Nobel Barış Ödülü sahibi 12 kişi, ABD Başkanı Barack Obama'yı, 11 Eylül 2001'deki saldırıları ardından Amerikalılar tarafından uygulanan işkencelerin boyutlarını açıklamaya çağırdı.

Nobel Barış Ödüllü sahipleri, CIA tarafından kullanılan soru tekniklerine ilişkin parlamenter raporun yayınlanmasını istiyor.

Kendisi de Nobel Barış Ödülü alan ABD Başkanı Barack Obama, Ağustos ayı başında ABD'nin işkence uyguladığını çok açık ifadelerle kabul etmişti.

Obama, "İnsanlara işkence yaptık" diyerek, CIA'nın 2002 ve 2006 arasında uyguladığı sorgu tekniklerine ilişkin sözkonusu rapor üzerindeki devlet sırrının kaldırılacağına işaret etmişti.

Bu raporun yayınlanması, bazı bilgilerin ifşa edilmesine karşı çıkan CIA ile yaşanan tartışmalar nedeniyle bir çok kez ertelendi.

Aralarında Güney Afrikalı başpiskopos Desmond tutu ve eski Doğu Timor Başkanı José Ramos-Horta'nın da olduğu Nobel ödüllüler,  "ABD Başkanı tarafından ülkesinin işkence yaptığı itirafı, ülkenin kendi tarihindeki karanlık bir sayfayı kapatabilmesi için bir ilk aşamadır" dedi.

"TheCommunity.com" sitesinde yayınlanan ingilizce metinde şunlar belirtildi: "Senato istihbarat komisyonu tarafından hazırlanan raporun yayınlanması, ülke ve dünyanın, Amerikan hükümeti ve temsilcilerinin insanlara işkence yapılmasına hangi ölçülerde onay verdiğini ve talimatlandırdığını kısmi detaylarla görmesini sağlayacak."

11 Eylül 2011 saldırıları ardından, CIA El Kaide ile ilişkileri olduğu şüphesiyle onlarca kişiyi yakalayarak, bunlara karşı, uykusuz bırakma, çıplak bırakma veya boğulma hissi verme gibi işkence teknikleri kullandı.

Obama, Ağustos başında yaptığı açıklamada işkence yapıldığını kabul ettiği sırada, Beyaz Saray'daki görevine başladığı andan itibaren bu işkence yöntemlerine son verdiğini söylemişti.

12 Nobel Barış Ödüllü kişi, yayınladıkları ortak mektupta raporun takipçisi olacaklarını belirtiyor:

"Dünyanın farklı köşelerinde olan bizler, gelecek haftalarda Sanato'nun ülkeyi bir yol ayrımına getiren ABD'nin işkence programına ilişkin raporunun yayınlanmasının takipçisi olacağız. ABD'nin kendi eylemlerinin sonuçlarına göz mü yumacağı yoksa ülkenin üzerine kurulu olduğu ilkeleri yeniden bulmak için gerekli tedbirleri mi alacağını göreceğiz."