Berlin'de nöbet eylemi: Tutsakları sahipleniyoruz

Berlin'de İmralı tecridine karşı ve zindan direnişini sahiplenmek için nöbet eylemi 10. gününde. Eylemde AKP-MHP iktidarına karşı direniş mesajları verildi.

Berlin’deki nöbet eylemi 10. gününde Alexanderplatz’daki miting ile son buldu. Nöbet eylemi Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit ve cezaevlerindeki hukuk dışı uygulamalar ile hak ihlallerine karşı başlatılan açlık grevleri ile dayanışmak amacıyla başlatılmıştı.

TEKO-JIN, TCŞ, TJK-E, SKB, ATİK, CİK, Dest-Dan Kadın Meclisi, Berlin Özgür Kürdistanlılar Meclisi, Berlin Rojava Derneği, Êzidî Kadın Meclisi üye ve yöneticileri ile sanat, siyaset, akademi çevrelerinin Berlin nöbet eyleminin finalindeki miting devrim mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına bir dakikalık saygı duruşu ve Ey Reqib’in çalınması ile başladı. Açlık grevleri hakkında konuşan KON-MED Eşbaşkanı Tahir Koçer, "Zindandaki tutsakların eylemini sahipleniyoruz. Burada Erdoğan diktatörlüğünü teşhir etmek için eylem yaptık. KON-MED olarak ‘Dem Dema Azadiye ye’ hamlesi kapsamında biz yarından itibaren Almanya’nın birçok yerinde eylemlerimizi yapacağız" dedi.

'MÜCADELE MİLYONLARI BULDU'

YJK-E temsilcisi yaptığı açıklamada, "Kadın, doğa ve insan düşmanı AKP rejiminin zindanlardaki uygulamaları ve Öcalan üzerindeki tecrit kabul edilemezdir" dedi.

İsmail Parmaksız ise "Birkaç kişi ile başlayan özgürlük mücadelesi bugün milyonları bulmuş. Biz mücadelemizden dönmeyiz! Zindan direnişçileri destekliyoruz" diye belirtti.

Konuşmacılar arasında yer alan Tamil Eelam Halk Konseyi Sözcüsü açlık grevindeki tutsaklarla dayanışma içinde olduğunu belirterek, “Bir filozof olan Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit derhal son bulmalıdır. Tamiller olarak Kürtlerin, politik tutsakların açlık grevini destekliyoruz" dedi.

Hamburg Eyalet Parlamentosu Die Linke grup Başkanı Cansu Özdemir de "Öcalan çağın en büyük filozofu. Tecridin nedeni onun düşüncelerinin Rojava’da yaşam bulmasıdır. Alman hükümetinin Erdoğan diktatörlüğünü desteklemesi kabul edilemezdir" şeklinde konuştu.

'HERKES ORTAK MÜCADELE ETMELİ'

SKB temsilcisi Seher Yeter ise "Siyasi tutsaklar, devrimciler üzerindeki baskı ve işkenceye, tecride karşı mücadeleyi büyütelim” ifadesini kullandı.

Women Deden Rojava temsilcisi de açıklamasında Rojava işgalcisi AKP ve Erdoğan’a karşı herkesin ortak mücadele etmesi gerektiğini belirtti.

FED-KURD Eşbaşkanı Mehtap Erol da şöyle dedi: "Alman hükümeti AKP iktidarının hukuk dışı uygulamalarını tolere ediyor. İnsan hakları ihlalleri ile meşhur Erdoğan diktatörlüğüne karşı ortak mücadele etmek gerek."

Kürt siyasetçi Sibel Yiğitalp ise konuşmasında zindanlardaki direnişin Şengal'deki yeni soykırıma, Rojava işgaline, Kürtleri bitirme planlarına, Öcalan üzerindeki tecride karşı başkaldırı olduğunu belirtip, bu direnişin kendine demokratım, insanım diyen herkes tarafından sahiplenilmesi gerektiğini ifade etti.