Sömürgeci faşist Türk devletinin Başûrê Kurdistan’a dönük işgal ve ilhak saldırıları KDP’nin desteği ve Irak devletinin onaylaması ile devam ediyor. İşgal ve ilhak saldırılarında KDP’nin üstlendiği role ilişkinse her gün yeni bilgiler ortaya çıkıyor. Son bilgi yine Behdînan bölgesinden.
Amediyê şehrinin hemen doğusuna düşen turistik piknik alanı olan Berê Silê alanında Türk devleti beton mevzi yapım şantiyesi açtı. Resmiyette burası bir park, adı Amediyê Parkı ve bu park KDP’nin özel kuvvetleri olarak bilinen Zêrevanî güçlerinin denetimindeki alanın içinde yer alıyor.
Girê Amediyê, Zap’ın batısında yer alıyor. İşgal ve ilhak saldırılarının yoğunluklu bir biçimde sürdürüldüğü son dört yıllık süreçte Girê Amediyê, HPG ve YJA Star gerillalarının destansı direnişlerine tanıklık etti. Aşılmaz bir kale olarak işgalciliğin önünde durdu. İşgalci Türk ordusu burada çok ağır kayıplar verdi, vermeye de devam ediyor. Özellikle Şehîd Axîn Mûş ve Şehîd Doğan Zinar birliklerinin hava eylemleri işgalciliği yaz aylarında çok zorladı. Yarbay rütbesinde yer alan komuta kademesi de dahil pek çok rütbeli işgalci Kurdistan Özgürlük Gerillasının hedefi olup cezalandırıldı. İşgal ordusunun bu biçimde durdurulması ve üstelik ağır kayıp verdirilmesi belli ki onları çok zorlamış görünüyor.
Kısa süre öncesine kadar yöre halkının ‘seyrangeh’ olarak bildiği, çocuklarıyla piknik yaptığı bu alan Türk ordusu tarafından bütünen şantiyeye dönüştürülmüş durumda. Bu da Kurdistan’da yürütülen savaşın bir diğer kirli yüzünü göstermesi açısından oldukça önemli. İşgal ve ilhakı durdurmak, Kurdistan’ın kazanımlarını korumak için canını veren gerillanın kanı üzerinde TC ve ona bağlı şirketlerin nasıl kirli hesaplar yaptığının bir örneğini teşkil ediyor.
İşgalci Türk ordusu tarafından Berê Silê, yani Amediyê Parkı’nda kurulan şantiyenin ihalesini alan ise Diyarbakırlı bir işbirlikçi olan Süleyman Odabaşı. Odabaşı Nakliyat ve Anonim Şirketi olarak bölgedeki askeri şantiyenin ihalesini alan bu işbirlikçi şirket, Türk ordusuna hazır mevziler üretiyor. Bu şantiyenin askerler tarafından işletildiği ve sıkı korunduğu görünüyor. Her beton mevzinin 2 metre yüksekliğinde ve 9 ton ağırlığında olduğu belirtiliyor.
İşgalci ordu Zap’ta yaşadığı Zap sendromunu ve derin tıkanıklığı aşmak için bu mevzilere sarılıyor. Bunlarla karadan ve havadan aldığı darbelerden kurtulmaya çalışıyor. Bunun da işgalcilerin derdine derman olmadığının ve Zap sendromunun işgalci ordu için bir kabus olmaya devam edeceğinin en büyük habercisi ve kanıtı ise gerillanın alandaki sürekli eylemleri oluyor.