Minbic'in sahibi özgür Minbiclilerdir

Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tehditlere cevap veren Minbicliler, "Erdogan Minbic’i alıp sahibine vereceğini iddia ediyor. Bu şehrin sahibiyiz ve buradayız" diyor.

DAİŞ işgalinden kurtarıldıktan sonra bileşenleri tarafından yönetilen Minbic, Türk devletinin tehditlerine rağmen kendi demokratik sistemini oturtmaya çalışıyor.

Kuzey Suriye’deki her bir şehir, bileşenleriyle zengindir. Minbic'te Arap, Türkmen, Kürt ve Çerkesler birlikte yaşıyor. Bu halklar da kendi içlerinde farklılar barındırıyor; dinler, mezhepler, yaşam biçimleri ve aşiretler. Bu çok kültürlülük ve çok renklilik şehrin kurumlarına da yansıyor.

Dışilişkiler Kurumu yönetiminde Türkmen olan İmad Musa bulunuyor. Üç dil biliyor. Bizimle Türkmence konuştu. İmad Musa, şehrin huzuruna ve ortak yaşamına dikkat çekerek, Erdoğan’ın konuşmalarını tuhaf bulduğunu söyledi. Musa "Erdoğan, Minbic’i alıp şehri sahiplerine vereceğinden bahsediyor. Ama bu şehrin sahibi biziz ve burada birlikte yaşıyoruz ve halimizden memnunuz. Erdoğan ve hükümeti buradaki demokrasi ve çok renkli yaşama tahammül edemiyor. Bu yüzden de saldırıyor" diyor.

Mihemed Heso ise Kürt. Mihemed Heso, Erdoğan’ın Efrîn üzerindeki saldırılarına işaret ederek, şunları söylüyor: "Erdoğan bileşenler arasında nifak tohumları ekmek istiyor. Minbic halkı olarak, Erdoğan’ın bu girişimlerini boşa çıkarttık."

Minbic’in özgürleştirilmesinden sonra, kadınların durumu da değişmiş. Şehirdeki kurumlarda kadınlar da yer alıyor. Heyfa Emorî, Arap bir kadın ve yönetimde. DAİŞ zulmü altında geçirdikleri üç senenin kimsenin başına gelmemesini isteyerek “Şehrimiz demokratik güçler tarafından özgürleştirildikten sonra kadınlar da özgürleşti. Bu yüzden ben geleceğin daha güzel olacağına inanıyorum” şeklinde konuşuyor.