Almanya’da ‘mülteci üst sınırı’ ve ‘mültecilerin ekonomiye katkısı’ tartışmaları

Almanya’da iktidar ortağı CSU mültecilerin ülkeye kabülünde ‘üst sınır’ getirilmesinde ısrar ederken, ekonomi dünyası, mültecilerin Alman ekonomisindeki ciddi açıkları kapatacağına dair umutlu.

Almanya’da iktidar ortağı Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) mültecilerin ülkeye kabülünde ‘üst sınır’ getirilmesinde ısrar ederken, ekonomi dünyası, mültecilerin Alman ekonomisindeki ciddi açıkları kapatacağına dair umutlu.

2015 yılında 1 milyon civarında mültecinin giriş yaptığı Almanya’da henüz bu mültecilerin ne kadarının iltica başvurusu yaptığı veya yapacağı tam olarak bilinmezken, ülke ekonomisindeki birçok eksik noktanın kapatılmasında yeni işgücü olarak görüldüğü gözlerden kaçmıyor.

SEEHOFER ‘YILLIK 200 BİNDEN FAZLA MÜLTECİ’ İSTEMİYOR

Başbakan Angela Merkel’in partisi CDU’nun kardeş partisi CSU lideri Horst Seehofer, Dublin Antlaşması’na vurgu yaparak, ülkesine gelen mültecilerin sınırlandırılmasından yana. Dün Bild am Sonntag gazetesine konuşan Seehofer, ülkeye gelen mültecilerin tamamına yakının antlaşmaya taraf olan ülkelerden geçtiğini ve bu ülkelerin mültecileri ‘takip etmediğini’ söylemişti.

Seehofer, Almanya’nın savaşların olduğu ülkelerden gelen 200 bin mülteciyi kapsayacak şekilde bir ‘üst kabul sınırı’ oluşturmasını istiyor.

Hükümet ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) üyesi Çalışma Bakanı Andrea Nahles ise, mültecilerin ülkeye entegrasyonu için çalışma şartlarının iyileştirilmesi ve geçici de olsa iş imkanı verilmesinden yana. Almanya’da sosyal yardım alan bireylere sunulan ‘saati 1 euroluk işlere’ benzer çalışma koşullarının mülteciler için de düşünülebileceğini savunan Nahles, bu sayede mültecilerin uzun süre atıl kalmalarının engelleneceği görüşünde.

Nahles ayrıca, çalışma hakkı kazanan mültecilerin zorunlu asgari ücrete tabi olmamasına dair öneriye de karşı çıkıyor.

EKONOMİ DÜNYASI MÜLTECİLERİN ‘KATKISINDAN’ UMUTLU

Siyaset dünyasında bunlar tartışılırken, ülkenin önde gelen işveren birlikleri ile ekonomistler, mültecilerin Alman ekonomisine olumlu katkıları olduğunu düşünüyor.

Welt am Sonntag gazetesine konuşan Thyssenkrupp şirketi yöneticisi Heinrich Hiesinger, şirketlerin yanı sıra kent belediyelerinin mültecilerin entegrasyonuna katkı sağlaması gerektiğini ve bunun için de daha fazla imkana ihtiyaçları olduğunu söyledi.

Önde gelen zanaatkarlar odalarından ZDH’nin başkanı olan Hans Peter Wollseifer ise, mülteciler sayesinde ‘kalifiye eleman açığının önemli bir kısmının kapatılabileceği’ görüşünde. Üretici şirketlerin kalifiye açığının kapatılabilmesi için resmi makamların yardımcı olmasını isteyen Wollseifer, daha uzun süreli oturum izinlerinin gerekli olduğunun da altını çizdi.

Wollseifer, mesleki eğitim için işe alınan mültecilerin eğitimlerinin sınırdışı halinde yarıda kalmasının şirketlere zarar vereceğini ve aksi halde şirketlerin mültecileri işe almakta zorlanacağını vurguladı. Wollseifer, ülkedeki zanaatkarların yüzde 40’ının mesleki eğitim açığını kapatmakta zorlandığının da altını çizdi.

‘İŞ DÜNYASI VE SİYASET ARASINDA PAKT’ ÇAĞRISI

İktidar ortağı CDU’nun başkan yardımcılarından Julia Klöckner de, mültecilerin kalifiye eleman açığını kapatma noktasında yardımcı olabileceklerini söylerken, iş dünyasının daha açık ve temel değerlere saygılı bir tutum içerisinde olmasını istedi.

Alman Ekonomi Enstitüsü (DIW) Başkanı Marcel Fratzscher de, şirketlerin mülteciler için daha fazla mesleki eğitim alanı açmasını istedi. Fratzscher, bu amaçla ‘Ekonomi ve Siyaset arasında bir Pakt’ imzalanması gerektiğinin de altını çizdi.

‘MÜLTECİLER ÇOĞALDIKÇA ALMANLAR İŞYERİNDE YÜKSELECEK’

Münih Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü (Ifo) ise, mültecilerin bu yıl içinde Alman sosyal sistemine maliyetinin 21 milyar euroyu bulacağını hesaplarken, alt sosyal sınıflardaki Alman çalışanların kaygılarının yersiz olduğu görüşünde.

Ifo Başkanı Hans-Werner Sinn, mülteciler ile dar gelirli Alman çalışanlar arasında ‘paylaşım savaşı’ olacağı uyarısında bulunurken, mültecilerin iş piyasasına girmesiyle birlikte mevcut Alman çalışanların hiyerarşik konumlarının daha da artacağını kaydetti. Bu da, mültecilerin iş piyasasında en alt kademelerde yer alacağını gösteriyor.