Brexit’in maliyeti netleşiyor

İngiltere’nin AB’den çıkışının faturası müzakereler için şartların konmasıyla netleşmeye başladı.

Geçtiğimiz yıl yapılan referandumla Avrupa Birliği’nden çıkış (Brexit) kararı alan Britanya’nın birliğe ödemesi gereken miktarın ne olacağı tartışmaları devam ediyor. Daha önce AB Komisyonu’nun duyurduğu miktar ile son günlerde gündeme getirilen miktarlar arasındaki fark ise, diğer bazı üye ülkelerin taleplerinden kaynaklanıyor.

AB Komisyonu tarafından verilen rakamlarda, 2019 yılında birlikten ayrılması planlanan Britanya’nın 50 ile 60 milyar euro arasında bir ‘faturayı’ ödemesinin söz konusu olacağı duyurulmuştu. Britanya’nın üyelikten kaynaklanan borçlarının geri ödemesi karşılığında talep edilen bu miktarın 100 milyar euroyu bulacağına dair Financial Times iddiası gündeme gelmişti.

Ancak  Brexit Bakanı David Davis tarafından yapılan açıklamada, Britanya’nın 100 milyar euro gibi bir miktarı ödemesinin söz konusu dahi olamayacağı vurgulanmıştı.

ÜYE ÜLKELERİN TALEPLERİ NEDENİYLE FATURA ŞİŞİYOR

AB’nin nüfus açısından üçüncü, ekonomik büyüklük açısından ikinci büyük ülkesi olan Britanya’da Brexit taraftarlarının bırakın 100 milyarı, 60 milyar euroya dahi itiraz ettiği biliniyor.

AB Komisyonu’na göre, birlik bütçe katkılarının yüzde 12’sini kullanan Britanya’nın geri ödemesi gereken pay da ekonomik büyüklüğüyle orantılı olarak yüzde 15. Komisyon, Britanya’dan geri ödemesini talep edeceği miktarın ‘detaylarına’ açıklık getirmiyor.

FONLARIN BELİRLENMESİNDE KARAR ALICI OLMASI GEREKÇE GÖSTERİLİYOR

Ancak Financial Times’da yer alan 100 milyar euro iade talebinin gerekçeleri arasında AB’nin tarımsal alanda önde gelen iki ülkesi Fransa ve Polonya’nın tarım sübvansiyonları kaleminde fark talep etmeleri gösteriliyor.

Yine birliğin daha yoksul ülkeler için ayırdığı altyapı fonları için daha önce Britanya’nın da taahhütte bulunmuş olması nedeniyle fark talebi söz konusu. AB Komisyonu, bu taahhütler nedeniyle Britanya’nın birliği terk etmesi halinde dahi söz konusu fonlardan kendisine düşen payı karşılaması gerektiğini savunuyor.

Britanya’nın birlikten çıkışı halinde çıkarılacak ‘faturanın’ bir diğer kaleminin ise, 2019-2020 yılları arasındaki idari giderler olacağı bildiriliyor. Her ne kadar Britanya’nın 2019’da birlikten ayrılması planlansa da, AB bütçesinin belirlendiği dönemde başbakan olan David Cameron oldukça etkili olmuştu.

AB BÜROKRASİSİNİN MALİYETİ DE İSTENECEK

AB’nin Britanya’ya kestiği ‘fatura’nın dikkat çekici bir diğer kalemini ise birlik kurumlarında çalışan memurlara tanınan ve oldukça yüksek olan özlük haklarının getirdiği maliyet oluşturuyor. AB memurlarının özellikle daha iyi emeklilik haklarına sahip oldukları biliniyor ve bunun maliyetinin gelecekteki üyelere tek başına yüklenmesinin doğru olmayacağı savunuluyor.

AB’NİN VARLIKLARINDAN PAYINI GERİ ALMASI MÜMKÜN

Öte yandan AB’nin Britanya’daki binalarının kullanımı noktasında da Britanya’ya engel çıkarması söz konusu. Brexit yanlıları ise, AB genelinde 150 milyar euroya yakın tüm varlıklardan yararlanma hakkının en azından ülke içindeki varlıklar için engellenemeyeceği iddiasında.

Ancak AB’nin varlıklarından Britanya’ya düşen payın bu ülkeye ödenmesi konusunda özellikle Almanya’nın muhalefetinin olduğu bildiriliyor.

Geçtiğimiz ay konuya ilişkin değerlendirmesini yayınlayan Brüksel merkezli Bruegel adlı düşünce kuruluşu ise, Britanya’nın ödemesi gerekecek miktarın 109 milyar euroyu bulacağını savunmuştu. Ancak Bruegel’e göre, Britanya’ya yaptığı katkılar veya kullanmayacağı fonların düşülmesinden sonra AB’ye ödenecek miktarın 65 milyar euro olacağını hesaplamıştı.