Ali Yasin Ahmed ve Mohamed Yusuf isimli Somalili İsveç vatandaşları El Şabab örgütüne üye oldukları suçlanmasıyla 14 Kasım 2012 tarihinden bu yana New York’ta cezaevinde tutuluyor ve yargılanıyorlar.  ABD karşıtı herhangi bir eyleme karışmadıkları halde sırf El Şabab yandaşı oldukları için 30 yıl veya ömür boyu hapis cezasına çarptırılma riskiyle karşı karşıya bulunuyor.

27 ve 29 yaşlarındaki iki gencin 2008 yılında İsveç’ten ayrılarak Somali’ye giderek İslami bir örgüt olan El Şabab saflarına katıldığı iddia ediliyor. Geçtiğimiz yılın yaz aylarında İsveç’e geri dönmek için Cibuti’ye geçtiklerinde gözaltına alındılar. İsveç Dışişleri Bakanlığı'nın devreye girmesinden sonra Cibutili yetkililerle gençlerin İsveç'e gönderilmeleri için görüş birliğine varıldı.

CIA AJANLARI KAÇIRDI

İsveç'e gönderilmeleri beklenen gençlerin 14 Kasım 2012 günü CIA ajanları tarafından Cibuti'den alınarak ABD'ye götürüldükleri ortaya çıktı.

ABD'lı Savcı Loretta Lynch gençlerin şiddet eylemleri yapan “terör örgütü” El Şabab’ın yandaşları olduklarını savunarak, ABD tarafından terörist olarak kabul edilen örgütün internet aracılığıyla gerçekleştirdiği eylemlerin propagandasını  yaptığını ve böylelikle ABD’nin dış ticaretini olumsuz etkilediğini iddia ediyor.

Aleyhlerinde her hangi bir somut suçlama ve kanıt olmamasına rağmen aralarında bir İngiliz vatandaşının da olduğu üç genç sırf El Şabab'la ilişkileri oldukları için 30 yıl hapis veya ömür boyu hapis cezası alma riskiyle karşı karşıya bulunuyorlar.

Gençlerin ABD'ye götürülmelerinin açığa çıkmasından sonra İsveç Dışişleri Bakanlığının olaydaki rolü ve sorumluluğu sorgulanmaya başlandı. Ahmed'in kardeşi Osman Yasin Ahmed ağabeyiyle ABD'ye götürülmeden bir ay önce telefonla konuştuğunu ve ağabeyinin “Bizleri ABD'li ajanlar sorguladı. Eğer İsveç onay verirse bizi ABD'ye götürecekler” dediğini söylerken Dışişleri Bakanlığı Müşteşarı Anders Jörle gençlerin ABD'ye gönderilmelerinde aktif katkıları olmadığını iddia ediyor.

İSVEÇ VE ABD İŞBİRLİĞİ

ABD yanlısı politikalarıyla tanınan ve bir zamanlar CIA'ye “ajanlık” yaptığı açığa çıkan İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt uzun süre konu hakkında açıklama yapmazken gazetecilerin ısrarla sormaları üzerine suskunluğunu bozmak zorunda kaldı.

Bildt kesin bir dille gençlerin ABD'ye götürüleceklerinden haberleri olmadığını söyledi. Ancak ortaya çıkan belge ve yazışmalar İsveç Dışişlerinin iki gencin ABD'ye götürüleceğinden haberi olduğunun ipuçlarını veriyor.

Gençlerin ABD'ye götürmelerinden önce 12 ve 14 Kasım tarihleri arasında Cibuti ile İsveçli yetkililer arasında yoğun bir yazışma trafiği olduğu gözleniyor. Ancak yazışmalar yarı gizli tutulduğu için içeriği tam olarak bilinmiyor.

ABD DÜNYA POLİSİNİ OYNUYOR

ABD'nin Dünya polisini oynayarak üç genci Cibuti'den alıp yargılaması ve İsveç Devletinin buna katkıda bulunması tepkilere ve protesto gösterilerine yol açtı.

Mohamed Yusuf'un Avukatı Ephrahim Savitt ABD'ye karşı herhangi bir suç işlemediklerini, ABD vatandaşları ve kurumlarına saldırmadıkları için ABD'nin üç genci ABD'ye götürüp yargılamasına hakkı olmadığını söylüyor. Avukat ayrıca yargılanan üç gencin El Şabab'la ilişkisini kestikleri için memleketlerine geri dönmek amacıyla Cibuti'ye geçtiklerini belirtiyor.

24 Mayıs Cuma günü öğleden sonra İsveç Hükümetinin tutumunu protesto etmek amacıyla İsveç Parlamentosu önünde bir protesto gösterisi yapıldı. Göstericiler gençlerin serbest bırakılmasını sağlamak için İsveç Hükümeti'nin devreye girmesini talep ettiler.

Daha sonra İsveç Dışişleri Bakanlığı önüne gelen göstericiler Carl Bildt ve ABD aleyhine sloganlar attılar. İsveç Hükümeti'nin tutumunu protesto etmek için topladıkları imzaları İsveç Dışişleri Bakanlığı yetkililerine ilettiler.