İskoçya anketleri: ‘evet’ ve ‘hayır’ birbirine çok yakın

İskoçya anketleri: ‘evet’ ve ‘hayır’ birbirine çok yakın

İskoçya’da bağımsızlık referandumu için geriye sayım başladı. Yarın yapılacak referandum öncesi, ‘evet’ ile ‘hayır’ oyları arasındaki yakınlık ve kararsızların oranının yüksekliği heyecanı daha da arttırıyor.

CPI  araştırma şirketinin The Scotsman gazetesi için yaptırdığı ankete göre bağımsızlık yanlıları ile Britanya’ya bağlı kalmak isteyenler arasındaki fark oldukça düşük. Ankette kararsızlar dağıtılmadan alınan sonuçlara göre, İskoçya’nın bağımsızlığına ‘evet’ oyu vereceklerin oranı yüzde 41, ‘hayır’ diyeceklerinki ise  yüzde 45 oldu. Kararsızların yüzde 14 ile oldukça yüksek olduğu ankette, bu oyların dağıtılması durumunda ‘evet’ oyu yüzde 48, ‘hayır’ oyu ise yüzde 52 olarak gerçekleşti.

Survation, ICM ve Opinium adlı şirketlerce yapılan anketlerde de aynı sonuçlar ortaya çıktı. Her üç ankette de kararsızların oranının yüzde 8 ila 14 arasında olması dikkati çekti.

Bağımsızlık referandumuna ilişkin anketlere göre, İskoçlar arasında bağımsızlığı en çok isteyen kesimlerin başında gençler geliyor. Yaşlılarda ise genel eğilim Britanya’ya bağlı otonom bir ülke olarak kalmak. Buna göre, yaşlı İskoçyalıların yüzde 60 kadarı bu görüşü savunuyor.

ANKETLER DEĞİL SANDIK SONUÇLARI BELİRLEYİCİ OLACAK

Referandum kararının alındığı 2012 yılından bu yana bağımsızlık yanlılarının oyları giderek yükseliyor. Geçtiğimiz hafta yayınlanan bazı anketlerde, bağımsızlık isteyenlerin oranının yüzde 50’yi geçtiği görülmüştü. Ancak, SNP ile bağımsızlık için çaba sarfeden birçok kurum, anketlerden ziyade sandıklardan çıkacak sonuçlara güvendiklerini beyan ediyorlar.

Yarın yapılacak olan ve tüm dünyanın merakla beklediği referandum öncesi Britanya’nın önde gelen siyasi partileri, İskoçya halkından ‘daha fazla özerklik’ karşılığında bağımsızlık aleyhine oy kullanmalarını istemişti. Referandumda, 4 milyonu aşkın İskoç seçmen oy kullanacakken, yurt dışında yaşayan 1 milyonu aşkın kişinin ise oy kullanma hakkı bulunmuyor.

307 YILLIK BİRLİKTELİK

1707 yılında Birleşik Kırallık'a anayasal olarak bağlanan dört ulustan biri olan İskoçya, Mayıs 1997'deki referandumdan bu yana otonomi ile yönetiliyor. Kuzey İrlanda ve Galler Ülkesi gibi yarı otonom bir parlamentoya sahip olan İskoçya'da sağlık, eğitim, adalet ve genel anlamda tüm iç işlerde kendi kendine yönetim var.  Savunma, enerji veya vergi gibi alanlarda ise Londra'ya bağlı. İskoç hükümeti her dört yılda bir seçiliyor. İlk hükümet 1999'da seçildi.

Mayıs 2011'de bağımsızlık yanlısı İskoçya Ulusal Partisi (SNP) büyük bir çıkış yaparak İskoç Parlamentosu'nda mutlak çoğunluğu elde etti.  Partinin lideri Alex Salmond, muhalefetten İskoçya başbakanlığı görevine yükseldi. Seçim kampanyasında beş yıl içerisinde bağımsızlık referandumu yapacağı vaadinde bulunan Salmond, 2012 yılında Britanya Başbakanı David Cameron ile bağımsızlık referandumunun 2014'te yapılmasına ilişkin bir anlaşma imzalamıştı.

İskoçya'nı zenginlikleri uzun zamandır ülkenin bağımsız olabileceği fikrini besliyor. Bu açıdan bakıldığında Kuzey Denizi'nde bulunan hidrokarbon öne çıkıyor. Natixis tarafından yapılan bir araştırmaya göre Kuzey Denizi'ndeki yataklar toplam İngiliz hidrokarbon üretiminin yüzde 72'sini, petrolün ise yüzde 96'sını sağlıyor.