Yazılı bir açıklama yapan Jinên Ciwanên Têkoşer (TEKO-JIN) ve Tevgera Ciwanên Şoreşger (TCŞ) şunları belirtti: “Önder Apo'nun Kürdistan'da yarattığı özgür insan duruşu, kendini dünyanın sahibi gören egemen güçler için en büyük tehdit haline gelmiştir. Tarih boyunca tüm iktidar odaklarının kontrol altına almak için uğraştığı Kürdistan ve Ortadoğu toprakları, Önder Apo ile sisteme karşı verilen direnişin merkezi olmuştur.

9 Ekim 1998'de başlayan devletlerarası komplo, bu direnci kırarak Kürdistan üzerinden Ortadoğu'ya hakimiyet kurma ve kapitalist modernitenin ömrünü uzatma operasyonudur. Kapitalist modernitenin egemen güçleri, halklara karşı yürüttükleri 3. Dünya Savaşı'nda Kürt halkını kurban etmek, iktidar tanrılarına adamak istemektedir. Kürt tarihine yeni bir soykırım sayfası açmalarının önündeki en büyük engel olarak duran Önderliğimizi hedef almalarının sebebi bu olmaktadır. Toplumsallığın ve bununla birlikte insanlığın yeşerdiği bu toprakların gerçek tarihini ortaya çıkaran, bu uğurda dünyanın bütün faşist iktidar güçlerini karşısına alan Önderliğimiz şahsında tüm Kürdistan halklarına, gençliğe ve kadınlara karşı yürütülen komployu ve bu komploda yer alan tüm devlet, kurum ve kişileri lanetliyoruz.

Tam 22 yıl önce başlayan bu komplonun en büyük sorumlularından biri de Avrupa'dır. Önderliğimizin tarihte eşi benzeri görülmemiş devletlerarası bir işbirliği ile faşist Türk devletine teslim edilmesinde en kilit rolü Avrupa devletleri oynamıştır. Avrupa devletleri ve kurumları hala Önderliğimizin fiziksel özgürlüğünün önündeki en büyük engel olmaktadır. Kürt gençliği için tecrit işkencesinin tahammül edilecek hiçbir tarafı kalmamıştır ve Önderliğimizin fiziksel özgürlüğü dışında hiçbir gelişme Kürt gençliği için yeterli olmayacaktır.

Önderliğimizin fiziksel özgürlüğünü sağlamada en önemli rolü oynayacak olan Kürt gençliğidir. Kürdistan'da dayatılan faşizm karşısında Önderliğimizin fiziksel özgürlüğünü sağlama hamlesinde Avrupa'da yaşayan Kürt gençlerinin önünde büyük fırsatlar ve sorumluluklar bulunmaktadır. Düşmanın Kürdistan'da halkımıza yaşattığı katliamlar, tecavüzler, hakaretler, işgal, faşizm ve Önderliğimizin esaretine karşı var olan öfkemizi eyleme geçirme, yani Özgürlüğü Sağlama Zamanı gelmiştir.

Bu temelde Avrupa'da yaşayan tüm Kürt ve enternasyonalist gençliği, Önderliğimizin fiziksel özgürlüğünü sağlama hamlesinde kesintisiz eylem haline geçmeye, ‘Önderliğin Özgürlüğü için Bi Hev Re Serhildan’ demeye çağırıyoruz. 9 Ekim'de yapılacak gençlik yürüyüşlerine, 10 Ekim "Dünya Öcalan'a Özgürlük Günü" eylemlerinde en önde yer almaya ve 17 Ekim'de Almanya'nın Mannheim kentinde yapılacak büyük gençlik yürüyüşüne seferberlik ruhuyla katılmaya çağırıyoruz.”