Kot kumlama Bangladeş, Pakistan ve Çin’de can alacak

Kot kumlama Bangladeş, Pakistan ve Çin’de can alacak

Merkezi Ýsveç’te bulunan Fair Trade Center Türkiye’de kot kumlanmasının yol açtıðı ölüm ve sakatlanmaları ele aldıðı rapordan iki yıl sonra, Ýsveç tekellerinin sorumluluklarını irdeleyen ikinci bir rapor yayınladı. Raporda, Türkiye’den Bangladeş, Çin, Pakistan ve Mısır’a kaydırılan kot kumlamasına yönelik gerekli tedbirler alınmaması durumunda bu ülkelerde can alacaðı uyarısı yapılıyor.

Noel Bayramı öncesi yayımlanan “Noel aðacının altında yaşamı tehdit eden jeans” başlıklı raporda, 2009 yılında Türkiye’de kot kumlamasının yasaklanmasının ardından kumlamanın Bangladeş, Çin, Pakistan ve Mısır’a kaydırıldıðına, işçilerin gerekli koruyucu önlemler alınmadan çalıştırıldıklarına ve tehlikenin farkında olmayan işçilerin yaşam ve saðlıklarını kaybetme riski ile karşı karşıya bulunduklarına dikkat çekiliyor. Bu ülkelerde kot kumlamasının neden olduðu silikosiz hastalıðının yıkıcı etkileri hakkında bilgi bulunmadıðı, çoðunluðu kaçak ve sendikasız olarak çalıştırılan işçilerin yaşamlarını riske attıklarının farkına varmadan düşük ücretle çalışmayı kabul etmek zorunda kaldıkları belirtiliyor.

Kapsamlı bir araştırma yapılmadıðı için bu ülkelerde kot kumlama işinde çalışan işyerlerinde ölüm vakaları meydana gelip gelmediði tam olarak bilinmiyor. Ancak önümüzdeki yıllarda, tıpkı Türkiye’de olduðu gibi bu ülkelerde kot kumlamasında çalışan işçilerin yaşam ve saðlıklarını yitirebilecekleri uyarısında bulunuyor.

Fair Trade Center iki yıl önce kumlanmış kotun yasaklanması için başlatılan kampanyanın etkilerini de araştırdı. Türkiye’de 50 işçinin ölümü ve 5 bini aşkın işçinin de hastalanmasının açıða çıkmasının ardından tekellerin alternatif yöntemler bulmaya yöneldikleri belirtiliyor. Kimyasal maddeler kullanılarak, makinalarda yıkanarak, zımparalanarak ve laser ışını kullanılarak kotların yıpratılması bu yöntemlerden bazıları. Ancak tekellerin başvurduðu yeni yöntemler hiç de risksiz deðil. Özellikle de kimyasal ilaçlar kullanılmasının işçilerin broşit ve astım gibi hastalaıklara yakalanmalarına yol açtıðı belirtiliyor.

TEKELLER KUMLANMIŞ KOT SATMADIKLARINI GARANTÝ EDEMÝYOR

Araştırmanın sonuçları Ýsveç’teki giysi tekellerinin tamamının kumlanmış kot alımına son verdiklerini, ancak maðazalarında satılan kotların kumlanmış olmadıðını garanti edemeyeceklerini ifade ettiklerini gösteriyor. Bunun en büyük nedeni ise tekellerin kotların kumlanmış olup olmadıðını ortaya çıkaracak testler yapmamaları.

Raporu hazırlayan Catrin Rosquist Ýsveçli giysi tekellerinin kumlanmış kot alımını durdurmalarını ileriye yönelik olumlu bir adım olarak bulmakla birlikte yetersiz olduðunu ifade ediyor. Tekellerin kotları test etmesi, kot kumlama araçlarına sahip şirket ve fabrikalardan kot alımını durdurmaları gerektiðini, bunu yapmadıkları bilmeden de olsa kumlanmış kot alabilecekleri uyarısında bulunuyor. Raporda Acne, Triger of Sweden, Varner-gruppen, MQ ve Brands gibi şirketlerin kot kumlama kapasitesi bulunan işyerlerinden kot alımını sürdürdükleri belirtiliyor.

Raporda daha önce kumlanmış kot alan tekellerden hiç birinin çalışırken zarar gören işçilerin yaşam koşullarını iyileştirmek ve uðradıkları maðduriyeti gidermek için gerekli adımları atmadıkları da vurgulanıyor.

TEKELLER ZARAR GÖREN ÝŞÇÝLERE VE AÝLELERÝNE TAZMÝNAT ÖDESÝN

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduðumuz Catrin Rosquist, kumlanmış kot alma riskini ortadan kaldırmaları için tekellerin Bangladeş, Pakistan ve Çin gibi ülkelerde sendikalar, insan hakları örgütleri ve konu hakkında uzmanlaşmış sivil toplum kuruluşlarıyla ile işbirliði yapmalarını önerdiklerini söyledi. Rosquist , tüm şirketlerin kot aldıkları fabrika ile satış yaptıkları maðazalara kotların kumlanmasına karşı olduklarını açıkça yazılı olarak bildirmelerini istiyor. Kot kumlama işinde çalıştırılmış işçilerin tedavi masraflarının ise şirketler tarafından karşılanmasını ve işçilere tazminat ödenmesini istediklerini belirtti.

Tüketicilere ise Rosguist, kot pantollarını daha uzun süre kullanmalarını, yıpranmış kot almamalarını, kot alırken hangi şirket tarafından üretildiðini ve şirketin kumlanmış kota karşı politikasının olup olmadıðını araştırmalarını önerdi.

Rosquist hükümetlere ülkelerinde kot kumlanmasına izin vermemeleri çaðrısında bulundu.

STOCKHOLM’DE PROTESTO GÖSTERÝSÝ YAPILMIŞTI

Kot kumlamasında çalışan işçilerin yaşamlarını yitirmeleri ve hastalanmalarının açıða çıkmasından sonra Türkiye’de protesto gösterileri yapılmış ve kot kumlamasının yasaklanması istenmişti. Stockholm’de de Türkiye’den kumlanmış kot satın alan H&M’i protesto etmek için şirketin genel müdürlüðünün de bulunduðu maðazanın önünde protesto gösterisi yapılmıştı. Türk ve Kürt derneklerinin birlikte yaptıðı eyleme silikosiz hastalıðına yakalanan kot kumlama işçisi Abdulhalim Demir de katılmıştı.

KONU ÝSVEÇ PARLAMENTOSUNA TAŞINMIŞTI

Silikosiz hastalıðına yakalanan Demir Ýsveç Parlamentosunda bir grup milletvekili ile görüşerek konu hakkında bilgi vermişti. Bu ziyaretin hemen ardından Sol Parti Milletvekili Amineh Kakabaveh konuyu parlamento gündemine taşımış ve Ticaret Bakanı’na Ýsveç tekellerinin sorumluluklarını sorgulayıp sorgulamayacakları sorusunu yöneltmişti. Kakabaveh başta H&M olmak üzere kumlanmış kot alıp satan tüm tekellerin zarar gören işçilere ve ailelerine tazminat ödemelerini talep etmişti.