Yargı reformu gergin bir oturumda aşırı sağcı hükümet koalisyonunun oyları ile ilk okumada kabul edildi. Oylamada 64 lehte, 56 oy aleyhte kullanıldı. Parlamentodaki oturum sırasında dışarıda muhalifler protesto eyleminde bulundu. Bu salı günü tasarı ikinci ve üçüncü kez okunacak.

Mart ayı sonunda reformu yasalaştırma girişimlerine “mola" verildiği açıklamasından sonra muhalefetle müzakereler başarısız olmuştu. Sağcı hükümet tepkilere rağmen pazartesi günü projeyi parlamentoya taşımıştı.

Tasarı, yargının hükümet kararlarının "makullüğü" konusunda karar verme olasılığını ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Bu hüküm özellikle bakanların atanmasını etkiliyor. Ocak ayında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Yüksek Mahkeme'nin müdahalesinin ardından vergi kaçakçılığından hüküm giyen hükümetin iki numaralı ismi Arie Dery'yi görevden almak zorunda kalmıştı.

Reform projesi özü itibariyle yargı organının başka hiçbir yasa kapsamına girmeyen hükümet kararlarını eleştirmesini engellemeyi amaçlıyor. Hükümet, daha iyi bir güç dengesi sağlamak için reformun gerekli olduğuna inanıyor, ancak muhalifler bunu İsrail demokrasisine ve kurumsal güvencelerine karşı bir tehdit olarak görüyor.

Başbakan Binyamin Netanyahu, Facebook üzerinde paylaştığı bir görüntüde yasa tasarısının “demokrasinin sonu olmadığını, aksine demokrasiyi güçlendireceğini” iddia etti. Netanyahu, "İsrail mahkemelerinin ve vatandaşlarının hakları hiçbir şekilde zarar görmeyecek... Mahkeme, hükümet kararlarının ve atamalarının yasallığını incelemeye devam edecek" dedi.

Muhalefetteki merkez partisinin lideri Yair Lapid, yasa tasarını sert bir şekilde eleştirerek, "Zayıflara yardım etmeye ve İsrail'in güvenliğini korumaya söz verdiniz... bu çılgınlıktan başka bir şey yapmıyorsunuz" dedi.

Bu arada muhalefet yargı reformuna karşı bu salı günü ulusal düzeyde seferberlik ilan etti.

8 Temmuz Cumartesi günü gerçekleşen 27’nci eylem gününde yüzbinlerce kişi sokaklara çıkmıştı. Organizatörler Tel Aviv’de 180 bin kişini yargı reformunu protesto ettiğini açıklamıştı. Bu protestolar İsrail tarihinin en büyük protesto hareketlerinden biri olarak değerlendiriliyor. Ocak ayından bu yana her cumartesi eylemler var.