GÖRÜNTÜLÜ

İsviçre iki milyon göçmen için sandığa gidiyor

İşlenen suçun ağırlığına bakılmaksızın bütün göçmenleri geldikleri ülkeye geri göndermeyi amaçlayan yasa teklifi ile ilgili İsviçre, 28 Şubat 2016 tarihinde referanduma gidiyor.

2 milyon yabancının kaderini belirleyen ve ‘Irkçı, ayrımcı’ olduğu gerekçesiyle tepki toplayan yasa ile ilgili referanduma “Hayır” çıkması da yine göçmenlere bağlı.

İsviçre’de 28 Şubat 2016 tarihinden itibaren artık 50 km’lik hızla gitmeniz gereken bir yolda 60 km’lik hızla giderseniz veya arkadaşlarınızla top oynarken yapacağınız küçük bir kavga ülkeden gönderilmeniz için yeterli bir neden olacak. Üstelik bu duruma, sizin İsviçre’de doğmuş olmanız  da engel teşkil edemeyecek. 10 yıl içinde sadece iki kez trafik cezası almanız  veya basit bir kavgaya karışmanız  belki de hiç görmediğiniz, dilini bilmediğiniz, dedenizin geldiği ülkeye gönderilmeniz için yeterli olacaktır.  

Bu yasa teklifinin sahibi ise Federal Parlamento’da çoğunluğu elinde bulunduran, göçmen karşıtı aşırı sağcı parti İsviçre Halk Partisi (SVP/UDC). ‘Uygulama İnisiyatifi’ (Durchsetzungs-Initiative) adıyla 28 Şubat’ta halk oylamasına sunulacak bu teklifle SVP, 2010 yılında beyaz koyunun siyah koyunu tekmeleyerek İsviçre dışına attığı afişlerle akıllarda kalan ve yüzde 53 oranında bir oyla kabul edilen ‘Suç işleyen yabancıların geri gönderilmesi’ yasasının daha da sertleştirilmesini talep ediyor.  SVP, bu talebine gerekçe olarak 2010’da kabul edilen referandum kararlarının hayata geçirilmemesine dayandırsa da, bu inisiyatife karşı olan Sosyalist Parti, (SP/PS) SVP’nin bu iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirtiyor. Sosyalist Parti Göçmen Komisyonu Başkanı Mustafa Atıcı,  prosedür gereği bir inisiyatif kabul edildikten sonra iki yıl içerisinde Federal Mahkeme’nin anayasaya girecek şekilde bir madde  hazırlaması gerektiğini ve bunun da zaten hazırlanıp uygulamaya konulduğunu söyledi. Atıcı, bu yasa nedeniyle şuana kadar yıllık ortalama ‘suça bulaşmış’ bin göçmenin ülkelerine geri gönderildiğini sözlerine ekledi.

‘YILDA 13 BİN KİŞİ GERİ GÖNDERİLECEK’

Yaklaşık olarak 2 milyonu göçmen olan 8 Milyonluk nüfusa sahip İsviçre’de SVP’nin referandumdan geçeceğine kesin olarak baktığı yasa teklifinin kabul edilmesi durumunda, İsviçre’de doğmuş, büyümüş, burada eğitimini tamamlamış yabancı kökenli herhangi birinin ne şartlarda ve hangi aralıklarla bu suçu işlediğine veya bu suçun ağırlığına bakılmadan otomatik olarak geldiği ülkeye gönderilebilecek. Yasa teklifi İsviçre’de yaşayan ikinci veya üçüncü kuşak göçmenleri de ilgilendiriyor.

Yasa teklifinin referandumda kabul edilmesi durumunda her yıl yaklaşık 13 bin civarında göçmenin ülkelerine geri gönderileceğine dikkat çeken Atıcı, “ İstatistiklere göre suça bulaşmış göçmenlerin yüzde 90’ı burada doğup büyümüş, burada eğitilmiş, burada sosyalleşmiş. Yani buranın çocukları.  Ama bunlar belki hiç dilini bilmedikleri, görmedikleri anne, baba veya dedelerinin geldikleri ülkelere gönderilmek isteniyor. Bu hem onlar  için hem de burada kalan aile üyeleri için bir kabus” diye konuştu.

‘İSVİÇRE AİHM’DE EN ÇOK DAVA EDİLEN ÜLKE OLUR’

Söz konusu yasa teklifinin İsviçre anayasası veya uluslararası hukuktaki karşılığının ne olacağı da yine tartışılan noktalardan birisi. Bu konuyla ilgili AİHM’nin daha önce İsviçre aleyhine almış olduğu emsal kararlar da mevcut. Daha önce suç işlediği gerekçesiyle Türkiye’ye geri gönderilen Emre Emrah’ın İsviçre aleyhine açtığı davada AİHM, İsviçre’nin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. Maddesi olan ‘Aile Bütünlüğünü Koruma’ maddesini ihlal ettiğine karar vermiş ve kararını düzeltmesini istemişti. Bunun gibi AİHM’de İsviçre aleyhine açılmış bir çok dava bulunmakta. Atıcı’ya göre zaten yeterince sorunlu olan mevcut yasanın üzerine eğer bu referandum da kabul edilirse İsviçre’nin AB ile ciddi anlamda başı belaya girecek. Atıcı, konuyla ilgili yapılan araştırmalara da dikkat çekerek” Araştırmalar bize gösteriyor ki yakın zaman içerisinde İsviçre AİHM’de hakkında en çok dava açılan ülkeler içiresinde yer alacak” dedi.

