Britanya ve Almanya’da siber saldırı endişesi

Britanya ve Almanya'da seçimler öncesinde siyaseti dizayn için siber saldırılar konusunda önlemler alınıyor.

ABD başkanlık seçimlerinde olduğu gibi Fransa’da bugün yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde seçim kampanyasına dair belgelerin yayınlanması, seçim yılında olan Britanya ve Almanya’da endişeyle karşılanıyor.

Fransa’da seçim yasaklarının başladığı Cuma gece yarısından hemen önce sosyal-liberal politikaları savunan Emmanuel Macron’un kampanya ekibine ait binlerce doküman WikiLeaks sitesi tarafından yönlendirme yapılan bir sitede ‘MacronLeaks’ başlığıyla yayınlanmıştı. İlk olarak ABD’deki  aşırı sağcı olduğu bilinen Twitter kullanıcıları tarafından paylaşılan sitenin daha sonra Fransa’da ilk kez aşırı sağcı aday Marine Le Pen’in yandaşları tarafından paylaşıldığı ortaya çıktı.

Seçimlerde kazanma şansı oldukça düşük olan aşırı sağcı Marine Le Pen’in Emmanuel Macron karşısında avantajlı konuma getirmeyi amaçladığı savunulan MacronLeaks belgelerinin, Rusya kaynaklı internet korsanları tarafından yayıldığı iddia ediliyor.

BRİTANYA VE ALMANYA SEÇİMLERİNE MÜDAHALE ENDİŞESİ

Geçtiğimiz 8 Kasım’da yapılan ve Donald Trump’ın kazandığı başkanlık seçimleri öncesinde de Demokrat aday Hillary Clinton’a ait belgelerin yayınlanması ardından Fransa’da yaşanan bu olay, Avrupa ülkelerindeki ‘seçimlere doğrudan müdahale’ olarak algılanıyor. Fransa’nın yanı sıra bu yıl içinde genel seçimlerin yapılacağı Britanya ve Almanya’da da seçimlere bu yolla müdahale edileceğinden endişe ediliyor.

Britanya’daki araştırma merkezi Royal United Services Institute’ün ciber güvenlik uzmanı Ewan Lawson, 8 Haziran’da yapılacak erken genel seçimlere böylesi bir müdahalenin hiçte irrealist olmadığını söyledi. Lawson, Britanya seçimlerinde de veri sızmaları veya hırsızlığının beklenmesi gerektiğini dile getirdi.

Lawson, siyasi partilerin siber güvenliğe yeteri kadar bütçe ayırmamalarının seçim kampanyalarını olası saldırılara ve manipülasyonlara açık hale getirdiğinin altını çizdi.

‘ULUSAL ÖNEMDE BİR OLAY VE ALARM HALİNDEYİZ’

Şubat ayında Britanya’da ‘özellikle Rusya’dan geldiği’ savunulan siber saldırılara karşı koruma sağlaması amacıyla kurulan Ulusal Siber Güvenlik Merkezi (NCSC) Direktörü Ciaran Martin de benzer görüşte. Son iki siber saldırıların arttığını ve bunların ‘Rusya kaynaklı’ olduğunu iddia eden Martin, Sunday Times’e verdiği demeçte, “Bu ulusal önemde bir olay ve alarm halindeyiz” diye konuştu.

Britanya’da geçtiğimiz ay NCSC tarafından Britanya’daki siyasi partilere genel seçimlere yönelik siber güvenlik seminerleri verilmişti. 

ALMANYA’DA DA BENZER ÖNLEMLER ARTTIRILDI

Eylül ayında genel seçimlerin yapılacağı Almanya’da da internet üzerinden yayılan sahte ve yalan bilgiler üzerinden göçmen karşıtı propaganda yürüten Almanya İçin Alternatif (AfD) adlı partinin güçlenmesinden endişe ediliyor.

Almanya’da da seçimlere Rusya kaynaklı müdahale iddiaları sık sık gündeme getirilirken, geçtiğimiz yılın Ekim ayında bir siber güvenlik departmanı kurulmuştu.

Olası siber saldırılara ilişkin Perşembe günü açıklama yapan Anayasayı Koruma Örgütü (BfV) Başkanı Hans-Georg Maaßen,  “Genel seçimleri etkilemeye yönelik girişimlere dair işaretler artıyor” diyerek, siber saldırı uyarısında bulunmuştu. Maaßen, Sosyal Demokrat Parti (SPD) başbakanlık adaylığı Ocak ayında kesinleşen Martin Schulz’a yönelik ‘babası Nazilerin toplama kampında komutandı’ şeklindeki iddiayı buna örnek gösterdi.

BfV Başkanı, ülkesinde sosyal medya ağları başta olmak üzere internet üzerinden yayılan birçok yalan haberin de seçimleri etkileme amaçlı olduğuna dikkati çekti.

Son olarak Almanya’da Deutsche Telekom şirketinin yönlendiricilerinin hacklenmesi, Berlin’de Rusya kökenli bir kız çocuğunun mülteciler tarafından tecavüze uğradığına dair yalan haber ve yine Federal Meclis’in internet sitesine yönelik Truva atı adlı virüsle saldırı da bu kapsamda ele alınıyor.

Alman medyasında ve bazı siyasi partilerde sıkça dile getirilen iddialara göre, ülkede büyük çoğunluğu oy kullanma hakkına sahip 3,2 milyon Rusya kökenliler üzerinden siyasette etkili olunması çabaları söz konusu. Ancak Rusya yönetimi, bugüne kadar söz konusu iddiaları kesin bir dille yalanlıyor ve siber saldırıları ‘yönlendirdiğini’ reddediyor.