İngiltere’de hükümet ülkeye sığınma başvurusunda bulunan kişilerin Ruanda’ya gönderilmesi planının Yüksek Mahkeme tarafından durdurulmasının ardından yeni arayışlara girdi. Ruanda planının suya düşmesi durumunda hükümetin, denizaşırı bir İngiliz toprağı olan Ascension Adası planını yürürlüğe sokabileceği ifade ediliyor.

Atlantik Okyanusunun ortasında, İngiltere’ye 7 bin kilometre uzaklıkta bir ada olan Ascension’un nüfüsu 900. En yakın ana karaya neredeyse 3 bin kilometre uzaklıktaki ada daha önce de mülteci planları konusunda gündeme gelmişti. 

ADA YAŞANAMAZ DURUMDA

Ascension Adası'na yasa dışı göçmen göndermeye yönelik önceki planlar, ada konseyinin bir üyesi olan Alan Nicholls tarafından "lojistik bir kabus" olarak nitelendirilmişti.

Dışişleri Bakanlığı tarafından yürütülen bir fizibilite çalışması, 900 nüfuslu volkanik adanın yetersiz su kaynakları ve tıbbi altyapı eksikliği gibi nedenlerle "yaşanamaz" olduğunu göstermişti. 

Konuyla ilgili olarak Times radyosuna konuşan İçişleri Bakanı Sarah Dines, Yüksek Mahkeme'nin göçmenleri Ruanda'ya sınır dışı etme politikasına karşı karar vermesi durumunda bir dizi acil durum seçeneğinin bir parçası olarak Ascension Adasına mültecileri göndermeyi içeren B Planının yeniden gündeme alındığını doğruladı. 

Dines, hükümetin sığınmacıları Ascension Adasına göndermeyi düşünüp düşünmediği sorusuna, "Ruanda'nın yasal bir politika olduğundan oldukça eminiz. Ancak her sorumlu hükümet gibi biz de ek tedbirler arıyoruz" dedi. 

BEŞ AFRİKA ÜLKESİYLE GÖRÜŞMELER SÜRÜYOR

Ascension adası alternatifini hazırda tutan İngiliz hükümetinin, bunun yanı sıra beş Afrika ülkesiyle daha mültecilere ev sahipliği yapma konusunda görüşmeler yürüttüğü bildiriliyor. Bu ülkelerin Nijerya, Gana, Namibya, Fas ve şu anda bir darbe yaşayan Nijer olduğu bildirildi. 

Dines bu konudaki sorulara da, “Ek olasılıkları değerlendiriyoruz” şeklinde yanıt verdi. 

Boris Johnson ve Priti Patel döneminde 2020 yılında ortaya çıkan hükümetin Ruanda planı, Temyiz Mahkemesi'nin Doğu Afrika ülkesinin iltica sistemindeki eksiklikleri gerekçe göstererek planı "hukuka aykırı" bulmasının ardından yasal engellerle karşılaştı.

Mülteci Konseyi Başkanı Enver Solomon ise, bu önerileri Afganistan, Sudan ve İran gibi ülkelerden kaçan "erkek, kadın ve çocukların daha da utanç verici bir şekilde şeytanlaştırılması" olarak kınadı.