıldığını belirterek gençleri YPS saflarında mücadeleye çağırdı.

Toplumun farklı kesimlerinden öz yönetim direnişlerine yaşanan saldırılara karşı halkın savunması için YPS saflarına katılan gençler, Kürtlerin 40 yıllık özgürlük mücadelesinin son adımlarının atıldığını belirterek gençleri YPS saflarında mücadeleye çağırdı.

Halkın öz yönetim direnişinin sürdüğü yerlerde devlet güçlerinin saldırılarına karşı öz savunma amacıyla ilan edilen Yekînêyan Parastina Sivîl - Sivil Savunma Birlikleri’ne (YPS), her geçen gün toplumun farklı kesimlerinden gençler katılıyor. Şırnak’ta YPS içerisinde yer alan gençler neden YPS’ye katıldıklarını anlatarak tüm gençleri YPS saflarına katılıma çağırıyor.

BESTA: VİCDANIM KABUL ETMEDİĞİ İÇİN DEVLETİN BİZİ HAPSETTİĞİ SİSTEMİ BIRAKTIM

YPS üyesi Şoreş Besta, YPS’ye katılmadan önce üniversitede okuduğunu ve saldırılar karşısında halkın savunması için üniversiteyi bırakıp Şırnak’a geldiğini belirterek, “Gözümüzün önünde anneler, çocuklar katlediliyordu. Buna dayanamadım ve YPS'ye katıldım. Vicdanım kabul etmediği için devletin bizi hapsettiği sistemi bıraktım” dedi.

“Türk Devleti bizi inkar ediyorsa biz onu hiç kabul etmeyiz” diyen Şoreş, kanının son damlasına kadar topraklarını koruyacağını söyledi. Şoreş, “Bu uğurda canını veren tüm arkadaşlarımızın intikamını alacağız. Erdoğan diyor biz sizi istemiyoruz. Sen kabul etmiyorsan bizde seni kabul etmeyeceğiz. Sonuna kadar direneceğiz. Yaşasın Öder Apo. Şehitlerimizi saygı ile anıyorum” diye konuştu.

BESTA: TÜRK DEVLETİ VAHŞET VE KATLİAMCI BİR DEVLETTİR

YPS üyelerinden Gelhat Besta ise sözlerine özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenleri anarak başlayarak YPS’ye katılım amacını anlattı. Gelhat, “Devletin Kürt halkı üzerinde yürüttüğü kirli savaş politikalarına fazla dayanamadım ve bu saflara katıldım. Gerçektende Türk devleti vahşet ve katliamcı bir devlettir. Kürtleri yok sayan bir anlayış yürütüyor. Biz varız ve buradayız topraklarımızı halkımızı savunuyoruz” dedi.

Besta, YPS içinde örgütlenmeden öncesinde yaşam tarzının yanlış olduğundan bahsederek, “Boş bir yaşantı sürdürüyordum. Düşman Kürt gençlerine kötü yollara sürüklüyordu. Nedeni, topraklarımızı davamızı savunmamıza engel olmak içindi. Düşmanın bana dayattığı kirli hayattan arınarak güçlü bir iradeyle YPS saflarına katıldım” diyerek katılım öyküsünü anlattı.

Kürt halkına çağrıda bulunan Besta, “Kürdün gerçekliği Kürdün birliğidir. Bunu hiçbir zaman unutmamaları gerek. Her Kürdün kendi topraklarını şerefini savunmaları gerek. Silahlı mücadelenin zamanıdır. Görüyoruz ki annelerimiz sokak ortasında katlederek günlerce cansız bedenlerini aylarca sokak ortasında bırakıyorlar. Çocukları vahşice katlediyorlar. Cizre’de yüzlerce arkadaşımızı yaktılar. Bunun için Kürtler ayağa kalkmalıdır” dedi. Besta, son olarak Kürt gençlerine de çağrıda bulunarak şunları kaydetti: “Kürt gençlerine sesleniyorum. Metropollerden çıkarak Kürdistan topraklarına gelip YPS'ye katılım yapmaları gerek. Namuslarına sahip çıksınlar. Şeref ve namus sadece tek bir aile değil tüm Kürt halkıdır. Biz burada tek aileyi savunmuyoruz tüm aileleri savunuyoruz. Vicdan kabul etmiyor artık. Kürt halkı uyanmalıdır. Biz birlik olmazsak teker teker yok oluruz.”

BOTAN: 40 YILDIR DEVAM EDEN MÜCADELEYİ SAHİPLENMEK GEREKİYOR

“Kendim Şırnaklı değilim ama Botan halkı üzerindeki bu katliamcı tutumu görünce vicdanım kabul etmedi ve Şırnak'a gelerek YPS saflarına katıldım” diyen YPS üyesi Argeş Botan da devletin Kürt halkı üzerindeki zulüm ve katliamlarına karşı Kürt halkının duyarlı olması ve sessiz kalmaması gerektiğini vurguladı. Argeş, 40 yıldır devam eden mücadeleyi sahiplenmek gerektiğine değinerek, “Batı tarafına giden geçler de Kürdistan'a gelmeleri gerek. Şunu iyi biliyoruz, biz Kürtler nereye gidersek gidelim devletin zulmünden kurtulamayız. Onu için halkımızı toprağımızı korumak için katılım şart oluyor” şeklinde konuştu.

Özyönetimlerin ilan edilmesiyle birlikte devletin tüm kurumlarının reddedildiğini hatırlatan Botan, “Çünkü bizim onların kurumlarına ihtiyacımız yoktur. Biz kendi kendimizi yönetebiliriz. İsteğim şu ki Türk okullarını ve kurumalarına gitmemeliyiz. Topraklarımızı halkımızı savunmalıyız” dedi. Botan YPS’ye katılmadan önceki yaşantısını “uyutulmuş bir insandım, beynimi dondurmuşlardı” sözleriyle anlatarak, “Dünya yanımızda yıkılsaydı tepkisiz kalıyordum. Bireyci bir yaşam sürdürüyordum. Yaşamım benden ibaretti, çevremde olan bitenlere karşı tepkisiz kalıyordum. Bir süre arayış peşine düştüm. Devletin sisteminden arındım. Şırnak'a gelerek YPS saflarına katıldım. Bu süreç içerisinde hakikati öğrendim. Bireyden toplumsal olmayı öğrettiler bana. Bu ortamda kalben bedenen de özgürüm” diye kaydetti.

Botan son olarak Kürt gençlerine çağrıda bulunarak şunları kaydetti: “Türk devletinin üniversitelerine giden tüm geçler okulları reddederek bu toprakları savunmaları için Kürdistan'a akın etmeleri gerek. Bugün 40 yıllık mücadelenin son adımlarıdır. Bu devrimde herkesin bulunması lazım. Tüm Kürt gençleri üzerlerine düşen görevi yerine getirmesi gerek. Mücadelemiz zaferle sonuçlanacaktır.”