Carl Bildt savaş suçu işlemekle suçlanıyor

Carl Bildt savaş suçu işlemekle suçlanıyor

Avrupa Birliği’nin bir zamanlar Balkanlar’daki “Barış Elçisi”, AKP İktidarının Avrupa’daki en büyük destekçilerinden biri olan  İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt savaş ve insanlık suçu işlemekle suçlanıyor. Bildt’e isnat edilen suç onbinlerce insanın ölümünden ve yüzbinlerce insanın topraklarından sürülmesine neden olmak.

2010 yılından beri İsveç’te Savcılar 1997-2003 yıları arası Sudan’da uluslararası insan haklarına yönelik suçları araştırıyor. Soruşturma bir kişinin Gazeteci Kerstin Lundell’in yazdığı “Kan ve Petrolle Ticaret” adlı kitabı savcıya göndermesiyle başladı. Kitap İsveç petrol tekeli Lundin Oil’in Sudan ve Etiyopya’daki faaliyetlerini mercek altına alıyordu.

1999 yılında Lundin Oil Sudan’da büyük petrol kaynakları buldu ve petrol çıkarmaya başladı. Bir yıl sonra da İsveç’in eski Başbakanlarından Carl Bildt şirketin yönetim kuruluna getirildi. 1999 yılının Mart ayında “Birleşmiş Milletler” Raportörü Leonardo Franco Lundin Oil’in petrol çıkardığı bölgede askerlerin sivil halka saldırdığını duyurdu. 2000 yılında “Uluslararası Af Örgütü”, 2001’de “Christian Aid”,  2002’de “Sınır tanımayan Doktorlar”, 2003 yılında da “Human Rights Watch” Lundin Oil’i askerlerle işbirliği yaparak halkı katletmek ve topraklarından sürmekle suçladı.

Halk katledilir ve topraklarından sürülürken Lundin Oil ve şirkette hisseleri bulunan Carl Bildt milyonlarca dolar kazanıyordu. Bildt’in yönetim kurulu üyeliği 2006 yılına, Dışişleri Bakanı olana kadar devam etti. Dışişleri Bakanı seçilmesinden sonra da uzun süre petrol tekelindeki hisse senetlerini muhafaza etmeyi sürdürdü.

"Aftonbladet" gazetesinin ele geçirdiği “Çok gizli” damgası vurulmuş belgeler hükümet ve petrol tekelinin nasıl klan şefleri ile işbirliği yaparak halkı katlettiğini ve topraklarından sürdüğünü gösteriyor.

Belgelerde  zalimliğiyle tanınan savaş ağalarından Paulino Matip’e bölgede sürdüreceği operasyonlar için istediği miktarda araç, silah ve cephane verileceği, ayrıca petrol tekellerinin kendisine ödeme yapılacağı belirtiliyor.

Anlaşmanın son maddesinde de bölgede bulunan tüm köylerin ve isyancıların temizlenmesi üzerinde görüş birliğine varılmış. İnsan hakları örgütlerinin yaptıkları araştırmalar Lundin Oil’in bölgede petrol çıkardığı süre içerisinde 12 bin kişinin öldürüldüğünü, 160 bin kişinin topraklarından sürüldüğünü, köylerin yağmalanıp yakıldığını, binlerce kadına tecavüz edildiğini gösteriyor.

2001 yılında çekilen belgesel bir film Lundin Oil firmasının sahibi Ian Lundin’in silahlı çocuk askerler tarafından korunduğunu göstermesine rağmen şirket yetkilileri çocuk asker kullandıklarını reddediyor.

2005 yılında Lundin Oil Etiopya’nın Ogaden Bölgesinde de petrol aramaya başladı. Bölgenin bağımsızlığı için savaşan gerillaları ve yöre halkını bölgeden sürmek için bu kez Etiyopya hükümetiyle işbirliği yaptı. Binlerce insan öldürüldü ve topraklarından sürüldü. İsveçli gazeteciler Martin Schibbye ve Johan Person petrol tekelinin neden olduğu yıkımı belgelemek için bölgeye gittiler ancak Etiyopya askerleri tarafından yaralı olarak yakalanarak tutuklandılar.

Bildt, mesleklerini yapmak için Etiyopya’ya giden gazetecileri savunacağına yasak bölgeye girme suçu işlemekle suçladı. Uzun süre gazetecilerin serbest bırakılmaları için devreye girmedi. Tepkiler sonucu gazetecilerin serbest bırakılması için “sessiz diplomasi” yürütmek zorunda kaldı.

İsveç Devlet Televizyonu muhabirinin  Etiyopya’da iş yapıp yapmadığı sorusunu “yapmadım” cevabını veren  Bildt’in yalan söylediği, Lundin Oil’in Etiyopya’da faaliyete başladığı yıllarda şirketin yönetimde olduğu açığa çıktı.

Darfur’da 300 bin kişinin öldürülmesinden sorumlu tutulan Sudan Devlet Başkanı Haag’da Uluslararası Suçlular Mahkemesinde yargılanmamak için ülkesinden çıkamazken, 12 bin kişinin katledilmesinde sorumluluğu bulunan İsveç Dışişleri Carl Bildt özgürce dünyayı dolaşıyor. Panel ve konferanslara katılarak utanmadan demokrasi ve insan hakları üzerinde nutuklar atıyor. Ancak iki yıldan bu yana savcıların sürdürdükleri  soruşturma genişliyor ve Bildt’in etrafındaki çember de giderek daralıyor.