Almanya’nın ‘selefi’ rahatlığı şimdi korkulu rüyası oldu

Almanya’nın ‘selefi’ rahatlığı şimdi korkulu rüyası oldu

Almanya’nın Wuppertal kentinde geçtiğimiz günlerde ‘Şeriat Polisi’ adı altında sokaklara çıkan bir grup selefinin yol açtığı şok devam ediyor. Güvenlik makamları, ülkedeki radikal dinci gruplara üye olan gençlerin sayısının 5 bini aştığını tahmin ederken, Almanya’nın Suriye krizinin başlangıcındaki rahat tutumu, şimdilerde yerini korkuya bırakmış durumda.

Wuppertal kentinde gerçekleşen olayda, Alman selefilerden Swen Lau ve arkadaşları sokaktan geçen gençlere yönelik içki, kumar, müzik ve giyim üzerine uyarılarda bulunmuşlardı. ‘Şeriat Polisi’ adı altında internette yayınlanan video, Swen Lau gibi Alman güvenlik makamlarınca bilinen binlerce selefinin ülkedeki rahatlıklarını gözler önüne sermişti.

Alman polisi yapılan eylemi kanunen engelleyememiş, ancak İçişleri Bakanı benzeri eylemlerin tekrarı halinde gençlerin giydiği ve ‘şeriat polisi’ yazılı yeleklere el konulacağını duyurmuştu. Selefi gruplar ise, bu tür eylemleri internet üzerinden yayınlayarak hedef olarak seçtikleri gençlere ulaşmayı planlıyorlar ve bunda büyük oranda başarılı oldukları söyleniyor.

İŞSİZ, AYRIMCILIĞA UĞRAYAN VE AİLESİ SORUNLU GENÇLER SEÇİLİYOR

IŞİD’in Güney Kürdistan ile Irak’taki saldırı ve katliamları sonrasında Almanya’daki şiddete meyilli selefi akımlardan duyulan korku giderek büyüyor. Suriye’deki savaşta El Kaide yanlısı grupların daha aktif bir rol aldığı 2012 yılından itibaren başlayan tartışmalar, artık neredeyse diğer günlük gelişmelerin önüne geçmiş durumda.

Güvenlik kaynakları, çoğu şiddete meyilli ya da şiddet uygulayan örgütlere karşı herhangi bir tavır almayan bu gruplara üye gençlerin önemli bir kısmının işsiz, maddi durumu kötü olan ve ya kendi içinde sorunlu olan ailelerden geldiklerini savunuyor. Daha önce Oldenburg kentinde gözaltına alınan şiddet yanlısı bir grubun üyelerinin uzun süreli işsizler olması bu tezi güçlendirmişti. Buna göre, sorunlu gençler daha farklı bir tarz ifade eden ve sözde de olsa ‘islami kardeşlik’ söylemini çok sık kullanan bu kesimlere kayabiliyorlar.

SAYILARI 5 BİN 500 OLARAK TAHMİN EDİLİYOR

Düsseldorf Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde görülen bir davada da, Marco G. ve Enea B. adlı iki ‘selefi’ bombalı eylem düzenlemeye teşebbüsten yargılanıyorlar. 27 ve 44 yaşlarındaki iki şüpheli, Almanya’nın Bonn kentindeki merkez tren garına bomba koyma ve aşırı sağcı politikacılara suikast iddiasıyla hakim önündeler.

Yine geçtiğimiz günlerde Frankfurt Havaalanı ile Avusturya sınırında yapılan kontrollerde 5 şüpheli göz altına alınmıştı. Bu kişilerin bazılarının Somali’ye gitmek üzereyken yakalandıkları bildiriliyor.

Anayasayı Koruma Örgütü tahminlerine göre, Almanya’da radikal selefi gruplara dahil olan gençlerin sayısı 5 bin 500 civarında, ancak bu gençlerin ne kadarının şiddet eylemlerine karışabileceğine ilişkin bir veri yok. Aynı verilere göre, Almanya’dan Suriye’ye giden gençlerin sayısı 400’ü aşıyor ve bu rakamın gerçekte daha fazla olduğu da biliniyor.

Suriye’ye IŞİD gibi örgütlerin saflarında ‘savaşmak’ için giden gençlerin üçte ikisinin tekrar geri geldiği, bunlardan 25’inin çatışmalara katıldığı tahmin ediliyor. Suriye’ye gidenlerden 40 kadarının çatışmalarda ya da intihar saldırılarında öldüğü de resmi makamlarca kabul ediliyor.

GÜVENLİK MAKAMLARI YALNIZ HAREKET EDENLERDEN ÇEKİNİYOR

Alman makamları, gruplar halinde faaliyet yürüten radikal islamcıları sıkı takibe aldıklarını iddia ederken, herhangi bir gruba üye olmayanlardan daha fazla çekiniyor. Federal Kriminal Dairesi (BKA), ‘Lone Offender’ olarak bilinen ve bireysel şiddeti eylemi düzenleyecek gençlere karşı uyarmıştı.

BKA’nın ‘Politik Motivli Kriminalite’ adlı gizli raporunda, Suriye’den geri dönen ve polis tarafından takip edilen gruplara mesafeli gibi görünen gençlere dikkat çekilmişti. Rapora göre, hem geri dönen gençler hem de Almanya’yı terk etmemiş birçok gencin bireysel eylemler gerçekleştirme ihtimali küçükte olsa var.