Türk devletinin Heftanîn işgal saldırısı iki ayı aştı. Plana göre Türk devleti iki ayda Heftanîn’in yanı sıra Başûrê Kurdistan’ın önemli bir bölümünü işgal edecekti. Heftanîn gerillasının muhteşem direnişi kağıt üzerinde yapılan bu planı önemli oranda boşa çıkardı. Faşist soykırımcılık Esmerlerin ve Rüstem Cudîlerin çelikten iradesine çarparak sersemledi. Gerilla, işgalcilere karşı olağanüstü bir irade, sarsılmaz bir inanç ve özgürlük tutkusuyla direndi, direnmeye devam ediyor. Kadın gerillalar, Esmer, Nucan ve Zelaller’de somutlaşan Heftanîn direnişinin kimliği ve onur abideleri oldular.

Heftanîn işgal saldırısı Başûrê Kurdistan’ı işgal ve ilhak etme planının stratejik bir adımıdır. Türk devleti Heftanîn’de sonuç alması durumunda Başûrê Kurdistan’ın tamamını işgal edecektir. AKP-MHP soykırımcı sömürgeciliği, Başûrê Kurdistan’ı, reklam arası gördüğü TC’yi Osmanlı sınırlarına kavuşturmanın ana güzergahı yapmak istemektedir. Sömürgeci Türk egemen sınıfı yüzyıldır Musul, Kerkük hayaliyle yatıp kalkmaktadır. Günümüzün İttihat Terakki iktidarı AKP-MHP soykırımcı faşizmi, 21. yüzyılda Türkiye’nin sınırlarını genişletme, Osmanlı’nın hakimiyet alanlarına hükmetme hayali içerisindedir. Erdoğan yıllardır, Lozan yanlıştı, Türk devleti Anadolu’nun dar sınırlarına hapsedildi ve artık bu durumu kader olmaktan çıkarıyoruz, demektedir. Rojava ve Başûr işgal saldırıları faşist diktatör Erdoğan’ın bu söyleminin pratik adımları olmaktadır.

Başûr ve Rojava işgal saldırılarında en dikkat çekici nokta KDP’nin bu saldırılarda oynadığı roldür. KDP bu işgal saldırılarının bir ortağı durumundadır. AKP-MHP soykırımcı sömürgeciliği Kürt soykırım savaşını KDP desteği ile yürütmektedir. Kuşku yok ki, KDP bu soykırım savaşında yer almazsa Türk devleti bir adım dahi atamaz. KDP Türk devletinin soykırım işgal saldırılarına meşruiyet kazandırıyor. İşgali normalleştiriyor. İşgal saldırılarında Türk devletine siyasi, lojistik ve istihbari destek sunuyor. Türk devleti, KDP bir Kürt partisidir, benim yanımdadır, yürüttüğüm savaşı haklı görüyor, destekliyor, diyerek soykırım işgal saldırılarına meşruiyet kazandırıyor. Dünya kamuoyunun ve devletlerin tepkisini bu biçimde engelliyor.

Türk devleti Efrîn, Serêkaniyê'de ve Girê Spî işgal saldırılarında da aynı şeyi yaptı. ENKS ile birlikte hareket etti. ENKS bu işgal saldırılarında doğrudan yer aldı. KDP yetkilileri her gün işgali meşrulaştıran açıklamalar yaparak kamuoyunun tepkisini kırmaya çalıştı. Türkiye, PKK’den dolayı Rojava’ya saldırıyor, Türkiye’nin Kürtlerle sorunu yoktur, diyerek soykırım işgal saldırılarını normalleştirdiler. PKK’nin Kürt halkının kendisi, varlığının ve özgürlüğünün güvencesi olduğunu görmezden gelerek TC diliyle PKK karşıtlığı yaptılar.

KDP, Efrîn’de, Serêkaniyê'de’de, Girê Spî’de Türk devletinin yaptığı soykırım saldırılarının, talanın ve tecavüzlerin sorumlusu ve ortağıdır. KDP, Türk devletinin Başûr’a, Şengal’e ve Maxmûr’a yaptığı saldırıların bir parçası ve destekçisidir.

Başûrê Kurdistan’a yapılan saldırılar Türkiye ile KDP arasında yapılan anlaşmanın bir sonucudur. Bu anlaşma gereğince PKK tasfiye edilecek, ardından YNK etkisizleştirilecek ve Başûrê Kurdistan’ın tüm kontrolü KDP’nin eline geçecek. Planın Rojava ayağı da benzer bir anlayışla hazırlanmış; TC, Rojava’yı işgal edip çok az bir kısmını ENKS’ye bırakacak.

AKP-MHP faşist iktidarı KDP’yi bu tuzak plana inandırmış görünüyor. KDP, TC ile birlikte PKK’yi ve kendisine muhalif örgütleri tasfiye edeceğini, Kürdistan’ın kontrolünü tamamen eline geçireceğini düşünüyor. Önündeki engelleri kaldırırsa istediği biçimde Kürdistan değerlerini pazarlayacağını, iktidarını sürdüreceğini sanıyor. Bunları düşünürken bir sonraki saldırı hedefinde kendisinin olacağını hiç düşünmüyor. Çünkü günlük kirli çıkarlar gözünü kör, yüreğini çöl, beynini felç etmiştir.

KDP gerçekten Kürt partisi midir? Kürtçülük KDP’nin bir maskesi mi yoksa gerçeği midir? Kürt soykırımında Türkiye ile ortak hareket eden bir parti ne kadar Kürt partisi olabilir? İlkel milliyetçi söylemlerin KDP’nin gerçek yüzünü gizleme aracı yapıldığı bir gerçektir. KDP bazılarının ve kendisinin iddia ettiği gibi Kürt milliyetçisi bir parti olsaydı Kürdün varlığına ve özgürlüğüne kasteden bir devletin soykırım saldırılarına ortak olmazdı.

KDP Kürt partisiyim, diyerek gerçek yüzünü gizliyor, herkesi aldatıyor. Kürtler için varlık ve özgürlük mücadelesi verenleri imha etmek için canla başla çalışıyor. Halkımız ve yurtsever özgürlükçü Kürt hareketleri bu gerçekliği görüp KDP’ye karşı ortak tutum alarak demokratik ulusal birliğini acilen sağlamak zorundadır.