Hüseynî duruş zamanı
Şu anda Türkiye'de iktidarda olan AKP-MHP iktidarı Alevi inancında var olan tüm değerlere saldıran, bu değerleri çiğneyen bir iktidardır. Bu nedenle tam da şimdi Alevice duruş, yani Hüseynî duruş göstermenin zamanıdır!
Şu anda Türkiye'de iktidarda olan AKP-MHP iktidarı Alevi inancında var olan tüm değerlere saldıran, bu değerleri çiğneyen bir iktidardır. Bu nedenle tam da şimdi Alevice duruş, yani Hüseynî duruş göstermenin zamanıdır!
Türkiye'de Kürtler başta olmak üzere halklar ve toplumlar zor zamanlardan geçiyor. Aleviler de zor zamanlardan geçen bir inanç topluluğudur. Bu açıdan faşizmin koyu karanlığını aşma konusunda Alevilere de tarihi görevler düşmektedir. Bazıları iktidarın uzantısı ve-veya dolaylı destekçisi olarak bize ne siyasi durumlardan, biz inancımıza bakarız, diyebilir. Çünkü zaman zaman tam da Aleviliği bitirecek böyle cümleler kuranlara şahit oluyoruz. Artık böyle diyenlerin Aleviler içinde taraftarı çok az olsa da, yine de Alevilere en fazla zarar verecek zihniyet olduğu için bu tür zihniyet sahiplerinin Aleviler içinde etkisiz hale gelmeleri; Alevilerin inanç özgürlüğünü sağlayıp varlıklarını sürdürmeleri için çok önemli olmaktadır.
Faşizm, baskı, zulüm, darlık, sıkıntı dönemleri sadece tek tek insanlar için değil, toplumlar için de önemli sınav dönemleridir. Dost zor dönemde belli olur, derler. Bugün AKP-MHP iktidarı döneminde kimin tutumunun ne olduğu çok önemlidir. İnsanların hak, adalet, vicdan, ahlak, demokratlık, özgürlük, eşitlik gibi değerler karşısında duruşunu ortaya çıkarır. Kaç ayar olduğu bu zamanlarda belli olur. Siyasi güçlerin ve toplumların karakterinin ne olduğu, gelecekte itibarının ve saygınlığının ne olacağı da bu dönemlerdeki tutumlarıyla belli olur. Bu dönemlerde bireylerin yada toplulukların tutumunun ne olduğu görmezlikten gelinemez.
Aleviler bu coğrafyanın en fazla zulüm gören topluluklarındandır. Bu açıdan demokrasi ve özgürlüklere en fazla ihtiyaç duyan topluluktur. Bu, zaten Alevileri demokrasi ve özgürlük mücadelesinin doğal bileşeni yapmaktadır. Ancak Alevi örgütlerinin, temsilcilerinin, inanç önderlerinin de bu konuma uygun davranmaları önemlidir. Eğer bugün Aleviler Türkiye toplumunda itibar sahibiyse bunun nedeni geçmişte demokrasi mücadelesi içinde yer almalarıdır. Bu tutumları nedeniyle bedel ödemeleridir. Bu açıdan gelecekte Alevilerin itibar görmeleri, özgür ve demokratik yaşamlarına daha fazla dost bulmaları ve destek almaları için AKP-MHP iktidarına karşı tutum almaları gereklidir. Sadece tutum almaları yetmez, bizzat bu faşist iktidarın yıkılmasında rol oynamalıdırlar. Bunu başkaları için değil, en başta da kendileri için yapacaklardır. Alevilerin inançlarını geleceğe taşımaları açısından demokratik bir ülke yaratmaları şarttır. Öyle geçmiş yüzyıllarda olduğu gibi bir 50 yıl, 100 yıl daha baskı altında kalıp varlıklarını sürdüremezler. Çağımız bu yönüyle de kültürlerin ve inançların soykırım değirmeninde öğütüldüğü çağdır.
Şu anda Türkiye'de iktidarda olan AKP-MHP iktidarı Alevi inancında var olan tüm değerlere saldıran, bu değerleri çiğneyen bir iktidardır. Aleviler sadece bir ritüel toplumu değil de bir değerler toplumuysa; o zaman AKP-MHP iktidarı Alevilere de saldırmaktadır. Alevileri var eden değerleri çiğnemekte ve yok etmektedir. Bu açıdan Alevilerin AKP-MHP faşist ittifakına karşı demokrasi ittifakı içinde yer alma sorumluluğu bulunmaktadır.
Şu anda Türkiye'nin en temel sorunu AKP-MHP faşist ittifakıdır. Bu iktidardan hiçbir beklenti içinde olunamaz. Bu iktidardan beklenti içinde olmak bu iktidarın destekçisi durumuna düşmek olur. Bu iktidarın yıkılıp Türkiye'nin demokratikleştirilmesi gerekir. Bu gerçekleşmeden hiç kimse hak, hukuk, eşitlik ve adalet bekleyemez. Çünkü demokrasi gerçekleşmeden bu topraklara adalet, vicdan ve ahlak gelmez. Adaletin, vicdanın ve ahlakın olmadığı bir yerde Aleviler boğulur, yaşayamaz. Nitekim gerçek hiçbir Alevi şu anda Türkiye'de rahat değildir, huzur içinde değildir, yüzünü güldürecek bir durum yoktur. Türkiye’nin her günü insanlar için Kerbela’dır. Mevcut Türkiye gerçeğini böyle anlamayanlar Alevilikten hiçbir şey anlamayanlardır.
Hz. Hüseyin kuşatılmıştı ve karşısında büyük bir ordu vardı. Ancak değerlerinden taviz vermedi. Çünkü değerlerinden taviz verseydi o değerler bugüne kadar yaşayamazdı. Bugün Hz. Hüseyin’in savunduğu değerler güçlüyse o zamanki tutumu nedeniyledir. Bugün Ortadoğu’daki, hatta dünyadaki hak hukuk değerlerinin varlığında Hz. Hüseyin’in direnişinin payı vardır. Yine bugün hak, hukuk, adalet için direniliyorsa bunda Hz. Hüseyin’in duruşunun çok önemli payı vardır.
Hz. Hüseyin küçük ordusuyla büyük orduya karşı o duruşu gösterdi. Bugün Hüseynî duruşunda olanların güçleri çok fazladır. Bu duruşla bir araya gelinirse, bugünün Yezidi’si, Muaviye’si olan Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli’yi kısa sürede yenilgiye uğratırlar. Şimir, Milcan, Yezit ve Muaviyelerin yeri olan zalimler cehennemine gönderilir. Ama her şey zamanında yapılırsa anlamlı ve değerli olur, sonuç alır. Şimdi tam da AKP-MHP faşizmine karşı mücadeleyi yükseltme, demokrasiyi sağlama ve adaletli bir ülkeyi yaratma zamanıdır. Yoksa zamanında yapılmayan görevler toplumlar için pahalıya mal olur. Aleviler geleceklerini tehlikeye atarlar. Bu nedenle tam da şimdi Alevice duruş, yani Hüseynî duruş göstermenin zamanıdır!
Kaynak: Yeni Özgür Politika