‘İSVİÇRE’Yİ İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMELERİNDEN ÇIKARMAK İSTİYORLAR’

Bu yasa teklifi ile SVP’nin uzun zamandır gündeme getirdiği İsviçre’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve yine diğer uluslararası sözleşmelerden çekilmesi yönündeki taleplerine zemin hazırladığını ifade eden Atıcı, “SVP özellikle suça bulaşmış göçmenleri malzeme yaparak halka ‘Biz sizin güvenliğinizi sağlamaya çalışıyoruz ama AİHM ret ediyor. ‘O zaman oradan çıkalım’ diyecek. Zaten SVP, AİHM’deki  yargıçlarından ’yabancı hakimler hakkımızı savunamaz’ şeklinde bahsediyor.  Fakat  unutulmamalı ki İsviçreliler de diğer halklar gibi çok uzun aşamalardan geçerek bazı haklara sahip oldu. Şimdi korku ile bu hakları geri alınmak isteniyor. Bu sadece göçmenlerin değil İsviçrelilerin de haklarını kısıtlayan bir tekliftir ” şeklinde konuştu.  Atıcı, bu teklifin ülkede yabancılar ve İsviçreliler olmak üzere iki ayrı bir hukuk sistemini yaratacağını bunun da yüz kızartıcı ve diktatörlüklerde olabilecek bir sistem olduğunu sözlerine ekledi.

GÖÇMENLERİN OYU BELİRLEYİCİ OLACAK

İsviçre’de şuana kadar göçmenleri veya genel anlamda sosyal hakları kısıtlayan bütün referandumlarda SVP kazanmış. En son yapılan Federal Parlamento seçimlerinde de SVP parlamentodaki büyük çoğunluğu da ele geçirdi. Fakat SVP’in bu yasa teklifine karşı oy verebilecek 1 milyon 300 bin göçmen asıllı vatandaş da bulunuyor. Tabii sandık başına giderlerse.

SVP’nin bu başarısını ülkedeki seçmenlerin sandığa gitmemesi ve muhalefetin farklı kaygılarla kitlesini mobilize etmemesi olarak yorumlayan Atıcı, “ Son seçimlere baktığımızda halkın sadece yüzde 50’si sandığa gitmiş. SVP bunun yüzde 30’unu almış.  Yani her yüz kişiden 15’i bu partiyi destekliyor. Ama bu 15 kişi 85 kişi için belirleyici oluyor.  İnsanlar ‘bir şey değişmeyecek nasıl olsa’ hesabıyla oy kullanmıyor. Muhalefet ise SVP’ye göre politikasını belirliyor. ‘Göçmenlere sempatik olursak oy kaybederiz’ diye düşünüyor. Bunun için de ciddi anlamda kitleyi mobilize edemiyorlar. Ama korktukları başlarına geliyor. Çünkü bir şeyin kopyası aslı gibi olmaz. Yine muhalefetin ciddi anlamda proje üretememesi ve SVP karşısında her zaman savunma pozisyonunda olması da kendilerine kaybettiriyor. Dikkatlerden kaçmaması gereken bir diğer nokta ise SVP’nin göçmen aleyhine  kabul ettirdiği inisiyatiflerinin hepsinde aldığı oy oranı yüzde 50-53 arası. Bu değiştirmek göçmenlerin de elinde. Örneğin ülkedeki göçmenlerin sadece 3’te biri veya 4’te biri sandığa gitse her şey değişecek. Ama göçmenler kendi kurumlarında oturup İsviçre’nin ırkçı olduğu söyler fakat oyunu da kullanmaz” dedi.

‘İNİSİYATİF AYRIMCI VE IRKÇI ’

İsviçre’nin en büyük sendikalarından biri olan İsviçre Basın Sendikası  Syndicom’un Göçmen Komisyonu Eşbaşkanı Augustin Mukamba ise böyle bir inisiyatif insan haklarına aykırı olduğunu belirterek “SVP fanatizmi geliştirmek istiyor.  Bu tehlikelidir çünkü bu radikalizmi ve aşırılığı getirir. Herkesin nefreti ve radikalizmi getiren, insanları bölen, ayrımcılık yapan bu inisiyatife karşı oy kullanması gerekiyor” şeklinde konuştu.

2 milyon göçmenin kaderini belirleyecek referandum kısa bir süre kala sokaklardaki Billboardlara tıpkı 2010 yılında olduğu gibi beyaz koyunun siyah koyunu İsviçre’den çıkardığı afişler asılmış durumda. İsviçre’nin göçmen politikası daha üzün süre tartışılacak gibi. Sonucun ne çıkacağı bilinmez ama referandumda sonucu büyük oranda etkileyecek olan ise yine göçmenlerin kendi oyları olacak.

...