RSF 39 'Basın Özgürlüğü Düşmanı'nı açıkladı

RSF 39 'Basın Özgürlüğü Düşmanı'nı açıkladı

Merkezi Paris'te bulunan Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF), 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla, 39 "Basın Özgürlüğü Düşmanı"nı açıkladı.

RSF açıklamasında, topluma ve haber alma hakkına yönelik bir suç olarak görülmesi gereken gazetecileri hedef alan saldırıların büyük çoğunluğuyla cezasız kaldığı tepkisinde bulundu.

2012 yılının, dünya bilançosunun yayımlanmaya başlandığı 1995 yılından bu yana “en ağır tablo”yu yaşadığını kaydeden RSF, geçen yıl 88 gazeteci ve 47 yurttaş gazetecinin (internet gazetecisi) öldürüldüğünü  hatırlattı.

Örgüt, “Sorumluların cezasız bırakılması, onları hak ihlallerini ve haber alma hakkına yönelik suçları yeniden işleme konusunda cesaretlendiriyor” dedi.

Dünyadaki 39 “Basın Özgürlüğü Düşmanı”nı açıklayan RSF,"birçok kez gazetecileri de hedef aldıktan sonra 2011’de silah bıraktığını açıklayan" ETA Örgütü’nü, "önemli bir açılım" gerçekleştiren Miyanmar’ın Cumhurbaşkanı Thein Sein’i, Somali eski haberleşmeden sorumlu bakanı Abdulkadir Hussein Mohamed’i ve HAMAS ile Filistin Otoritesi’nin güvenlik güçlerini listeden çıkardı.  

Mısır’daki Müslüman Kardeşler örgütün listesine yeni giren beş isimden biri. Listeye giren dört isim ise, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Suriye'deki cihatçı grup El Nusra Cephesi, Pakistan'daki silahlı Belluc grupları ve Maldivler'deki aşırı dinciler.

Dünya Basın Özgürlüğü dolayısıyla RSF Uluslar arası Hukuk Çalışma Grubu adına Alexandre Balguy-Gallois, Jessica Lescs ve Prisca Orsonneau’nun hazırladığı “Bilgi Özgürlüğü Düşmanlarını Yargılayın” başlıklı raporunu da kamuoyuna duyurdu.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK SUÇ TANIMI 

RSF, bu raporda Birleşmiş Milletlere (BM) üye devletlere, gazetecilerin çatışan veya savaşan taraf olarak görülemeyeceği ve çatışmalarda hedef alınamayacağını öngören BM’nin 1738 Sayılı Kararına saygıyı gözetecek bağımsız bir uzman grubunun oluşturulmasını tavsiye etti. 

Raporda, gazetecilere karşı saldırı ve suçların çoğunun belirgin bir savaş ve silahlı çatışma koşullarında gerçekleşmediğinden denetim faaliyetinin de iç karışıklıklar ve gerginlikler, kamusal tehlike ve barış gibi koşullar altında da işletilmesi isteniyor.

Açıklamada, BM ifade özgürlüğünün korunmasından sorumlu raportörü, AGİT Medya özgürlüğü temsilcisi, ifade özgürlüğünden sorumlu Amerika Devletleri Örgütü (OEA) özel raportörü ve ifade özgürlüğünden sorumlu İnsan Hakları Afrika Komisyonu özel raportörün (CADHP) 25 Haziran 2012’de yayımladıkları ortak deklarasyonla, üye devletlere ceza yasalarına “ifade özgürlüğüne yönelik suç” gibi bir tanımı ya belli başlı bir suç veya bir ağırlaştırıcı faktör olarak yansıtmalarını tavsiye ettikleri de hatırlatıldı.